Kelimelere hapis cezası!
"Sosyal medyada terör propagandası" yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan Dilşat adlı bir hanım meğer kelimelerin tutuklanması için mahkemeye gitmiş. Bu Dilşat aynı zamanda, PKK-HDP türü eşbaşkanlık uygulanan Halkevleri'nin eşbaşıymış. (Halkevleri deyince... 1931'de Türk Ocakları kapatıldı, yerine Halkevleri kuruldu. Halkevleri'nin bir o zamanki fonksiyonunu, bir de 1970'lerden sonraki fonksiyonunu inceleyin! Nereden nereye!...)
Bir tarihte tank üzerine çıkan bu hanım (R. T. Erdoğan onun için bir başka ifade kullanmıştı. Ben demeyeyim!) , 2015'te, "Türk Dil Kurumu'nun yayınladığı Türkçe sözlüklerde ve internet sayfasında, 'müsait', 'boyalı', 'yollu', 'taze', 'kötüleşmek', 'oynak', 'kötü yola düşmek', 'teslim etmek', 'esnaf', 'serbest' gibi kelimelerin argo anlamlarının cinsiyet ayrımcılığına dayalı aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler içerdiğini" iddia ederek argo karşılıklarının sözlükten çıkarılmasını talep etmiş.
TDK, bu talebi reddedince bu hanım TDK'nın ret kararının iptali için Ankara 6. İdare Mahkemesi'ne dava açmış.
Mahkeme ne karar vermiş biliyor musunuz?! Bu kelimelerin tutuklanmasına! Mahkeme heyeti üç kişi; biri hanım. İki erkeğin oyuyla kelimeler tutuklanıyor! Karar:
"Türkçenin söz ve anlam yapısını korumak ve geliştirmek konusunda davalı idarenin asli görevi üstlendiği, bu görevi kapsamında; Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak, dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer vermemesi ve de 'toplumsal cinsiyetçilik' bağlamında kadını zorunlu rollere iten, onu aşağılayan ve ikincil gösteren ifadeleri içeren her türlü kelime yapısını kullanmaması gerektiği açıktır. Diğer bir ifadeyle, toplumsal cinsiyetçilik içeren tüm kelime yapılarına çalışmalarında yer vermemesi, davalı idarenin uluslararası ve ulusal normlardan kaynaklanan görevidir. (...)dava konusu kelimelerin argo anlamlarının (...) Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde ve internet sayfasında yer almasının hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır."
Ben de şimdi argo kullanayım... Hoppala! Hadi buradan yak!
Argo kelimeler dilin zenginliğini gösterir. Aynı zamanda, insanların seviyesini belirler. TDK sözlüğünden kaldırdın, ya diğer lügatçilerin kitaplarından da sildirebilecek misin? Eşitliği sağlamak lâzım. Bir karar bütün sözlükler içindir.
Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan şimdi saçını başını yoluyordur! Kaç baskı yaptığını belki ilk anda hatırlayamayacağı sözlüğünün yeni baskısının kapağına "Bu sözlükten mahkeme kararıyla 'müsait', 'boyalı', 'yollu', 'taze', 'kötüleşmek', 'oynak', 'kötü yola düşmek', 'teslim etmek', 'esnaf', 'serbest' kelimeleri çıkarılmıştır." diye yazacaktır!
TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin, ilminin hakkını veren kıymetli bir dilcidir. "Cehalet" karşısında ne diyeceğini bilemiyordur şimdi.
Mahkemenin iki üyesi doktoralı dilciler gibi TDK'ya akıl veren yorumla kelimeleri yasaklamış. Bu karar üstelik eşitlik prensiplerine aykırı. İşgüzar feministler, akılları sıra kadınları korumak adına, yüzyıllar içinde mana kazanan kelimeleri yasaklatıyorlar... Erkeklere dair kelimeleri ne yapacağız? Kadın-erkek ayırımı yoksa, erkekleri için söylenen "p...venk", "ga..t" gibi kelimeleri de yasaklayın.
Kelimelerin tutuklandığını da gördük ya!...