"Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa"
Yüzyıllardır dünyanın dört bir yanında bir ritüel olarak kutlanan Sevgililer Günü, asırlar önce kendisini sevgi için feda eden Valentine adına kutlanmaktadır.
Valentine isimli bir aziz, imparatordan gizlice genç çiftleri evlendirirmiş. Bir gün imparator, bu durumu anlamış ve azizi idam ettirmiş. İşte, o gün bugündür kendisini başkaları için feda eden Valentine adına, öldüğü gün olan 14 Şubat, ''''Sevgililer Günü'''' olarak kutlanır olmuş.
İdam edilmeden önce yattığı hapishanedeki gardiyanın kızına aşk mektupları yazan Valentine, idam edilene kadar bu kıza aşkını ilan etmiş. "Aşkın azizi" olan bu rahibin notları, bugünkü Sevgililer Günü mesajlarının atası olmuş. Romalılar tarafından İngiltere''ye taşınan "Sevgililer Günü", daha sonraları dünyanın dört tarafına yayılmıştır.
14 Şubat geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak bilinmektedir. Günün bu özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar vermekte ve bu notlarda birbirlerine Valentine diye hitap etmektedirler.
Sevgililer günü, 14 Şubat, 1800''de Amerika''lı Esther Howland''ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana, çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olmuştur. Bugünde sevgililere aşkın timsali olarak yorumlanan kırmızı gül verilmesi bütün dünyada gelenek haline dönüşmüştür. Sevgililer Günü''nü çiftler genellikle baş başa geçirirler. Amaç, sevdiği kişiyi mutlu etmektir.
Sevgililer Gününde hediye kadar yaratılan ortam da önem taşır. Sevgililer Günü çok sayıda evlenme teklifinin de gerçekleştiği bir gündür. Edebiyatta aşk, en çok işlenen konudur.
Divan edebiyatında gazellerin ve mesnevilerin başlıca konusu aşktır. Fuzulî, Nedim ve Şeyh Galip aşkı en üst düzeyde dile getirenlerdendir. Fuzulî''nin:
Yârab belâ-yı aşk ile kıl âşnâ beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
deyişi, Nedim''in:
Bir söz dedi cânan ki kerâmet var içinde
Dün giceye dair bir işaret var içinde
deyişi ile Şeyh Galib''in:
Yârin bize bir selâmı yok mu
dizesi bunlardandır. Hiçbir düşünür Yunus gibi aşkı varlığın özü olarak düşünmemiştir.
Yunus''a göre dünyada sevgisiz kimse yoktur. Ondaki aşk genellikle Tanrı aşkıdır.
Aşk, âşık edebiyatının temelini oluşturan konudur.
Aşkın iğnesi ile dikilen dikiş
Kıyamete kadar sökülmez imiş
diyen Seyranî''ye göre insanlar arasında en güvenilir bağlılık aşk ile kurulabilir.
Aşk insanı Mecnun gibi çöllere sarar, Ferhat gibi dağları deldirir. Geçmişte yaşanmış efsanevi aşklar halk edebiyatında halk hikâyelerinin ana konularını oluşturmuştur. Arzu ile Kamber, Emrah ile Selvihan, Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha ve Tahir ile Zühre bunlardan birkaçıdır.
Kerem ile Aslı hikâyesinde Kerem aşkının gücünü:
Hey ağalar nicedeyim
Ben dönerim gönül dönmez
ifadesiyle dillendirirken, aşkı uğruna din değiştirmeyi bile göze alan Aslı da:
İşte kırdım putum ile haçımı
Aman Kerem, beni rüsvay eyleme
biçiminde seslenmiştir. Âşık denilen halk şairleri sevgililerinin güzelliğini ve onlara karşı duyduğu hisleri çok içli koşmalarla betimlemişlerdir. Bunların başında:
Güzel sevmek günah değil
Dört kitapta yerin gördüm
diyen Karacaoğlan gelir. Karacaoğlan''ın şiirlerinde işlenen temel konu sevgidir.
Ben güzele güzel demem
Güzel benim olmayınca
biçiminde söyleyişleri olan Karacaoğlan''da sevgi somut bir görünümdedir.
Âşık Veysel ise aşkı bir deyişinde:
Güzelliğin on par''etmez / Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman / Gönüldeki köşk olmasa
diyerek aşkın yüceliğini kendi tavrı içinde ustaca tele dökmüştür. Günümüz şairleri aşkı en güzel imgelerle dantel gibi işleyip dizelerine aktarmıştır.
Ben senin hasretinle
Yanar dururum ömrüm boyunca
diyen Cahit Külebi, aşkı ve kadını hiç bayağılaştırmadan temiz ve asil duygularla dile getirenlerin başında gelir. Bir şiirinde:
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
diyen Bedri Rahmi, bir şiirinde:
Kim o deme boşuna / Benim ben
Öyle bir ben ki gelen kapına
Baştan başa sen
diyen Özdemir Asaf bir şiirinde:
Babanız yine âşık çocuklar
Duyurmayın ananıza utanırım
diyen Tahir Kutsi Makal gibi şairler sevgi konusunu çeşitli yönlerden ele alıp ustaca işlemişlerdir. Bizim de aşkı işleyen pek çok şiirimiz bulunmaktadır. Bunlardan birinde:
Gönül dünyamın kitabı hey
Sevdalım / Çilem
Senden gelir / Sana gider yüreğimde
Duygu adına ne öğrenmişsem
Sözümle konuyu bağlar, Sevgililer Gününüzü yürekten kutlarım.