Karaman’ın ‘yolsuzluk’ fetvasına karşı fetva!
İnsanlarımızın zehirlenmemesi, İslâmdan soğutulmaması için Hayrettin Karaman ve gibilerinin mahkeleri indirilmelidir. Hayrettin Karaman’ın akıllara seza yeni fetvası: “Yolsuzluk hırsızlık değildir.”
Orada dur Hayrettin Karaman!
“Yolsuzluk” manasını açıklamak senin işin değil!
Onu biz açıklayabiliriz, tabiri caizse “fetva”sını sen değil, biz veririz.
Bu gazetede üç dilci/edebiyatçı yazıyor: Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Sevgi, Dr. Arslan Tekin.
Ahmet Bican Hoca üstelik uzun yıllar Türk Dil Kurumu Başkanlığı yaptı. Ahmet Sevgi Bey, Eski Türk Edebiyatı (Divan Edebiyatı)’na ve Türkçeye kafa yormuştur.
Sorun bakalım “yolsuzluk”u nasıl tarif edecekler...
“Dr.” sıfatımla dilde “fetva” verme yetkime dayanarak, “yolsuzluk”u tarif edeyim:
“Rüşvetin, hırsızlığın, nüfuz ticaretinin ve bütün şer’î ve medenî kanuna mugayir yapılan işlerin hepsi yolsuzluktur.”
(Meslek, silk, sülûk, tarîk, tarikat ayrıntılarına girmiyorum.)
Hayrettin Karaman! Sakın itiraz etme ve sakın dinî deliller getirmeye kalkışma! Asla dinî delil getiremezsin! İstersen Arapça kaynaklara da girelim!
Hayrettin Karaman! Sayıştay’ın “yolsuzluk” denince ne anladığını da vereyim mi?
Sayıştay Başdenetçisi Kemal Özsemerci, 2003’te, Sayıştay üyelerinin el kitabı niteliğinde bir araştırma yayınlıyor: “Türk Kamu Yönetiminde Yolsuzluklar, Nedenleri, Zararları ve Çözüm Önerileri” . Kitabın “sunuş”unu da o zamanki Sayıştay Başkanı Mehmet Damar yazmış.
Kitapta, birinci bölümde “yolsuzluk”un birçok tarifi yapılmış. Bütün tariflerin özü “hırsızlık” :
“Kamu görevlilerinin yapılmaması gereken işlemleri yapmaları ya da yapmaları gereken işlemleri çabuklaştırmaları karşılığı çıkar sağlamalarına ’yolsuzluk’demekteyiz. Bu genel deyim ’rüşvet’, ’zimmete para geçirme’, ’irtikâp’, ’memuriyet ve mevkiin nüfuzunu suiistimal’ve ’memuriyet vazifelerini yapmama’gibi dürüstlük ve ahlâk kurallarına aykırı davranışların tümü için kullanılmaktadır.” (s. 4).
(Bu kitap şimdi, herhâlde, Sayıştay çalışanlarının elinden toplatılmıştır! Diyanet, rüşvetle ilgili hutbe okutamadığına, hiçbir surette vaiz ve imamların hırsızlık konularına girmelerine izin vermediğine göre, Sayıştay ve benzeri müesseselerde de aynı yola gidilmiştir!)
Bir başka kaynak: “Bir Olgu Olarak Yolsuzluk: Nedenler, Etkiler ve Çözüm Önerileri” , TBMM’de, 2003’te, üstelik AKP’lilerin teklifiyle kurulan “Türkiye Büyük Millet Meclisi Yolsuzlukların Sebeplerinin, Sosyal ve Ekonomik Boyutlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu” nun uzmanlara hazırlattığı rapordur. Bu raporda “yolsuzluk” karşımıza “hırsızlık” olarak çıkıyor.
Allah kimsenin gözünü partizanlık bağıyla bağlamasın...
Hayrettin Karaman’ın fetvalarının nelere yol açtığını AKP hükûmetlerinde görüyoruz!
Bir soru: “Yolsuzluk hırsızlık değildir.” fetvası dinî sapma sayılabilir mi?
(Açıklama: Önceki gün yazımda; 17/25 Aralık’ı anlatırken birinde 2003, birinde 2005 tarihini vermişim. Kolayca tahmin edeceğiniz gibi bu tarihler 2013’tür.)