İyi yönetilmiyoruz... Çünkü gündem bunalımdan besleniyor ve Türkiye kendi etrafında yalnızlaşmış durumda. Bunalımı besleyenler, sürekli kriz üzerinden devleti yönetmeyi sürdürenler, sadece içte bunalım yaratmıyor, aynı zamanda dış politikada da bunalım yaratıyor ve Türkiye’yi zora sokuyorlar.
Mesela Irak devleti ve dururken Kuzeyde onlar iktidara geldiğinde “kırmızı çizgiler” alanında kalan bir ayrılıkçı yönetim ile ticari ilişki kuruyorlar.
Al sana kavga.
İşte sana, dış bunalım.
İçe dönelim.. Ne var içte? Kavga.
Cemaat-iktidar kavgası.
“Anayasa Mahkemesinin beklediği kanun geçmiyor meclisten” diyor bazı haberler. Bunun bir yansıması olarak da Balbay’ın tutukluluk halinin kaldırılması gösteriliyor. Haklı değilse şu soru cevaplandırılmalı değil midir?
Gerisi nerede? Sadece Balbay mı?
Bu olayı yorumlayan cumhurbaşkanımız olabildiğince pes tondan “hukukun üstünlüğü bu” diyor. Eğer hukuk her şeyin üstünde olsaydı, sadece Balbay’ı değil daha başkalarının da haklılığını haykırırdı.
Bir şey daha: Çok beğenmediğiniz “dünyevi hukuk, Hıristiyan hukuku, Batı’nın devşirmesi” deyip yıllar yılı eleştirdiğiniz hukukun iyi ya da kötü bir üstünlüğü var, ara sıra da olsa kendini dışa vuruyor. Peki, kutsaldan beslenen İslam hukukunun nazarınızda hiçbir üstünlüğü yok muydu?
İşte en büyük imtihan buydu ve onun üstünlüğünü siz alaşağı ettiniz. Ne cemaat, ne milli görüşçü kadrolar ve ne de iktidar kanadının sözüm ona kendini dindar sayıp başkalarını karalayan iktidar sahipleri İslam hukukunun üstünlüğünü vicdanlaştırmamıştır. Pratiğe dönüşmediğini haksız tutuklamalar, hapis cezaları, amaçlı ihaleler ve tüm akçeli uygulamalar bize gösterdi.
Dini inanç, içi boş inanç mıdır ki hukukun üstünlüğüne hiç yansımıyor?
Mesela, bir gazete, bütün bir ordu kademesinin emekliye gelmiş olanından mesleğe daha yeni başlayan önemli kadrolarını tutuklatacak sebep yaratırken iyiydi. Ancak aksini yapıp iktidarın çıkarlarına dokununca kötü oldu.
Cemaatler de dâhil, eğer İslami vicdan sizde tecelli ettiği gibiyse asla güvenilir olmayacaktır. Ne elinizden, ne dilinizden ve ne de gözyaşlarınızdan asla emin olamayız.
Sayenizde iyi yönetilmiyoruz...
