Kaybettiren soru
Şeyma Özin adlı 21 yaşındaki öğrencinin, “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasında 1 milyon lirayı almasına bir soru kalmıştı. Şeyma’nın hayat felsefesi ve ideali dikkatimi çekti. Sinema münekkidi olmak istiyormuş. Hedef seçen kazanır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ı (1901-1962) okumuş Şeyma. “Yazar” olmak için sağlam bir adım atmış oluyor. Hususiyetle “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” romanını anlamışsa... Ki, Şeyma romandan örnek de verdi.
Tanpınar’ın ardından Yusuf Atılgan’dan bahsetti... Olmadı! Meselâ biz, Yaşar Kemal’i, Orhan Kemal’i, Fakir Baykurt’u ve gibilerini ortaokul sıralarında bitirmiştik. En fazla lise bir... İdeolojiyi katmıyorum, üslûp ve teknik olarak yeteceği yer o yaşlara kadar!
Onun için Şeyma’nın Yusuf Atılgan’dan bahsetmesini yadırgadım. Okuma seviyesi birden düşüyor. Kenan Işık da ona katıldı. Bunca yılın tiyatrocusu... “Tanpınar’ı çok severim. Huzur’u sahneye koydum, Saatleri Ayarlama Enstitüsü de aklımda...” dedi. Ama Yusuf Atılgan için övgü düzmesi beni şaşırttı doğrusu...
Şeyma, çok genç ve daha okuma dengesini kuramamış, “basit”le “kesif”i ayıramamış olabilir ama Kenan Bey’in, Tanpınar’ın yanında Yusuf Atılgan’a “edebiyatçı” denemeyeceğini bilmesi gerekirdi.
Şeyma farklı kişilikti. Hayatı tahlil ediyordu. Kendisiyle barışık olmadığını söyledi. İki binden fazla yazarı inceledim ve yazdım... (Edebiyat kitaplarımı biliyorsunuz.) Kendisiyle barışık yazar yok gibi... En rahat yaşayanda bile bir “arıza” var!
Şeyma, bilgisine ve zekâsına fazla güvenmesinin kurbanı oldu, diyebilirim. Hayatı didikleyen bu genç insan, belki de en basit soruda yanlış şıkkı işaretledi.
Bilgi yanında, mantık ve sezgi birlikte olursa başarı yakalanır.
Şeyma’yı 250 bine götüren soru şu idi: “Filozoflar dünyayı yalnızca yorumlamışlardır, oysa sorun onu değiştirmektir” sözü kime aittir?
a) Karl Marx, b) Ernesto Che Guevara, c) Büyük İskender, d) Mahatma Gandi.
Benim cevabım “Büyük İskender”di. Onun Aristo’dan ders aldığını biliyordum. Şeyma ise Karl Marx dedi ve kazandı. Burada soruyu hazırlayanlar, fazla popülariteye kaçmışlar. Hayata yön veren isimlerin yanında Che Guevara’nın ne işi var!
1 milyona giden soruya gelelim: “Herodot’un yazdığı, Mısır Firavununun dilin kökeni deneyinde, doğunca çobana verilerek kapatılan, o dâhil kimseyle konuşturulmayan çocuğun söylediği ilk kelime nedir?”
a) Ver, b) Anne, c) Ekmek, d) Su.
Şeyma ısrarla çocuğun “ver” diyeceğini yorumlayıp durdu. Ben de düşündüm; çocuk niçin “ver” desin! “Ver” her şeyi içine alır. “Anne” dese, onu zaten tanımadı. O zaman “beden” ihtiyacı kalıyor; ya “su” diyecek, ya da “ekmek”. Ben “su”da durdum. Cevap “ekmek”miş. Ders çıkarılacak bir yarışmaydı.
(Dün Taksim’e çıktım. Yarın yazacağım...)