Bir tarafta “çözüm” diye diye çözülme, bir tarafta “Allah” diye diye “Emrü bi’l-ma’rûf nehyi ani’l-münker” i görmeme...
Hem çözülüyoruz; hem soyuluyoruz.
Halkın bu durumda terk tercihi var: Seçim.
Muhalefet partileri çözülmeyi ve soyulmayı halka anlatabilecekler mi? Halkı inandırabilecekler mi?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’ya MHP’nin seçimlere hazır olup olmadığını sormuştum.
Bir MHP yöneticisi elbette “Seçime hazır değiliz, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” diyemez. Mutlaka büyük gayret gösterdiklerini, her fırsatta sahaya çıktıklarını söyleyecektir.
M. Karakaya seçim beyannamelerinin bile hazır olduğundan bahsetti.
En son Gezici’nin anketinde MHP’nin yükseldiği görülüyor; Oy oranı 30 Mart mahallî seçimlerine göre artmış. Seçime kadar o oranı daha yükselebilecek mi?
AKP’de 30 Mart’ta olsun, 12 Eylül Cumhurbaşkanlığı seçiminde olsun, oy oranında düşüş bir gerçek... Son ankette daha da düşmüş görünüyor.
AKP’nin Türkiye için büyük bir tehlike olduğunu düşünen herkes AKP’ye oy veren basireti bağlanmış insanlarımızı ikaz etmelidirler. Bu hepimiz için ahlâkî, insanî, dinî, millî bir vazifedir.
M. Karakaya MHP’nin yenilgiye uğramış gösterilmesinden şikâyetçi:
“Halkımıza ’MHP başarısız algısı’empoze etmek istiyorlar. Bu bir trenddir; ülkesini düşünen herkesin seçimlere topyekûn yüklenmesi gerekir. AKP son zamanlarda aldığı oylarla ancak 276 milletvekili çıkarıyor ki bu sayı tek başına iktidar sınırı. O günden beri yaşanan dış ve iç olaylar, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması, Ahmet Davutoğlu’nun taşeronluğu halk nezdinde kabul görmemesi, 30 Mart’a göre, oy oranını daha aşağı çekti. Bunun anlamı şudur: 2015 genel seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidar olma ihtimali kalmamıştır. AKP, bu yerel seçimlerde, 12 Haziran 2011 genel seçimlerine göre 2 milyon oy kaybına uğramıştır. MHP’nin oyu ise 2 milyon 300 bin artmış, CHP’de ise bir değişiklik olmamıştır. AKP’nin oylarındaki düşmenin geçici olmadığı, kalıcı olduğu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de teyit edilmiştir. O kadar kamu gücü kullanılarak orantısız bir rekabet ortamına rağmen, Erdoğan’ın her şeyi ile kendisini ortaya koymasına rağmen, 2011’deki oy sayısına ulaşamamıştır. AKP’nin bu düşmesi karşısında atağa geçen, oy artışı gösteren parti MHP’dir. Son haftalarda, gerek iktidar partisinin, gerekse CHP’nin MHP’ye bu denli yüklenmelerinin asıl sebebi de budur.”
Mevlüt Karakaya,“MHP bugün itibarıyla seçimlere hazır.” dedi.
Yine MHP için “yenik algısı” oluşturulmasından şikâyet etti ve ekledi: “MHP, bu algıyı kırdığı anda 2015 seçimlerinin birinci partisi olacak.”
Acaba MHP kendisini, hem kendi tabanına, hem de genel kamuoyuna doğru anlatabilecek yol ve metotları bulabilecek mi?
