Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Git artık Allah aşkına!

Dün enflasyon rakamları açıklandı. Tahmin edilen oldu, %50 üzerine çıktık. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %54,44, aylık %4,81 arttı. Ayarlanmış rakamı geçtim en kötüsü ise üretici fiyatlarının üç hane olmasıydı. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %105,01, aylık %7,22 arttı. Üretici fiyatlarında 27 yıllık rekoru kırdık. Bu duruma neden kötü dediğimizi maddeler halinde özetleyelim:

1-Üreticilerde fiyat artışı %105 ise bu mutlaka tüketiciye yansıyor demektir. O zaman gerçek enflasyon ÜFE+3-4 puandır. Yaşamda hissedilen enflasyon son verilere göre %105 olmuştur. Bu durum geniş halk kitlelerinin sefalete girmesi demektir.

2-ÜFE’nin %105 olması firmaların ürettikleri malları satma konusunda da büyük sıkıntılara düşeceğini göstermektedir. Bu durum küçülme ve işsizliği artıracak, gelirleri düşürecektir.

Enflasyonda halka ve firmalara vuran bu dalga ile en kötüsü geride kaldı mı? Hayır! Dönüp petrol fiyatlarına baktığımızda Şubat başı 90 dolar olan Brent tipi petrolün varil fiyatı 110 doları aştı. Buğdayın fiyatı ise yine aynı dönemde 750 dolardan 1100 doların üstüne attı. Dünkü yazımda 1040 dolar demiştim, bir günde fiyat %7 artış gösterdi…

Emtiadaki artışın Nisan ve Mayıs enflasyonunu daha da yukarıya çekeceğini söylemiştik. Beklentiler %60’a ulaşacağını gösteriyor…

Bu tablodan AKP’nin sorumlu olduğunu bir kez daha belirtmeliyiz. Enerji bizde çıkmıyor; tamam. Peki buğdayda mı bu ülke topraklarında yetişmiyor? Buğdaya neden milyarlarca dolar veriyoruz? Rus çiftçisini zengin etmek maharet mi? Ruslardan buğdayı alırken aracı olanlar kimler?

AKP’nin ithalatçı modeli ülkeyi yedi bitirdi. İthal ederek üreten sanayi rezerv bırakmadı. Kasada eksi 50-60 milyar dolar var. Kısa vadede ödemeniz gereken ise 171 milyar dolar. İşin kötüsü ise sattıklarımızla aldıklarımız arasındaki fark negatif yönde artıyor. Geçen yıl ihracat patladı diye kasım kasım kasılarak gezen AKP’liler sus pus… Niye? Ocak ayında -10 Şubat ayında -8 milyar dolar açık verdik… Gedik nasıl kapanacak bilen yok!

Demek istediğim şu: Kur arttı diye geçen yıl ihracat arttı ama bu artış devam etmedi. Kur 13’e gerileyince ithalat patladı. Ürettikçe ithalat maliyeti arttı, ihracatı geçti. Cari açık verdik, vereceğiz de… Bir taraftan petrol ve buğday fiyatları da artıyor. Bunlara verilen para miktarı da çoğalıyor. Alın size açığı artıran ikinci neden.

Bütün bunların sonunda dolar kıtlaşacak ve değer kazanacak. Üstüne bir de enflasyon artınca Lira değer kaybetmeyecek mi? Nasıl tutacaklar kuru? Faizle borç alarak…

AKP yönetimi laftan, borçtan ve sefaletten başka bir şey üretmez. Milli sanayi ve tarım kurulmadığı için dışa bağlı sistem borçla döner. Alın size ispatı, bakın Merkezi Yönetim’in toplam borç stoku ne olmuş…

2003 yılında 283 milyar TL olan borç, 2018 Başkanlık sistemine geldiğimizde 1 trilyon TL olmuştu. 2018 sonrası gelen keyfi yönetim tarzı, 2021 sonunda borcu 2 trilyon 747 milyar TL yaptı. 2022 Ocak ayında ise 2 trilyon 844 milyara fırladı.

Evet yaparsa AKP yapar…Cumhuriyetin kuruluşundan 2003 yılına kadar 283 milyar TL borcu 3 trilyona çekmek gerçekten kolay olmasa gerek…

ÜFE 2002 yılında %70 idi. Şimdi %105…

TÜFE 2002 yılında %29 idi. Şimdi %55 (oynanmış rakam)

Hangi veriye baksanız 2002’den daha berbat durumdayız. Daha fakiriz, gelirimiz düşmüş, adaletsizlik artmış, yolsuzluklar tavana vurmuş…

AKP son 20 yılda 2,2 trilyon dolar vergi topladı. Bunun 301 milyar dolarını yatırımlara, 494 milyar dolarını faize verdi. Peki 1,4 trilyon dolar nereye gitti?

Yarı mamul üreten dev tesislere harcasa üretici fiyatları %105 olmazdı. Yani Çin ve Almanya’dan mal almazdık, maliyetler artmazdı.

Osmangazi Köprüsü’nü, Avrasya Tünelini yaptık dese, müteahhitlere para vermezdik.

Çiftçiye verdik dese, gıda fiyatları neden uçuyor?

Emekli, memur almış olsa neden hala fakirler?

Ne olduğunu biliyorsunuz bana yazdırmayın!

Bunlara denilecek tek söz var: Basın gidin artık Allah aşkına, basın gidin…

Yazarın Diğer Yazıları