Haniye’nin katli neyi değiştirir?

Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ve üstelik İran’da öldürülmesinin bir neticesi olacak elbette. Ama nasıl?

Hamas nasıl bir yol takip edecek? Kabul etmek gerekir ki, şu anda sıkıştırılmış durumda.

Ya İran? Kendi topraklarında misafirlerine saldırıyorlar. Sineye çeker mi?

Tahran’ın, Orta Doğu’yu İran’a göre dizayn etmesi için gönderdiği “Kudas Gücü Komutanı Tuğgeneral” sıfatını taşıyan Kasım Süleymanî, 3 Ocak 2020’de, Bağdat Havaalanı yakınlarında suikasta uğradı.

İran tarafı çok sert açıklamalar yaptı. Kesinlikle intikamı alınacak, dedi. Suikastı düzenleyen ABD idi ve o zaman ABD’nin başında Donald Trump vardı. Trump “ABD ordusu, Süleymanîyi benim talimatımla öldürdü” dedi.

Trump, seçim mitinginde öldürülmek istendiğinde, İran’ın “kesinlikle” diye başlayan intikam yemini akla geldi. “Acaba?” dedim. Görünen o ki, Trump’a suikast İran’la bağlantılı değil. ABD’nin eli silahlı meczubu çok. Belli ki, suikastçı bir meczup.

Devrim Muhafızları Ordusu’nun “kıdemli askerî danışmanı” sıfatını taşıyan, en son İran’ın Şam büyükelçiliğinde görevli Razi Musevî, 25 Aralık 2023 günü, elçilikten evine geçtiğinde İsrail’in fırlattığı üç füzeyle vuruldu. 19 Mayıs 2024’te helikopter kazasında(?) hayatını yitiren İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisî, taziye mesajında, “Bu eylem, şüphesiz gaspçı Siyonistlerin bölgedeki hayal kırıklığının, çaresizliğinin ve acizliğinin bir başka göstergesidir. Bu suçun bedelini mutlaka ödeyecekler.” ifadelerini kullanmıştı.

İsrail pervasız. İran’a her fırsatta saldırıyordu.

1 Nisan 2024’te de Şam’daki İran konsolosluğuna hava saldırısı düzenledi. Yedi İran Devrim Muhafızı mensubunu, altı Suriye vatandaşını öldürdü.

İran “intikam” için bir şeyler yapmalıydı. 16 Nisan 2024’te, haberli olarak İsrail semalarına bomba yağdırdı. Semalarına diyorum, bombalar havada kaldı; yere düşmedi. İran araları hep limonî olan ABD’ye, saldıracağını da haber vermişti.

***

İsmail Haniye, bize de gelip gidiyordu. İsrail, Haniye’yi ya Türkiye’de bombalasaydı? Bomba mesafesiyle Tel Aviv-Tahran arası 1583 km., Tel Aviv-Ankara arası 888 km., Tel Aviv-İstanbul arası 1200 km. Çok rahat vurabilirdi.

İsmail Haniyye’nin gelip gittiği zamanda, Recep Tayyip Erdoğan İsrail’e “Soykırımcı” demenin ötesinde değildi. En son “İsrail’e de gireriz” sözünü söyledi. (Bu söz arızalı. Sonra üzerinde duracağız.)

Bundan böyle Netanyahu çetesinin bize tavrı İran’a karşı nasılsa öyle olacak.

İsrail’le aramızda bayağı kriz var. Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ocak 2009’da Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “van minüt” çekmişti.

“Marmara Gemisi Krizi”, “Koltuk Krizi” başlıca krizler. Gazze’ye yardım götüren bizim Marmara Gemisi’ne, 31 Mayıs 2010’da İsrail askerleri saldırmış, 10 insanımızı katletmişti.

İsrail’le Türkiye arasında “koltuk krizi”ni hatırlıyor musunuz? Haber 12 Ocak 2010 tarihli:

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in geçen hafta sonu Gazze'ye düzenlediği saldırılara tepkisi ve Kurtlar Vadisi dizisinin geçen hafta yayınlanan bölümündeki sahnelere İsrail’in verdiği yanıt, iki ülke arasında yeni bir gerilim yarattı.

Son kriz Kurtlar Vadisi adlı televizyon dizisinde yer alan bazı sahnelerle başladı. Dizinin son yayınlanan bölümünde, İsrail istihbarat servisine ait bir binaya baskın düzenleyen dizinin kahramanı Polat Alemdar, burada MOSSAD'ın kaçırdığı bir çocuğu kurtarıyor. Operasyon sırasında bir MOSSAD ajanını öldüren Alemdar, kendisine yabancı bir ülke toprağında olduğunu ve bunun bir savaş suçu olduğunu anımsatan bir diğer İsrailli ajana da ‘Yalnızca siz mi savaş suçları işleyeceksiniz’ diye çıkışıyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Danny Ayalon’un, diziyle ilgili olarak ülkesinin tepkisini iletmek üzere Dışişleri'ne davet ettiği Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi'ne koyduğu tavır ise gerilimi tırmandıran etken oldu. İsrail basınında yer alan haberlere göre görüşme sırasında Ayalon, Büyükelçi Oğuz Çelikkol’u alçak bir kanepede ağırlayıp kendisi de yüksek bir koltukta otururken, basın mensuplarına İbranice bunun kasten yapılan bir uygulama olduğunu aktardı. Ayrıca Çelikkol’la tokalaşmayı reddeden Ayalon, görüşmenin yapıldığı salondaki masanın üzerinde yalnızca İsrail bayrağı bulunmasını sağladı.” (BBC News Türkçe, “Türkiye'yle İsrail arasında koltuk krizi”)

O zaman da Başbakan Binyamin Netanyahu idi.

***

Öldür öldür nereye kadar? İsrail bütün Filistinlileri yok etse rahat mı edecek?

Bütün Filistinlileri yok edemeyeceğine göre, asıl birlikte yaşama yolunu seçmesi gerekmiyor mu?

Araya bu kadar kan girdikten sonra artık, birlikte yaşamadan bahsedilemez.

Sürekli savaş... Bundan böyle atom bombasını ilk kim kullanacak, onu bekleyeceğiz!

Yazarın Diğer Yazıları