PKK'nın "askerlik şubesi" HDP'nin önünde dağa götürülen çocuklarını isteyen annelere, Erol adlı HDP İstanbul milletvekili "azgın mikro milliyetçi" zafer işareti yapıyor. (Tuğrul Türkeş Bey! "azgın milliyetçilik" sizin bu sıralar konuşulan makalenizden mülhem. Selâmlar.).
Soyadı "Katır" mı, "Katırcı" mı, "Katırcıoğlu" mu bilemedim, bu adam sol liberallerin el üstünde tuttuğu biri. Sizin öfkeyle içinizden sıraladığınız "bilinen!" sıfatlarından başka bir sıfatı da Prof. Dr.. Rektörlük, dekanlık falan yapmış. Ders vermiş. Gencecik çocukları kim bilir nasıl zehirlemiştir.
Türkiye'de "azgın sol", etnik bağı olsun olmasın, bölücülüğe evrilmiştir. Türkiye'nin kaderi... Başka hiçbir ülkede, sol gruplar böyle ayırmaya, farklılaştırmaya, bütünden koparıp yalnızlaştırmaya ve neticede, savunduklarını, inandıklarını nisyana gömmeye teşne hiçbir grubu göremezsiniz. Bölmek, kardeşler arasında nifak sokmak, pençesini uzatmış emperyalistlere hazır yem vermek bize mahsustur.
Bu "katır" mı, "katırcı" mı her ne mahlûksa, zafer işaretini neden yaptı biliyor musunuz... "Oh olsun. Sizin çocuklarınızı dağa gönderdik. Ellerine silah verdirdik. Halkın üzerine saldık. Bu bizim zaferimizdir!" demek için. Başka bir anlamı olabilir mi?
"HDP'nin kapatılsa yenisi açılır... Kapatmak çözüm değil." zırvalarını bırakın!
Suç var, ceza var. Kanun maddelerini tekrar yazmayacağım ve tekrar Batasuna örneğini vermeyeceğim. Yenisi kurulursa kurulsun. Hep kuruldu zaten. Biz "suç"tan bahsediyoruz. Kanunlarımızı açıp okuduğunuzda bu partinin kapatılması gerektiğini anlarsınız. HDP hakkında dava açmayanlar suç işliyorlar. İleride halkımız bunun hesabını sandıkta sormaz mı?
PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın fotoğrafları İstanbul'da HDP'nin bir ilçe şubesinde çıkmış. İçişleri Bakanı resimleri yayınlıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun tivit atıyor:
"Diyarbakır Anneleri'nin HDP binalarının önünde neden beklediğini hala anlamayan kaldı mı? Bir kere daha görüyoruz ki HDP DEMEK, PKK DEMEKTİR! HDP ile ittifak kuranlar bu görüntüler karşısında ne diyecek? Maalesef yine susacak, cürümlerine devam edecekler!"
Fahrettin Bey! bu mesele günlük politik mülahazaların dışındadır. Bir PKK uzantısından bahsediyoruz. Eğer "ittifak" falan derseniz, Reis'in ve partisinin eski icraatı ortalığa saçılır. Daha yakın zamanda İmralı'ya elçi gönderildi. "İttifak" kurulmak istendi. Yetmedi kardeşi TRT'ye çıkartıldı. Hele o meş'ûm "çözüm" dönemlerine hiç girmeyelim. O kadar insanın hayatını yitirmesine PKK sebep ama, bu kanlı örgüte yol açanlar, umut verenler de o kadar suçlu değil mi? Ve "umut dağıtanlar" kimler?!
Bırakın bu tür politik tavırları parti sözcüleri koysunlar.
İletişimcimiz "HDP PKK DEMEKTİR!" diyor. Biz başından beri söylüyoruz. Ve "ittifak"la "cürüm" arasında bağ kuruyor. HDP ile iş birliği cürüm işlemekse bu partinin kapatılması için harekete geçilmesi gerekir.
Fahrettin Bey, bir ara odasına girdiğinizde Reis Bey'e sorar mısınız: "HDP PKK demektir efendim, bu partinin kapatılması için bir işaret verecek misiniz?"
Lütfen!
