İktidarla neden anlaşamıyoruz?

Biz neden böyleyiz? Neden iktidar muhalefet temel konularda anlaşamıyor ve işler neden olması gerektiği gibi yürümüyor?

Biz, "Terörle müzakere olmaz. Mücadele olur. Bütün zaferler süngünün ucunda kazanılmış, bütün barışlar yine süngünün ucunda şekillenmiştir" dedikçe onlar; "Şu ırkçı, ulusalcı kafaya bak. Akılları fikirleri kan dökmede. Hâlbuki çözüm çok kolay. Kuralım Kürtçe TV'yi... Verelim Kürtçe eğitim serbestisini. Atatürk gibi Türk kimliği dayatmasından vaz geçelim. Silelim dağlardan 'ne mutlu Türk'üm' laflarını. Demokrasinin içine çekelim insanları. Açalım önlerini, insinler ovaya. Göreceksiniz ki hepsi teker teker düzene gelecekler." Öyle ise slogan belli: "Analar ağlamasın!" dediler.

Bu politikalar sonunda geldiğimiz yer belli.

Ülkenin bir kısmını kendi vatandaşlarımızdan silahla geri almak için "süpürme harekâtı" yapmak noktasına geldik. Vatanımızı, yine kendi vatandaşlarımız işgal etti.

"Bakınız Suriye'de yanlış yapıyorsunuz" dedik, hükümet tınmadı bile. Hatta bize güldü. Acıdı. Ağzını burnunu eğerek "Şunlara bak. İttihatçı kafalar. Hep aynı. Biz stratejik derinlikte yürüyoruz, büyük Osmanlı hinterlandını kuracağız; bölgesel güç olma peşindeyiz, bunlar; halen daha Cumhuriyetle başlattıkları o içe kapanık politikalarla yetinmemizi istiyor. Hâlbuki biz Amerikalı dostlarımızla çok yakında Suriye'yi parçalayacak ve orada istediğimiz bir rejimi kurdurduktan sonra zaferi Emevi Camii'nde namaz kılarak kutlayacağız" diye düşünmekteydiler.

Gene yanıldılar.

Arap Baharı, etrafımıza ateşten çember ördü. Tüm dost ve kardeş ülkelerin Müslüman halkını kendi yurdundan etti. Binlercesinin ölümüne sebep oldu.

Onlarca hatamız...

Çok daha vahimi, bölgeye bir de Rusya girdi. Tek tabanca AB ve Batı, şimdi Rusya ile karşı karşıya. Ve biz Rus uçağını düşürdükten sonra, artık Suriye sınırları içinde uçamıyoruz bile.

Şimdi ABD ve Rusya paylaşım planlarını görüşecekler. Türkiye dışarıda kalacak. Bunun da ötesinde Irak'taki Başika bölgesinde bir avuç askerle IŞİD'e karşı tek başınasın. Hem dostumuz(!) Amerika, hem gereksiz çatışma çıkardığımız Rusya ve hem İran ve hem de o toprakların sahibi Irak buradan çıkıp gitmemizi istiyor.

Niçin buralara geldik?

Öncelikle Rusya ile gereksiz çatışma yaratmaktan. Sonra da rasyonel politika üretememekten. Kısacası ideolojik takıntılar ve politik onlarca hatamız sebebiyle.

Geldiğimiz noktada ise Rusya ile gerilim sürüyor.

Putin seni tehdit ediyor... "S-400 füzelerimiz varken Suriye'de uçsun bakalım uçaklarınız" diyor. Her fırsatta taciz ediyor... Ülkeyi yönetenler ise bütün bu olup bitenler karşısında çaresizliği oynuyorlar.

Peki, neden böyle oluyor? Niye bu hallere düştük biz?..

Türkiye ortak akılla millî politikalar üretemez miydi?.. Geçmişte Erbakan-Ecevit hükümetindeki gibi hepimiz canıgönülden hükümetin arkasında olamaz mıydık?

Olurduk.

Peki, şimdi neden olamıyoruz?

Hain miyiz biz?..

Sorunun cevabı aslında çok kısa ve basit. Öyle uzun bir izaha gerek yok.

İdeolojik hesaplaşma...

Hepsinde yanıldılar

Siz deyin Cumhuriyetle Padişahlığın hesaplaşması. Yarım kalmış ve tamamlanamamış tarihsel gerilim. Ben diyeyim, İttihatçılarla İslamcıların (padişahçıların, gelenekçilerin, Osmanlıcıların) çatışması.

Kökleri oradan kaynaklanan ve sonradan ilavelerle şekillenen İslamcı/padişahçı ideolojinin, kendini Cumhuriyet karşısında yabancı hissetmesi ve bunun üzerinden alternatif devlet, alternatif yönetim biçimi, alternatif dış politika ve alternatif anayasa düzeni kurarak, "onlar(Cumhuriyetçiler/İttihatçılar) yapamadı. İşte biz, bakın nasıl yapıyoruz" hesaplaşmasına girmelerinden kaynaklanıyor.

İktidardakiler kendilerini II. Abdülhamit ve yönetimi gibi algılıyor, CHP ve MHP'yi de İttihatçılar olarak kabul ediyor.

Onlara göre İttihatçılar ülkeyi yıktı ve mahvetti. Çünkü politikaları kökten yanlıştı, kendilerinki ise olması gereken en doğru politika olup, şimdi hazır güçlü bir iktidarken uygulayarak herkese gösterme zamanıdır.

Ancak tarihin acı gerçekliğine bakınız ki, her ne iddia edip de yapmaya yeltendilerse hepsinde de yanıldılar, geri adım atmak zorunda kaldılar.

İktidar olmak için Türk'e döndüler. Umursamadıkları hendekleri şimdi şehitler verme pahasına geri almaya kalkıyorlar. Kayıp ettikleri bütün Misakımillî'yi kurtarmaya çabalıyorlar. Kuracaklarını sandıklarını İslam ittifakını, ümmetçi bütünleşmeyi kendileri parçaladılar.

Tarih, bunlara şamarlaya şamarlaya hakikati öğretiyor. Bırakın hesaplaşsınlar. Gerçek hesaplaştıkça herkese dersini veriyor nasıl olsa.

Yazarın Diğer Yazıları