Gül ipleri kopardı
Yeni parti geliyor. Hemen hemen kesin. Olağanüstü bir durum olmazsa kuruluş ilân edilecek. Zemin, zaman kollanıyor. Yeni Parti için kolları sıvayanlar “Bir de biz parti kuralım, namımız yürüsün.” diyecek insanlar değiller. AKP yönetimini, Saray’ı kara kara düşündürecek kişilikteler. Ayrıntısı var ama bu kadar bilgiyle yetinelim.
AKP’nin kuruluşunda önemli rol oynayan Abdullah Gül’dür. Recep T. Erdoğan’ın karizmatik duruşunun öne çıkışı, “mağduriyet”i (Şiir okuduğu için aldığı 10 aylık hapis cezasını kastediyorum.) tartışmasız onu genel başkanlığa taşımıştır. Önce A. Gül başbakan, sonra R. T. Erdoğan. Ardından A. Gül cumhurbaşkanı.
A. Gül, “yukarıdan” olup bitenleri seyrediyor, hataları-savapları görüyor.
12 yıldır yanında bulunan, hemen her şeyine şahit olan soldan gelme Ahmet Sever, beraberliğinde yaşadıklarını satırlara döktü ve yayınladı. Bu kitap 7 Haziran’dan önce piyasaya çıksaydı, AKP’nin oylarını birkaç puan daha aşağı çekerdi. Bunu bildiği için A. Gül yayınlanmasına engel oldu. Birlikte yola çıktıkları insanları arkadan vurmuş sayacaktı kendisini...
Ahmet Sever’in kitabı yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor. R. T. Erdoğan, AKP’yi rahat bıraksa da bırakmasa da kitapta aleyhinde kullanılacak pek çok malzeme var.
Öyle malzemeler ki, iki eski “dost” demiyorum, “zarurî yoldaşlar”ın arası açılacak ve belki artık bir araya gelmeleri de mümkün olmayacak.
Abdullah Gül, neden erken seçimin söz konusu olduğu bir zamanda bu kitabın çıkmasına izin verdi? En azından şunu söyleyebilirdi: “Bak Ahmet Bey kardeşim benimle 12 yıl sırlarımı paylaştın. Elbette bir gazeteci olarak şahit olduklarını yazacaksın. Bu senin hakkın. Gazeteci için en heyecan verici an gördüklerini, bildiklerini yazmaktır. Bu hakkını engelleyemem. Ama özele girmesek, genellesek olmaz mı?” diyebilirdi. Dememiş. Kitapta, doğrudan R. T. Erdoğan’ı hedef aldığı düşünülebilecek sözlerin yayınlanmasına izin vermiş. Üstelik kitabı bir “hata” olmasın diye okumuş. Belki de “Aman şu sözler başka türlü anlaşılır, isterseniz koymayın Ahmet Bey...” diye nazikçe ikaz etmiş ve o sözleri çıkarttırmış da olabilir. Ahmet Sever tecrübeli gazeteci... Kitabını yazarken sınırlarını elbette belirlemiştir.
Daha önce Cüneyt Arcayürek, Süleyman Demirel’in yanındayken teferruatlı kitaplar yazmış ve Demirel’i fena kızdırmıştı. Demirel, Arcayürek için: “Şunu hemen söyleyeyim ki, ’Anı’namı altında birçok ’ayıp’birden işlenmektedir. Zira, kitabın yazarı, bir kamu görevlisi olarak orada bulunmakta ve devletten ücret almaktadır... Yanıltma, kötüleme, insanları birbirine düşürme maksatlarına hizmet edecek şekilde ortaya attığı iddiaların hiçbirisi, beni kesinlikle bağlamaz.” demişti.
Ahmet Sever ise, kitabını Abdullah Gül’ün tasvibini alarak yayınlıyor.
Kitabın AKP içinde fırtına estireceği muhakkak.
Yeni partiden bahsettim. Bu kitaptan sonra A. Gül’ün AKP ile birlikte hareketi imkânsızlaştı. Acaba yeni partinin başında A. Gül’ü görebilir miyiz?!