‘Kaynaklarda Türk ve Türkçe’

İki gün, her defasında Türk’ün üzerine gelen birinin yine Türk’ü ufalttıkça ufalttığını, kıyıda köşedeki etnisiteden biri işte... Türk Türk diye ortaya çıkmayın, demeye gelen sözler ederek beyin altı hücrelerinde tortulaşmış köhne fikirleriyle ortada dolaştığını yazdık. Okumuşsunuzdur. Ne yazık ki, imkân o ve gibilerinde. Diledikleri gibi at koşturuyorlar.

Şunu bilin ki; “Türk”ü yok eden ülkeyi de yok eder.

Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun “Kaynaklarda Türk ve Türkçe”yi yayınladı. (Bilge Kültür-Sanat Yayınları, 160 s.) Bütün mekteplerde okutulması gerekli el kitabı desem yeridir.

“İçindekiler”den birkaç başlık verirsem, kitabın mekteplerde okutulmasının gerektiğini siz de söylersiniz:

Antik Kaynaklarda Türk / Çin Kaynaklarında Türk / 1330 Yıl Öteden Gelen Türk Sözü / Bengü Taşlarda Türk / 9.-10. Yüzyıl İslam Kaynaklarında Türkler / Câhız'da Türklerin Faziletleri / Kutadgu Bilig'de Türk ve Türkçe / Dîvânu Lugâti't-Türk'te "Türk" Maddesi / Dîvânu Lugâti't-Türk'te Türk ve Türk Dili / Rus Kaynaklarında Türkler (Uzlar) / 11.-13. Yüzyıl İslam Kaynaklarında Türkler / Mısır'daki Türk Devletinde (Memlüklerde) Türk ve Türkçe / Ali Şir Nevâyî'de Türk ve Türkçe / Nevâyî'de Türklük Sevgisi / Şecere-i Terâkime'de Türk ve Türkçe / Osmanlı Öncesi Anadolu Eserlerinde Türk ve Türkçe / İlk Osmanlı Eserlerinde Türk ve Türk Dili / Âşıkpaşaoğlu Tarihi'nde Türk / Küffarın Dilinde Hep Türk'üz / Osmanlı Kanunnamelerinde Türk / Evliya Çelebi'de Türk ve Türkçe / Avrupalı Gezginlerin Dilinde Türk 19. Yüzyılın Resmî Belgelerinde ve Yayınlarında Türkçe / Ahmed Vefik Paşa'da Türk Kavramı / İlk Anayasada Türkçe Şartı / Suavi'de Türk / Şemseddin Sami'de Türk Kavramı...

Ahmet Bican Ercilasun Hoca, “Söz Başı”nda kitabı hakkında şu bilgileri veriyor:

Elinizdeki çalışma, Türk'ün ve Türkçenin tarihî gelişmesini konu edinmemiştir. Konu Türk ve Türkçe kavramlarıdır. Ge­rek kendi kaynaklarımızda gerek yabancı kaynaklarda bize ne deniyor, bizden hangi kelimeyle söz ediliyor, dilimizin adı ne olarak geçiyor? Elinizdeki kitapta bu sorulara cevap aranmıştır. Dolayısıyla kaynaklardan yapılan alıntılar da bu cevaba yetecek kadardır. Alıntıda konu değil, orada geçen Türk ve Türkçe keli­meleri / kavramları önemlidir. Buna rağmen alıntının yapıldığı kaynak ve kişi hakkında kısaca bilgi vermek de gerekli görül­müştür. Ayrıca okuyucular, alıntılarda verilen bilgileri de döne­mine göre değerlendirmelidirler. O bilgilerin bir bölümü bugün için eksik, yanlış veya geçersiz olabilir. Kitabın amacı doğru ve geçerli bilgileri tespit etmek değil, milletimize ve dilimize ne denildiğini göstermektir; alıntılar buna göre okunmalıdır. Oku­yucu, alıntıların başını, sonunu merak ediyorsa verilen sayfa numarasından asıl kaynağa gidebilir.

Bu çalışma için yüzlerce kaynağı taradım. Dizini olan eser­lerde iş nispeten kolaydı. Ancak pek çok eserde dizin olmadı­ğı için eserlerin neredeyse tamamını gözlerimle taradım. Kısa zamanda gözlerim sayfalardaki büyük T harfini hemen seçer oldu. Tabii tarama sırasında ‘Osmanlı, Çağatay’ gibi mukabil kavramları da gözden kaçırmamaya çalıştım. Eserde 19. yüzyılın sonuna kadar olan kaynaklar incelenmiş ve taranmıştır.”

Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun:Ülkelerin ilk ve orta öğretiminin bir amacı da bireyde, için­de bulunduğu topluma mensubiyet duygusu uyandırmaktır.” diyor ve önemli bir noktaya temas ediyor:

“Bunu Türkiye için söylersek, ülkemizdeki ilk ve orta öğretimin bir amacı da çocuklarımızı ve gençlerimizi Türk olduklarının bi­lincine vardırmaktır, diyebiliriz. Bu da en çok yurttaşlık bilgisi, Türkçe, tarih ve edebiyat dersleriyle sağlanır. Bazılarının sandı­ğı gibi bu bilinç, derslerde sık sık ‘milliyetçilik’ kelimesi kulla­nılarak verilmez. Gelişmiş Batı ülkelerindeki kadar tarih, dil ve edebiyat müfredatı bu iş için yeterlidir. Söz gelişi bir Fransa'nın Fransız tarih, dil ve edebiyatını öğrettiği ölçüde Türk tarih, dil ve edebiyatını çocuklarımıza öğretirsek onlar Türk olduklarının bilincine varırlar. Kaba propagandanın gereği yoktur; bilgilen­dirmek yeterlidir. Böyle bir eğitimimiz olabilseydi bu kitaba belki de gerek kalmazdı. Elinizdeki eseri, eğitimimizdeki ek­sikliği gidermek niyetiyle de okuyabilirsiniz. Belki bu kitap bir başlangıç olur ve tarihimizin, edebiyatımızın bu kitapta anlatıl­mayan konuları da öğrenilmek ihtiyacı duyulur.”

Bilmiyorum, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı yetkilileri “Kaynaklarda Türk ve Türkçe”nin farkındalar mı? Yetki daha yukarda biliyoruz. “Yukarı”ya tesir edecek “ortak” acaba harekete geçer mi? Geçmesi gerek.

Yazarın Diğer Yazıları