İsrail’le Araplar arasında kaç defa savaş çıktı, hiçbirinde Araplar İsrail sahasına girememişti. Bu defa HAMAS İsrail sahasına girdi. Ne yazık ki, katliam yaptı. Çok acı. Fotoğrafları, videoları gördünüz. Sokaktaki insanlar, evdeki insanlar kanlar içinde, cansız yatıyorlar. İçlerinde kim bilir kaç çocuk, kaç kadın vardır.
Bu öfkeye sebep, bilin ki, İsrail’dir. İsrail askerleri bir taraftan, saçı püsküllü, başı kipalı, beli ipli fanatik Yahudiler Filistinlilerle istedikleri gibi oynadılar. İnsanları, çocukları, kadınları katlettiler.
Öfke birike birike patlıyor. HAMAS, sonunda patladı; ama, hesaplı, hesapsız mı?
HAMAS’ın Siyasî Büro Şefi İsmail Haniyye, Katar’da, saldırıdan sonra şükür namazı kılarken videosunu yayınladı. Gazze’nin bütün caddeleri, bütün sokakları kan gölüne dönünce acaba gıyabî cenaze namazı kılarken de çekilmiş videoyu yayınlar mı?!
İsmail Haniyye sonra konuştu:
“Bu tarihî anlarda, Mescid-i Aksâ’ya yönelik Siyonist saldırılarla suç işleyenlere karşı bir kahramanlık savaşının içerisindeyiz... Arap kardeşlerimiz de dâhil olmak üzere tüm ülkelere diyoruz ki, direnişçiler karşısında kendini koruyamayan bu varlık size hiçbir koruma sağlayamaz... Savaş Siyonist varlığın kalbine taşındı.”
Başarı, karşıdakine verilen zayiat ve yıkımla ölçülmez; kendisinin göreceği zararı, kaybedeceği prestiji de hesaba katmak gerekir.
İsmail Haniyye, “Savaş Siyonist varlığın kalbine taşındı.” diyor. Taşındı da ne oldu! Yüzlerce, belki binlerce masum öldü. Müslüman kısasa kısasta katili hedefe koyar, halkı değil.
Filistinliler, bu büyük saldırının neticesinde kazanacaklarını nasıl hesap ettiler?
Bütün Avrupa, ABD, İsrail’in ardında. ABD uçak gemisi bile gönderiyor. Filistinlilere, hâliyle Müslümanlara: “Savaşta ben de varım, ben de saldıracağım.” demek.
Şu da insanın aklına geliyor:
Biz PKK’ye karşı amansız bir mücadele veriyoruz. PKK’lıları yok etmede kararlıyız. ABD’nin, özellikle Suriye’de kullandığı PKK militanlarını bombalıyoruz. ABD, kendilerine yaklaştığını iddia ederek bir SİHA’mızı düşürdü. Biraz daha PKK’lıları bombalasak, öyle anlaşılıyor ki, ABD askerleri müdahale edecekler. Bölücü, yıkıcı örgütü o kadar beslesinler, binlerce TIR’la silah taşısınlar, Türkiye gelsin bombalasın... Bir yere kadar müsamaha. Sonrası durun diyecekler, durmazsanız... diye göz dağı da vereceklerdir.
Uçak gemisinin bize gözdağı için de gönderildiğini bilelim.
İsrail 1948’de kurulduğunda Filistin'deki nüfusun 650.000'i Yahudi, 1,2 milyonunu Arap’tı. Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak devletleri Yahudilere savaş açtılar ama yenildiler.
1967’de, İsrail, Mısır ve Suriye’yle savaşa tutuştu. Altı gün süren savaşta Arap ülkeleri yine yenildiler. Bu savaşta Doğu Kudüs, Batı Şeria, Suriye'nin Golan Tepeleri ile Mısır’ın Sina Yarımadası İsrail’in işgaline uğradı.
1973’de Mısır Sina’yı, Suriye Golan Tepeleri kurtarmak için, Ürdün’ün de asker desteğiyle İsrail’e saldırdı. İsrail hazırlıksızdı. Arap orduları iki taraftan ilerleseler de üç hafta süren savaşta yine yenildiler. Suriye’de Hafız Esad, Mısır’da Enver Sedat baştaydı.
Bu savaş şunu göstermişti: Arap ülkeleri sonuçta yenilse dahi İsrail’in boşluğunu yakaladıklarında mevzi başarı elde ediyorlar ve düşmanı zayıflatıyorlar.
HAMAS bu örnekleri gördü ve yenileceğini bile bile saldırdı. Mevzi başarı kazandı. (Devam edeceğiz)
