İktidar olmak istememek

“Hükümet kurmam erken seçime koşalım” demenin hiç bir mantığı yoktur. Ben dâhil herkes, oy verdiği partinin iktidar olmasını ister. “İstemiyorum” diyen varsa, aklına şaşarım.
“Ben iktidar istemiyorum” diyen bir partiye de sorarlar: “Siz parlamentoya oturmaya mı seçildiniz?”
Arkanızda duran, sizi yetkili kılan ve size temsil etme gücü veren seçmen iradeniz, sizin iktidar olmanızı, yetkili olmanızı, statü yükseltip, güç kazanmanızı istiyorsa ona göre davranacaksınız.
Çünkü demokrasi böyle bir sistemidir.
Seçilenler vekildir; vekil oldukları için de, vekâlet aldıkları çoğunluğun sesi olmak durumundadır.
Bu seçimle Türk seçmeni, parlamentarizme sahip çıkmış, rejimi korumak adına PKK yandaşlarını hak etmedikleri yere taşımıştır. MHP, oyunu yükseltse de istenen aşamaya gelememiştir. Hâlbuki sağ seçmenin en büyük alternatifi MHP’ydi.
MHP, bunun kritiğini ne derece yapar bilemiyoruz. Ancak, sertlik üstüne kurulu bir politika, halka asla sıcak gelmeyecektir. Nitekim gelmemiştir. MHP’nin kırmızı çizgileri elbette olacak. Ancak bu çizgilerin ifadesi her zaman mantığa bürünmüş, ağır bir üslup ve değerler içeren yumuşak bir dille sunulursa çok mu kötü olur?
Kimse kusura bakmasın.
Siyaset dili olarak MHP, kavgacı bir görüntü veriyor. Uyuşmaz, sinirli, itici bir mesaj, kitlelerin çekim gücü olamaz.
Yumuşak, barışçı, ancak millî değerlerde kararlı, onurlu ve mantıklı önerilerle dik duran bir MHP, AKP’yi büyük hezimete uğratabilirdi.
İktidar istemeyen, ana muhalefete soyunan bir MHP’yi kim ne yapsın?
AKP iktidarının sürüp tedirgin ettiği, haksız yere görevden uzaklaştırdığı, sınavlarda kazansa bile mülakatta elendiği binlerce hakkı yenenler var. Hakları çalınanlar, çalanlardan hesap sorulsun istiyor. Ekmeği alınanlar, ekmeğini alanlara neden yaptınız diye sorulsun istiyor.
AKP’nin resmî sendikası durumuna gelmiş Memur-Sen’in mağdur ettiği, baskı yoluyla görevinden aldırdığı yüzlerce memur hakkını istiyor.
İktidar istemiyorum da ne demek? İktidarı kendiniz için istemeyeceksiniz zaten.
Kitleleriniz için... Arkanızda duranlar için. Tüm baskılara rağmen sizden kopmayanlar için isteyeceksiniz.
Öncelikle MHP’nin iktidar isteme hakkı vardır.
Biliyorum...
Eleştiriyi sevmiyorlar.
Bu sebeple bu yazdıklarımı da yine sevmeyecekler.
Olsun...
Benim sesim seçmenin, henüz yeni oy vermişlerin sesi...
İsterseniz kendilerine sorun. “Hayır, bizim sesimiz değil” diyorlarsa, yazımı da sözümü de geri almaya hazırım.
Eleştirinin olmadığı yerde gelişme olmaz.
Eleştirel düşünce, gelişmeci eğitimin temelidir. Aksi takdirde dogmatik olmak ve kalıp yargılardan beslenen bir mantığa bürünmek zorunda kalırız. Böyle bir mantık, ancak zihinleri kilitler.
Demokrasi de eleştiri rejimidir. Eleştiriye tahammül edemeyenin özgüven eksikliği var demektir ki bu da psikolojik kişilik sorunudur.

Yazarın Diğer Yazıları