Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem açıklaması yine umut oldu
Muhalefetteki 6 partinin yaptığı çalışmalar neticesinde hazırladıkları güçlendirilmiş parlamenter sistem önerileri, hukukçu genel başkan yardımcıları tarafından dün öğlen saatlerinde açıklandı. Açıklanan unsurları daha sonraki yazılarda detaylıca inceleriz, ancak bu yazıda, kısaca, dikkat çeken ve umut veren birkaç noktaya değinmek istiyorum.
Öncelikle dikkat çeken noktaların başında, özgürlük, çoğulculuk ve düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığına yapılan vurgu vardı.
Şeffaflıktan, hesap verilebilirlikten bahsediliyordu.
"Kuvvetler ayrılığı ve hukuk devleti, güçlendirilmiş parlamenter sistemin olmazsa olmazı" deniliyordu.
Ne yalan söyleyeyim, her ne kadar önümüzde öncelikle ''doğru cumhurbaşkanı adayını belirleme ve daha sonra da adil olmayan seçim sürecinden adil sonuç alabilme sorunları'' olsa da hasret kaldığımız bu kavramların, yeniden tesis edilebileceğine dair söylemler bile bir umut verdi.
Neticede söz konusu kavramlar laf olsun diye söylenip havada bırakılmadı; parlamenter sisteme özgü ve aşina olduğumuz bazı argümanların yanı sıra iyileştirici bazı değişikliklerle birlikte bu kavramlar desteklendi, somutlaştırıldı.
Demokrasinin olmazsa olmaz 4 başlığı üzerinden açıklananlara bir bakalım:
1. Çoğulculuk
Çoğulculuk, yani en basit ifadesiyle, sayısal çoğunluğun değil, azınlıkta kalan fikirlerin de değer gördüğü ve temsil edilebildiği, bu açıdan gerçek manada demokrasiyi tesis etmeyi sağlayan bir unsur olarak iki açıdan ele alınır: İdeolojik çoğulculuk, yani kişilerin ifade ve düşünce özgürlüklerinin, sivil toplum kuruluşlarının önemine dair olan çoğulculuğun sağlanması ve kurumsal çoğulculuk, yani çeşitli kurumların devlet yönetiminde yer alması.
Açıklananlar, her iki açıdan da çoğulculuk ilkesini besler nitelikler içeriyordu.
Seçim barajının yüzde 3''e düşürülmesi; Meclis''te katılımcılığın arttırılması adına Meclis iç tüzüğünün değiştirilerek bu yolla muhalefetin daha fazla söz sahibi olmasının sağlanması; Cumhurbaşkanı ile yasamanın aynı siyasi konjonktürde seçilmesinin önüne geçerek çoğulculuğu desteklemek adına, cumhurbaşkanının görev süresinin yeniden 7 yıla çıkarılması ve partisiyle ilişiğinin kesilmesi sevindirici vurgulardı.
2. Hukuk Devleti
Hukuk kurallarına bağlı, vatandaşlara hukuk güvenliği sağlayan bir devleti garantileyen hukuk devlet ilkesi açısından özellikle de olmazsa olmaz olan yargı bağımsızlığına yapılan vurgu umut verdi.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu''nun adalet sisteminin tabiatına uygun olarak hâkimler kurulu ve savcılar kurulu olarak ayrılacağı ve Adalet Bakanı ile yardımcısının bu kurullarda yer almayacağı, uzun zamandır beklenen ve arzu edilen bir düzenleme olarak sevindirdi.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin Meclis tarafından ve nitelikli çoğunluk esasıyla seçilmesi yine açıklamalardaki dikkat çekici taraflardan biriydi.
Yine bu başlık altında öngörülebilirlik ve şeffaflığa yapılan vurgular, bu açıdan torba kanun uygulamasına son verileceği söylemi da oldukça önemliydi.
3. Siyasal Katılım
Seçme ve seçilme hakkının kullanımı ve kamu hizmetlerine katılım gibi siyasal hakları içeren bu başlık açısından oy hakkının güvence altına alınması için İstanbul seçimlerinin tekrarlanmasında önemini bir kere daha anladığımız Yüksek Seçim Kurulu kararlarının denetlenebilirliğini sağlayacak yenilikler oldukça mühimdi.
4. Temel Hak ve Özgürlükler
Kadın-erkek eşitliği vurgusu, ilkokuldan itibaren bu eşitliğin ve insan haklarının ders olarak konulması salondan en çok alkış alan açıklamaların başında geldi. Gerçekten de küçük yaşta çocuklarda "hak" bilincinin oluşturulması ve haksızlığa karşı durma hassasiyeti yaratılması, geleceğin Türkiye''si için olumlu bir vaatti.
Şimdilik en dikkat çekici başlıklardan bir kaçı bunlar ancak ilerideki yazılarda değişiklikleri daha detaylıca ele alacağız…