İktidar korosu hiç konuşmamalı
Mısır’a odaklanmamızı istiyorlar. “50 bin kişinin vebali ne olacak” diye soruyor birileri. İyi de kardeşim senin Gezi olaylarında hayatını kayıp edenlerin hesabını kim verecek?
Ya Hatay’daki patlamada ölenlerinkini. Bunların hesabını verdiniz mi topluma?
Yok!
Madıkmak’ın hesabını sorabildiniz mi?
Kesinlikle hayır!
Öyle ise toplumsal barış, gerçek demokrasi, eşitlik, nitelikli ve halisane adaletle ilginiz yok sizin.
Mısır’da darbe olmuş bunun hesabını yapıyor. Kendi ülkesini pislik götürüyor, o başkasının derdinde.
Kerkük’teki patlamalardan söz eden yok. Doğu Türkistan zaten umurlarında değil, varsa yoksa Gazze, yahut Mısır, bilemedin Suriye.
Kendinize bakın. Ülkeyi getirdiğiniz duruma bakın.
PKK’nın postacısı olmuşsunuz. Devletin koca kurumunu terör örgütünün aracısı-postacısı yapmışsın oturmuş Gazze’den Mısır’dan söz ediyorsun.
Bir taraftan 40 bin kişinin katilinden kahraman yaratmaya çabalıyorsun; öte yandan Mısır’ın iç düzeninden söz ediyorsun.
Neymiş darbeye karşıymış.
Peki, senin 10 yıldır yaptığın ne? Seçmen çoğunluğuna dayalı, sayısal gücü elde ettikten sonra ülkenin kalan yarısının canına okuma değil mi?
Hapishaneler sayende “suçsuzum” diyenlerle doldu taştı.
Devleti PKK’nın postacısı yaptığın için, hapisteki adam taşıdığınız mektuplarla örgüt içi düzenleme yapıyor. İki liderlik yarattın ülkede. Birlikte yönetiyor, birlikte atamalar yapıyor, birlikte kararlar alıyorsunuz. O da yetmiyor, yarattığın ve ülke yönetimine ortak ettiğin PKK, Türkiye devletinden hesap soruyor; kendi siyasal gücünü organize ederek (KCK’yı) yapılandırıyor, hatta alternatif polis gücü kuracak yetkinliğe ulaşıyor.
Bizzat bilginiz dâhilinde milyonlarca suç işleniyor. Hukuk devleti bin kere rafa kaldırılıyor, demokrasi hercümerç ediliyor; 2,5 yıl birlikte çalıştığınız Türkiye’nin PKK ile mücadele etmiş en önemli şahsiyeti olan 26. Genelkurmay Başkanının terör suçlamasıyla ve herkesin gözü önünde hapiste yattığını görmezden geliyorsunuz.
Her gün binlerce hak çiğneniyor, AVM’ler için hangi araziler gitti, kaç yandaş kısa zaman milyarderi oldu. Hangi gözyaşı kendi içine aktı ve hangi hak arayan gönül paramparça oldu? Bir gecede kim için ne yasası çıktı bilen beri gelsin?
Darbelere karşıymış?
Darbe dediğin sadece orduların yönetimi devirmesi mi? Seçmen çoğunluğuna dayalı olanların meclisi kendi amaçları için kullanması ve bu sayede tek güç haline gelerek ülkenin temel değerlerini, siyasal düzenini değiştirmesi darbeden sayılmıyor mu?
Ey kurumuş vicdanlar! Sizin darbeden söz etmeye de, eleştirmeye de, demokrasiyi dilinize dolamaya da asla hakkınız yok.
Yönettiğiniz ülkede terör örgütü sivil halkı tehdit ediyor. Köyleri ele geçiriyor, istediklerini kendine katmak için dağa sevk ederek geleceğin büyük savaşına hazırlanıyor. Geçmişte kendilerine zarar vermiş kimseleri İntikam almak için katlediyor. Siz de paralel bir çaba ile terörle mücadele edenleri hapislerde çürütüyorsunuz.
Siz bu ülkenin de bu güzel dinin/İslam’ın da ancak utancı olabilirsiniz.