Milletvekillerinin kâbusu yeni bir seçimdir. Hazır milletvekili olmuşken, neden riske girsinler ki... Bir erken seçimde Meclis’e gelecekleri ne malûm?
Recep T. Erdoğan neden yeni hükûmetin kurulması için yetki vermiyor? Seçimlerin üzerinden 12 gün geçti. 30 gün daha oyalasa erken seçime gidilir. Niyetinin erken seçim olduğunu gizlemiyor.
Ama bu zamanı oyalamakla geçiremez, yeni hükûmet için yetki vermek zorunda kalacak. Yetki verdiği parti başkanı da kendi adamı... Ona diyecek ki: “İpe un ser, 45 günü doldur.”
Ahmet Davutoğlu, usûlen üç partinin kapısını çalacak. Her üç partinin koalisyon kurmak için şartları AKP için kabul edilecek gibi değil aslında. Neresinden baksanız ucu gelip Saray’a dayanıyor.
Diyelim bakanlıklar bölüşüldü, muhalefet partileri bu bakanlıkların aslında çökertildiğini, yeniden dizayn etmek gerektiğini görecekler, hemen kolları sıvayacaklar ve kendi bürokratlarını iş başına getirmek isteyecekler... Ancak üçlü kararname gerekli. Saray, yeni görevlendirmeleri imzalayacak mı?
Yeni hükûmet kurulunca bir de Saray ziyareti var. Bakanlar kurulu R. T. Erdoğan’ın karşısına hazır ol vaziyetinde dizilecek. Küçük ortak, “Saray olmaz. Siz buyurun Gençlik Parkı’nda bir semaver kaynatalım. Orada temennilerinizi sıralarsınız.” diyebilir mi?!
AKP’liler küçük ortağın Saray’a çıkmamasını, kendi tabiî başkanlarına saygısızlık saymayacaklar mı?
Saray’dakinin bütün meselesi, hem AKP’nin başkanı olduğunu her vesile ile hatırlatmak, hem de ben cumhurun (halkın) başkanıyım diyerek kendisine meşruiyet kazandırmak... Bakanlar Kurulunu Saray’da toplamak isteyecek. Hangi ortak kabul eder bunu?
Biz ortaklık kurulsun, kale içten fethedilsin diyoruz falan ama, meselenin bu yönlerini görmüyor muyuz ne?!
Bugünün şartlarında AKP ile hükûmet kurmak çok zor. Gerçi olacakları sineye çekip hükûmete razı olmak, sonra devletin nasıl talan edildiğini içeriden tespit edip halka göstermek de var ama minareyi çalan kılıfını da hazırlamıştır.
Zaman AKP’nin lehine işliyor. Seçim anketleri de bunu gösteriyor. AKP’nin Cumhurbaşkanı anketlere pek düşkün. (Mantıklı bir düşkünlük.) 7 Haziran’dan bu yana kim bilir önüne kaç çeşit anket sonucu gelmiştir.
AKP, ufak bir vaatte bile 276’yı bulur ve tek başına iktidar olur. Sadece ve sadece 11 milyon emekli için kesenin ağzını açsa, CHP ve MHP’nin önünde tatmin edici bir rakamı telaffuz etse, seçim çantada keklik. Hakikaten emekliler aç. Neresinden baksanız AKP öncülüğünde bir ortaklık sıkıntı.
Hani aklıma ne geliyor biliyor musunuz?
Önce “Baht utansın!” diyeyim, sonra fikrimi açayım.
HDP/PKK’ya gidilse, “Ulan pislik etmeyin! Size bile muhtaç olunuyor. Kandil karışmasın, Öcalan, tecrit, halklar malklar, diller miller lâfları gevelemeyin. Gittiğiniz yer körse tek gözünüzü kırpmayı bilin. Şu AKP’yi çökertene kadar %60 blokla bir hükûmet kuralım.” dense...
Tövbe estağfurullah! Dünyanın sonu geldi herhâlde! Ben de ne istiyorum!
