Nissim Zvilli’nin sözleri şu sıra büyük önem taşıyor.
“Kim bu adam?” diyeceksiniz. Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2009’da “van minüt” çektiği Şimon Peres’in partisi İşçi Partisi’nin genel sekreteriydi.
Yeri geldikçe onun sözlerini veririm. Bugünlerde sözleri ayrı bir değer kazanıyor.
Zvilli’nin sözlerini yine hatırlatmadan önce “Filistin'de katliamda Hamas'ın yeri” başlıklı yazımdan birkaç satır vereceğim. Bu yazının çıktığı tarihe dikkat: 23 Mayıs 2021.
Ne diyorum?
“Filistinlilerde İsrail’in gücü yok. HAMAS, hesapsız kitapsız; sivillere zarar verir miyiz, vermez miyiz demiyor iki füze ateşliyor, Netanyahu’nun adamları bin füze...
HAMAS taktik hatasını kabul etmelidir. Katledilen çocuklardan, kadınlardan Netanyahu’nun, Biden’ın yanında kendilerinin de suçlu olduklarını bilmeliler.
Hesapsız savlet sadece ölüm getirir; daha ötesi yenilgi getirir.”
Şimdi Filistin’de saldırılar yeni bir devrede... Filistin tarihinde görülmemiş katliamı bütün dünya canı canlı seyrediyor.
Hitler, Netanyahu’nun yanında masum kalır. Netanyahu öylesine gaddar!
Her defasında yazıyorum... Ne yazık ki, HAMAS ateşe körükle gitti.
Nissim Zvilli Tel Aviv’de parti binasına Şimon Peres’le görüşmek için gittiğimde, Peres’in ABD’de olduğunu söylediler. Parti’nin genel sekreteri Nissim Zvilli oradaydı. Daha sonra İsrail’in Paris büyükelçiliğini yapacak olan Nissim Zvilli’yle konuştum.
O sıra İsrail’in başbakanı yine Netanyahu idi. Ve İşçi Partililer ona çok kızgındı. Filistinlilerle anlaşmaya varılmıştı ama...
İsrail-Filistin antlaşmasına dair sorum üzerine Nissim Zvilli şu cevabı vermişti:
"...Her iki taraf da birbirlerine karşı aşırı güvensiz. Orta Doğu arenasında kaba kuvvetle ayakta kalmak imkânsızdır. Bir politikacı olarak hükûmetin ne yapmak istediğini hâlâ kestirebilmiş değilim. Tarafların görüşmelerinde mesafe alınamazsa sokaklar teröre teslim edilir. Ordumuz acilen El-Halil'den çekilerek imzaladığımız anlaşmanın gereklerine uyması lâzım. Filistin tarafı burada bize göre biraz daha haklı gibi görünüyor. Çünkü verilmiş sözlere uymadık. HAMAS hareketi barışın önemini kavrayacak çapta değil. İşçi Partisi seçimleri neden kaybetti? HAMAS'ın sorumsuz eylemleri yüzünden... HAMAS eylemleri yapmamış olsaydı biz hükûmette olurduk ve güven bunalımı önemli ölçüde atlatılırdı. İktidarı Netanyahu'ya teslim eden onlardır.”
O yazımda sonra şu cümleyi kuruyorum:
“HAMAS, bunca yılın tecrübesini süze süze daha akılcı bir yol takip edebilir.”
Ne yazık ki akılcı yol takip edilmedi.
Netanyahu gibi sapkınlar HAMAS’ın vakitsiz, plansız saldırısı yüzünden ayakta duruyor. Hâlbuki Netanyahu’nun oyları düşmüştü. Hakkında suçlamalar vardı. Hapis yolu gözüküyordu.
Nissim Zvilli, konuşmamızda -okudunuz- “Ordumuz acilen El-Halil'den çekilmeli.” demişti.
O zaman, Batı Şeria’da, İsrail’in büyük baskı uyguladığı, sokağa kimsenin çıkmasına izin vermediği bir anda, El-Halil’e girdim.
Kan mı çekiyor, bilmiyorum... El-Halil’de, ailesi Azerbaycan’dan İsrail’e göçmüş bir asker bana yardımcı olmuştu! O Azerbaycan Türkçesiyle, ben Türkiye Türkçesiyle birbirimizle kaynaşmıştık. El-Halil’de sokağa çıkma yasağı vardı. İnsanlar evlerine hapsedilmişlerdi. Bir kapıyı çaldık. Kalabalık aileydi. Çok dertlilerdiler. Dört duvar arasına sıkışıp kalmışlardı. Bunlara girmeyeceğim şimdi.
Nissim Zvilli (1942-), kaç yıl önce “HAMAS hareketi barışın önemini kavrayacak çapta değil. İşçi Partisi seçimleri neden kaybetti? HAMAS'ın sorumsuz eylemleri yüzünden...” demişti. Okudunuz.
HAMAS’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısı bütün dengeleri altüst etti. Netanyahu’yu tepemize çıkardı. İstediği gibi kurşun sıkıyor, istediği gibi çoluk çocuk, kadın, yaşlı, kedi, tavuk, köpek, böcek... bilumum canlıya bomba yağdırıyor.
Gazze’de katledilenlerin sayısı 42 bin, Lübnan’da 3 bin... Giderek iki tarafta da sayı artıyor. Ya enkazda kalanlar? Kaç kişi?
Bir yıl oldu, bir yıl! Dursun artık katliam!
