Hükümet teröre yenildiğini ilan etti
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin, terör örgütü PKK ile mücadelede önerisi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aynı gün sıcağı sıcağına “Ama bizimkiler Bin Ladin gibi şehirde oturmuyor. Mağaralarda saklanıyorlar” demesi ve takiben sözü “İmralı’yla her an görüşülebilir” açıklamasına dönüştürerek, acziyetini haykırması oldukça ilginçtir. Türk tarihinin hiçbir döneminde devlet, isyancılar karşısında yenilgisini bu derece açık söylemediği gibi, hiçbir dönemde bu kadar yalpalamamıştır da.
Ne demek; “Bizimkiler Bin Ladin gibi şehirde oturmuyor. Mağaralarda saklanıyor” demek?
“Ben bu işlere gelemem. Onları bulup cezalandıramam. Benim gücüm buna yetmez. Ben yetersizim” demek.
Eğer sen samimiyetle teröristlerin elebaşlarını, önemli olanlarını, çok bilmiş ve canilerini arıyorsan yerini söyleyelim. İşte bak tam karşında oturuyor.
Oslo’da konuştukların kimdir?
“Mağaradalar” dediklerinin ta kendisi.
Bulmuşsun işte. Hem de şehrin tam orta yerinde.
Ama sen terörist aramıyorsun ki. Elebaşlarını vurmak gibi bir derdin ve amacın da yok ki. Senin derdin, hapistekine hesap vermek ve Türkiye’yi bölme pazarlığı yapmaktan ibaret.
Hayret ki ne hayret!
“Teröristlerle baş edemiyoruz. Otuz yıldır denedik. Silahla bir yere varamadık” diye söze başladın mı, yenilgi ruhuna işlemiş dışarı sızıyor demektir.
Devleti bu mantıkla yönettiğin sürece senden Fatih, Yavuz, Kanuni çıkmaz. Çıksa çıksa Vahdettin çıkar. İngilizlerle pazarlık yaparak ülkesini kurtaracağını sanır, ama ne yazık ki işgalleri önleyemez. Mustafa Kemalcileri de içeri attığına, bir kısmını da baskı altına aldığına göre, işgalcilerin işi kolaylaşıyor demektir. Demek ki sırada Anadolu’nun bölünmesi ve işgali var. Bu defa Yunan yerine, bölücü Kürtçülük işgal gayretinde. Yunanlar, Bursa’yı işgal ettiklerinde doğruca Osman Gazi’nin türbesine gitmişlerdi. Sandukayı büyük bir keyifle tekmeleyerek “Hadi kalksana, kurtarsana ülkeni” diye içlerindeki ezelikinin intikamını dışa vurmuşlardı. Şimdikiler de Mustafa Kemal’e sesleniyor, “Böyle devlet mi kurulur. Farklı milletleri asimile etmiş. Buna ne hakkı var? Herkesi Türk yapmak da neyin nesidir” diyorlar.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin alay eder gibi “Türkiye’ye öneride bulunduk” diyerek Bin Ladin örneğini vermesi bile, iktidar sahipleriyle alay etmektir. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’ın dediği gibi “Büyükelçi, Ladin modeli önereceğine, Kandil’e girmemize neden izin verilmediğini açıklasın.”
Devamı da var, “Devletin arşivleri, Kandil’de hangi istihbarat örgütlerinin PKK’lılara eğitim verdiklerini haykırıyor.”
Tıpkı Osmanlı arşivleri gibi.
Kimin ne yaptığı ya da yapmadığını söylüyor tarih. Sizinkiler söylemiyorsa, başka ülkelerin arşivleri söylüyor. Gerçeklerden kaçamıyorsunuz.
Tayyip Erdoğan dönemi, devletin terör örgütüne yenilgisini ilan ettiği dönem olmuştur. Gelecekte yerel yönetimlerle ve maalesef dolaylı olarak MHP’nin de desteği ile yerel yönetimler yasası çıkartılacaktır.
Başbakan’ın pazarlıklar yapılacağını açıkça ilan ettiği, terörist başı kademeli olarak serbest bırakılacaktır. Çünkü bu kişi bizzat Başbakan’ın ağzından baş müzakereci konumuna yükseltilerek, önem sırasında en başa getirilmiştir. Her halde Kürt sorununu çözeceğiniz adamı hapiste tutmayacaksınız. Ve bütün bunlar Türklerin gözü önünde olacaktır.