Haydi itiraf et
Avazı çıktığı kadar bağırıyor, yakınıyor, dert yanıyor: “Toplumu homojenleştirdiler, tek tip insan yaptılar” diye. Biri daha çıkıyor, “Yunanlılar böyle bir savaştan söz etmiyor” diyor. Anlaşılıyor ki etnik sorunu olanların tamamı “tarihle yüzleşmek” adı altında “Türklerle hesaplaşmak” istiyor. İşin garip tarafı tarihsel tüm varlığını, sürdürebilir toplumsal yaşamını ve tarihsel yok olmayışını Türklere borçlu olanlar dâhil tüm koro aynı şarkıyı çalıyor.
“Tarihle yüzleşmekten korkmamalıyız!”
Yapma ya?
Haydin itiraf edin, deyin ki “Biz tarihin silik, devletsiz, hiç başarı gösterememiş, etnik gruplarıyız. Varlığımızı, korunmamızı, soyumuzu sürdürüp getirmemizi borçlu olduğumuz Türklere hep hayıflandık. Türkler bizi kendinden ayrı saymayarak, kökümüzü kazımadığı için en büyük hatayı yaptı ve bize, uğrunda binlerce şehit verdiği toprakların üzerinde kendisiyle eşit hak verdi. Biz Türklerin bu iyi niyetini şimdi onların aleyhine kullanıyoruz” deyin hadi.
“Tarihi yeniden yazmak istiyoruz. Çünkü etnik sıkıntılarımızı uluorta söyleyemediğimiz için, bazen İslam’ın arkasına, bazen demokrasinin ardına sığınıyoruz” söyleyin hadi.
Daha açık olun.
“Düşmanız bu millete” deyin.
Demokratsanız, liberalseniz ve fikri namusunuz varsa açık olun!
“Sevmiyoruz Türk’ü” deyin.
“Türk denince aklımıza ırkçılık geliyor, fakat öteki tüm etnik grupların adını söyledikçe böyle bir şey hissetmiyoruz” deyin. İftira etmek yerine itiraf edin.
“Tek tipleştiriyorsunuz” diye yakınacağınıza önce kendinize bakın mesela. Bulunduğunuz cemaat tek tip yerine çoğullaştırıyor mu? Her biriniz “bana gelmezden evvel fikirlerinizi farklılaştırın da gelin mi” diyor.
“Sizi Müslümanlaştırıyorum ama tek hoca, tek yorum, tek açıklama ve bu tek kişilik hat üzerinden yine tek doğruları sunarak bunu yapmıyorum” mu diyor? İtiraf edin haydi.
Aslında tek tipçi sizsiniz değil mi?
Yazdığınız gazete, çıkardığınız dergi, burada yazılıp çizilenlerle aradığınız tek model, tek tip, homojen insanların toplumu. Ama başkalarından çoğulculuk istiyorsunuz.
Güya liberalsiniz ve özgürlükleri savunuyorsunuz. Bireyin hakları sizin için kutsal. Sizin karşınızda biz, yerli değerleri, evrensel saydığınız liberal değerleri feda etmediğimiz için kötüyüz. Kabul. Evet, aynen öyleyiz. İtiraf ediyorum. Haydin siz de itiraf edin.
Bilinçaltınızda tarihsel başarısına, yönetsel becerisine ve tüm zamanlar tarih içinde varolmayı beceren Türklere karşı bir kıskançlık var.
Bu sebeple, isyancılardan sembolik kahramanlar üreterek, koca gerçeği tersyüz etmek istiyorsunuz.
Hiçbir ülke, devlet, siyasal toplum kurmayanların, hep küçük kalanların, hiçbir medeniyet inşa etmemiş olanların tarih yazmaya kalkışması ne hazin.
Kimin tarihini yazacaksın?
Başarılara başarı katanları, hiçbir başarı gösteremeyenlerin kınaması ne büyük talihsizlik. Kimin başarısını yazacaksın?
Kusura bakma. İster dost ol, ister düşman. Eğer bir tarih yazacaksan, ilk işin Türkleri anlamak ve tanımaktır. Aksi halde tarih yazamazsın. İçinde Türk’ün olmadığı tarih daima eksik kalacaktır.
Haydi, itiraf et. Gerçek aynen böyle değil mi? İtiraf edemezsin, çünkü sen bir korkaksın!