İki partili sistem mümkün mü?

Kimseden ve hele iktidar kanadından asla yüksek ahlak davranışları beklemiyoruz. Çünkü böyle bir amacı yok. Böyle bir kaygısı da yok.

Eğer olsaydı, ülkenin adalet diye bir sorunu olmazdı.

Eğer olsaydı, ülkede sınav birincisi sözlüde elenmezdi.

Eğer olsaydı, seçmenin tercihini almak için yalan söylemezler, iftira atmazlar, oy aldıkları seçmeni kandırmadan ikna ederek başarı elde ederlerdi.

İşte bakın, devlet kesesini kendi çıkarına istedikleri gibi dağıtıyorlar.

Devlet kadrolarına seçim üzeri memur alıyorlar.

Devlet kesesinden tanzim satış yaparak, bunu seçim malzemesi olarak kullanıyorlar.

Devlet kasasından elektrik faturası indirimi uyguluyor.

Devlet medyasını sorumsuzca kullanıyor.

Kısacası "beyt-ül malı" yani herkesin parasını, her partinin yararına değil, kendi partilerinin çıkarına olacak şekilde kullanıyorlar.

Müslümanlığı kimselere bırakmayanlar; Müslümanca davranmıyor, Müslümanca iletişim kurmuyor, Müslümanca bir siyaset dili üretmiyor, Müslümanca bir adalet düzeni kurmuyor, kısacası Müslümanca yarışmıyor.

Aynı şekilde yandaş medyası; Allah korkusundan, yalan yazmaktan, dindaşı Müslüman kamuoyunu aldatmaktan korkup tir tir titremediği gibi çarpıtma rekoru kırıyor.

Sırf bu ve daha başka binlerce sebepten dolayı benim ülkemde İslam'ın, bir din olarak toplumu düzenleme ve düzeltmek işlevini yerine getirmesine izin verilmeyerek; cemaat, tarikat ve siyasetin kullanışlı bir malzemesi halene getirildiği artık sır değil.

***

İki partili sistem mi?

MHP'li bir vekil, "AK Parti, MHP birleşsin yeni parti kuralım, adı da Cumhur İttifakı Partisi kısaca CİP olsun" önerisinde bulunmuş. AKP Genel Başkan Yardımcılarından Numan Kurtulmuş da: "Yeni bir sisteme geçtik. Sabahtan akşama tüm unsurlarıyla kurulması mümkün değil. Bazı kurum ve kuruluşların yeniden dizayn edilmesi lazım. Bürokrasinin de uyum sağlaması lazım. En zor olan da siyasetin buna uyum sağlaması lazım. İki akslı, belki bugünden yarına iki parti olmayacak. İki partinin olduğu bir sistem olacak..."

MHP'li vekilin bu cümleyi laf olsun diye kurmadığını, bunun gizli ajanda olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim iki görüş birbirini doğrulamanın ötesinde, tamamlar nitelikte. Öte yandan MHP'de Genel Merkez'in izni ve bilgisi olmadan çatlak bir ses çıkarmanın bedelinin oldukça ağır olduğunu herkes biliyor..

Türk siyasetini sağ ve sol bloklarda toplayarak iki partili sistem kurma fikri, içinde bulunduğumuz süreçte şimdilik pek mümkün görülmüyor. Bunun temel nedenlerinden biri HDP'nin varlığıdır. HDP'yi sol kategoriye soksanız bile, ürettiği siyaset ve amaçları bakımından farklı bir düzlemde yol almaktadır.

Aynı şekilde MHP, kendi varlığını AKP'de eritmeyi başarsa bile Türk Milliyetçiliğini temsil eden (meselâ İYİ Parti'nin) bunu yapacağı şüphelidir. MHP'nin AKP'ye evrilerek kendini silmesi, tam tersine İYİ Parti'nin güçlenmesine destek verecektir.

Öyle ise, Türkiye'de kurulu mevcut Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi, ister istemez dört partili olmaya şimdilik mahkûmdur.

Burada bir sorunun daha cevaplanması gerekiyor. MHP'nin hâlihazırdaki parti yönetimi, MHP'nin görevini tamamladığını, artık kapısına kilit vurmak gerektiğini mi düşünüyor? Bağlı olarak şunu da sormak lazım elbet: Bunun için mi Cumhur İttifakı kuruluyor? MHP'li seçmen AKP'lileşmeye alışsın diye mi? Çünkü MHP lideri yıllarca AKP'ye ve Erdoğan'a karşı çok ağır bir siyaset dili kullandı.

Kim bilir beka baka diye çırpınmaları belki bundandır.

Yazarın Diğer Yazıları