İhaneti gördüm!
Hatırlayın!. Yunan askeri İzmir’i işgal için karaya çıktığında ellerinde Yunan bayraklarıyla karşılayan yerliler vardı. Rum vatandaşlarımız...
“Zito!”... “Zito” diye bağırıyorlardı.. “Yaşasın” demekti bu..
Peşmerge kılıklı PKK militanları kollarında Amerikan bayraklarıyla, sınırdan girip ilerlerken onları yol boyunca ellerinde PKK bayraklarıyla karşılayan kalabalıkları görünce ister istemez o hüzünlü yılları hatırladım...
Ne tuhaf.. Sanki 1919’un o kasavetli yılları geri gelmiş; sanki o kasavet yanında tıpkı o günlerdeki gibi benzer bir vurdumduymaz iktidar anlayışını, aynı siyasi vurdumduymazlıkla bir bulut misali ülkemizin üstüne sermiş gibi.
Tarih tekerrür mü ediyor Mehmet?
Görüyor musun? Rumca haykırışların yerini Kürtçe bölünüşler aldı..
“Bırakın işgal etsin. Kimse silaha sarılmasın” diyen İstanbul hükümetinin benzer davranışlarını “Çözüm sürecek. Kimse bizim iznimiz olmadan silahına davranmasın” diyen günümüz iktidarı almadı mı?
Bilmem, efeler eskisi gibi ses verir mi Mehmet! Bilmem Karadeniz o günlerde olduğu gibi coşup sel gibi bendini çiğner aşar mı Mehmet..
Hüzünlü günlerdeyiz Mehmedim.. Uyanık ol, diri dur.
Gözlerini kırpmadan bak. Çünkü kahramanlık “yıldızlar gibi parlayıp sönmek değil/İleri atılıp bir daha dönmemektir.”
Görüyor musun? Yine “dağ başını duman aldı.! Yine “parçalanmakta kıtanın toprakları.” Yine “arslan payını arslan olmayan alıyor..”
Yine birileri vatanın bağrına dayadı hançerini..
Selçukoğlu Tuğrul ve Çağrı Beylerimizin haberi olsun..
Rey’den Malazgirt’e yol kesenler vardır. Yüce hakan Alparslan’ın bilgisi olsun, Malazgirt Ovası’ndan Basra’ya oğullarına pusu kuranlar vardır.
Söyleyin yüce Sultan Kılıçarslan’a, Haçlılar içimize, ocağımıza üşüşmüş yurdumuzu talana başlamıştır. Bölelim parçalayalım haritalarıyla kapı kapı dolaşmaktadır.
Zamanıdır gayrı..
Dedem Korkut boy boylasın, soy soylasın. Bilsin ki Karagüneoğlu Bamsı Beyrek işler yolunda değil...
Tepegöz..
Basat..
Her kim varsa haberi olsun.. Türk yurdunda ihanet vardır..
Emperyalizm, ete kemiğe büründü, gözümüzün için baka baka geldi geçti ülkemizden.
İhaneti gördük...
1919 Mayısının 15’i gibi..
Hatırlayın!..
Vatandaşımız Rumlar o gün Yunan askerlerini büyük bir coşkuyla “Zito!” diye karşılamamış mıydı? Ellerinde Yunan bayraklarıyla, sevinç çığlıkları atmamışlar mıydı?
Aynısı;
Yabancı ihanet odakları geçerken ellerinde PKK bayraklarıyla tam 95 yıl sonra Güneydoğu Anadolu’da yaşanıyor.
Ordumuz silahlarıyla kışlasına hapsedilmiş, memleketin her tarafı bilfiil ihanetçilerin at koşturduğu alana çevrilmiş, müstahkem mevkiler adım adım süren işgali hiçbir şey olmuyormuş gibi seyre dalmış, iktidar cenahı, bölücülerle ülke topraklarının nasıl şekilleneceğinin pazarlığını yapmakta... Velhasıl ortalık tekin değil.. Mehmetçik kendi yurdunda, kendi sokağında ensesinden kurşun sıkılarak şehit edilmekte. Ve ben gören göz, hisseden kalp, incinen bir yürek olarak ister istemez “Mustafa Kemal’i düşünüyorum/ Yeleleri alevden al bir ata binmiş aşıyor yüce dağları, engin denizleri.” Gelecektir, inanıyorum...