İmza Toplama Örgütü (İTÖ) şimdi Taşnakçılar için harekete geçti
İkinci Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan, Türkiye’nin de büyük desteği, Putin’in, kendi toprakları için savaşıyorlar demesiyle Azerbaycan, Ermenistan’ın 1988-1994 yılları arısında işgal ettiği toprakları büyük oranda geri aldı. Sonra Rus Barış Gücü araya sokuldu. Türkiye de “gözlemci” idi. Ama ağırlık yine Ruslardaydı. Rus askerlerin umursamazlığıyla, göz yummasıyla, Dağlık Karabağ’de Taşnakçı zihniyetteki Ermenici çeteler yer yer saldırdılar. Yedi Azerbaycan Türk’ü polisin şehit edilmesi bardağı taşırdı.
Ermeniciler militanlar beklemedikleri bir anda Azerbaycan ordusu harekete geçti ve Ermeni militanlarının mevzileri yerle bir etti. Ermeniciler, 24 saat içinde beyaz bayrağı kaldırmak zorunda kaldılar. Şimdi statü için görüşüyorlar. Aracı olan yine Ruslar. Bu şu demek: Bu görüşmeler de bir ileri bir geri yürüyecek, kesin bir hat çizilemeyecek, Azerbaycan ordusu yine teyakkuzda kalacak. Bu arada, Ermeniler, Rus Barış Gücü’nın göz yummasıyla, yer yer desteğiyle yine Karabağ’a silah yığacaklar, mayın döşeyecekler.
Azerbaycan’ın Taşnakçı terör örgütlerini susturması, bizdeki Ermenicilerin çok zoruna gitmiş. İmza Toplama Örgütü (İTÖ)’nü devreye soktular ama imza 123’te kaldı.
Biliyorsunuz daha önce “Hepimiz Ermeni’yiz” grubu 1915 Tehciri’nden dolayı Türkleri Ermenilerden özür dilemeye çağırmışlar, hatta site kurmuşlar imza toplamaya başlamışlardı. Diyorlardı ki: "1915'te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı 'Büyük Felaket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum."
“Gazeteci Ali Bayramoğlu, profesörler Baskın Oran ve Ahmet İnsel, Dr. Cengiz Aktar'ın ilk çağrıcıları olduğu kampanyada imzalanması istenen metni böyle.”
Ermenicilerimiz, 2020’de 44 gün süren savaşında Ermenistan’ın yenilmesini içleri kan ağlayarak seyrettiler. İnsanlarımızın zafer sevinç dalgası, önüne çıkacak her kütüğü, her dalı, her taşı sürükleyip ummanlara dökeceğini bildikleri için, İmza Örgütü (İTÖ) militanları harekete geçemediler. Azerbaycan’ın 24 saatlik mevzi müdahalesinde artık dayanamadılar, Taşnakçılara destek için bildiri yayınladılar, imza topladılar; ama, 123’te kaldılar.
Bu imzacılar, Birinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda Taşnakçı Ermenici militanların katliamını görmezden gelmişlerdi. Herkesin yüreğini yakan 1992’deki Hocalı Katliamı’nda hiçbiri bir ses etmedi. Bu bile ölçüyü ortaya koyuyor. Bunların asıl kasıtları Türkler. Türk’e saldırmak için bahane arıyorlar.
Meselâ; Ermenicilere imza verenlerin birçoğu aynı zamanda Türk ordusuna laf eden CHP Parti Meclisi üyesi Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tahrıkulu için de imza verdiler. Kimileri ekranda, gazete köşelerinde bu adamı desteklediler. Meselâ “Özür Diliyorum” imzasını toplamada başı çekenlerden Ali Bayramoğlu, “sağcı” gazetede: “Tanrıkulu, bu ülkenin yüz akı adamlarından birisidir. Baro Başkanlığı, milletvekilliği sırasında mağdurun yanında durması, aydınlık için mücadele vermesi ve dik duruşuyla bilinir.’ diyebiliyor. (“Tanrıkulu ve Bellek”, Karar, 14 Eylül 2023)
Ülkesini seven, aklı bayında herkes biliyor ki, Sezgin Tanrıkulu’nun zamirinde yatan başkadır. Dayısıyla onu savunanların niyeti de başkadır. (İmralı’dır, Kandil’dir, desem başka yöne çekecekler; demiyorum!)
İmzacıları destekleyen basın yayın organlarında Taşnakçı 123 imzacının haberini şöyle veriliyor:
“Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'a yönelik 19 Eylül'de başlattığı, bir gün sonra ateşkes ilan edilen saldırısı sonrası, Türkiye'den 123 hak savunucusu uluslararası örgütlere çağrıda bulundu.
Yayımlanan ortak metinde hak savunucuları, ‘Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlere ve uluslararası kamuoyuna aktif tavır alma çağrısında bulunuyoruz.’ dedi.”
Metin girişi asıl maksadı ortaya koyuyor:
“Uluslararası Kamuoyuna
19 Eylül Salı günü Bakü rejimi ablukanın da ötesine geçerek Dağlık Karabağ’a (Artsakh) doğrudan askerî harekât başlattı. Hem de herkesin gözü önünde ve BM’nin yıllık genel kurulu New York’ta cereyan ederken… Ve Azerbaycan bu saldırıyı, dünya kamuoyunun sessiz seyirciliği ve Türkiye ve İsrail’in açık desteği ile yapmaktadır.
Ortada açık bir etnik temizlik ve soykırım tehlikesi vardır...”
***
İhanetin böylesi hiçbir ülkede görülemez. Türk milletinin engin müsamahasını kimileri kendileri için fırsat sanıyorlar. Gün gelir, hesap sorulur. “Hepimiz Ermeni’yiz” grubu militanları bunu hiç ama hiç akıllarından çıkarmasınlar.