IŞİD'in önünü mü açmalı?!
Aklıma bir şey geliyor, çılgın bir şey...
Türkiye IŞİD'in önünü mü açmalı?!
Ebû Bekr el-Bağdadî'ye el altından haber göndermeli:
"Bak Bağdadî!", yok daha samimî "Bak Ebu Bekr!", yok olmadı, daha daha samimî "Şuf ya ahî!" ("Bak ey kardeşim!"), senin tek kapın var o da Türkiye... Rusya bize savaş açtı... Size de. ABD, Rusya'ya göz yumuyor, PKK/PYD'ye destek veriyor... PKK senin nazarında dinsiz imansız. Bizim için de farklı değil. Aslında ortak noktalarımız çok. Sana silâh vermeyiz, adam da vermeyiz. Yalnız bize karşı tavır alma. Ülkemizde örgüt falan kurma. Bizim sahadan Rusya'ya mı gidersin, ABD'ye mi, Avrupa'ya mı, Kafkaslara mı, bilemeyiz. Sakın ha! Topraklarımızda adam öldürmeye kalkma!.. PKK'lılar da olsa bomba patlatma... Onlarla biz baş ederiz. Sen Irak'ta da, Suriye'de de tabiî uzantımız olan Türklere karşı asla bir hareketin olmasın! Gerekirse, onlara biz sizi görmemelerini söyleriz. Rusya başımıza belâ... Sen acımasızsın, Ruslar senden acımasız. Sen kelle uçuruyorsun, Ruslar çoluk çocuk demeden katlediyor. Allah kimseye böyle düşman vermesin. Müslüman ve Türk, Ruslar için hiç mesabesinde; ABD için de, Avrupa için de... ABD, seninle savaşacağım derken, düşmanlarımıza silâh veriyor. O silâhlar ülkemize sokuluyor, askerimizi, polisimizi, insanlarımızı vuruyor. Seninle alenî iş birliği yapamayız... Yine sağın solun belli olmaz. Kusura bakma, sana karşı dikkatli olurum ama bana dokunmadıktan sonra kimi vurursan vur... Git Rusya'yı vur, git ABD'yi vur, git Avrupa'yı vur... Beni ilgilendirmez!.."
Şu Rusya'nın, şu Avrupa'nın, şu Amerika'nın yaptıklarına bakınca, "Bana ne IŞİD'den... Madem onlar benim düşmanlarımla anlaşıyor, her türlü desteği veriyor, ben de, IŞİD bana ilişmedikçe kılımı kıpırdatmam ve hatta hissettirmeden destek bile veririm", deme noktasına getiriyor. Irak'la, Suriye'yle boydan boya sınır benim, ama Ruslar, ABD, Avrupa beni hiç umursamıyor, kuyumu kazıyor.
Valla Reis, iş size düşüyor... Kafanızı "Paralel"den bir kaldırsanız, diyorum. Etrafımız çembere alınmış siz "Paralel" bakıyorsunuz! Zaten adamları perperişan ettiniz, daha ne kadar üzerlerine gideceksiniz ki... Kurunun yanında yaşı da yakıyorsunuz... Bir kuru yanında yüz yaşı birden götürüyorsunuz. Nasıl olsa dosyalar yok edilemeyecek. "Paralel" dediklerinizin topunu ateşe verseniz, bu dosyalar yine bir yerlerden çıkar karşınıza... Kaderinize razı olacaksınız. "İntikam!.. İntikam!.. İntikam!.." diye diye boyun damarlarınınız inip inip kalkıyor. Şu anda bize lâzımsınız. Halkı toparlayacak yine sizsiniz. Onun için her şeyinize itina göstermelisiniz.
Yedi düvel karşımızda... Reis! Dertleri siz değil; Türkler! Onun için, bırakın, "Bu millet!" laflarını, "bu millet"in bir adı var. Adını söyleyin, herkesi bu adın içine alın. İtiraz edene yol orada... Açın Ermenistan sınırını, açın Kandil yolunu gitsinler!
Reis! "DAİŞ" dediğiniz, IŞİD'in Arapçasının baş harfleri... Hatta DAİŞ de değil; "DİIŞ." Halk harfleri karıştırıyor, yanlış söylüyor. IŞİD'de mutabık kalalım ve sonra benim "çılgın" teklifimi bi düşünelim! Ne dersiniz?