Frekans Sözlüğü
TDT (Türk Devletleri Teşkilatı) Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu Türk dil birliği için önemli bir adım atarak Latin temelli 34 harfli bir alfabe ilan etti. Günümüzde çok geniş bir coğrafyaya dağılmış Türk dünyasını oluşturan devlet ve topluluklar, uzun zamandan beri yakın çevrelerindeki farklı kültürlerle etkileşmiştir. Bu etkileşim sürecinin ister istemez gündelik hayat pratiğini farklılaştırıcı etkileri olmuştur. Bugün bir Türk dünyasından bahsedebilmeyi mümkün kılan en önemli faktör konuşulan Türkçenin lehçeleridir. Farklı coğrafi, kültürel ve siyasi etkiler ile kullanılan yazı sistemleri toplumların konuşma dili ile sözlü ve yazılı birikimlerini köklü biçimde etkilemiştir. Bu durum, aslında aynı dilin lehçe ve şivelerini konuşan toplumları neredeyse birbirini yardımsız anlayamaz hâle getirmiştir.
Bu uzaklaşmanın en etkili araçlarından birisi şüphesiz ki eğitimdir. Zira yüzyıllarca birbirinden binlerce kilometre uzakta kalmış toplumların mensupları arasında nispeten az eğitimli olanların birbirlerini anlaması daha kolay olmaktadır. Aynı şekilde, zamanda geriye doğru gittikçe, edebi metinlerin bugünün insanlarınca anlaşılabilirliği artmaktadır. Farklılaşmaya yol açan etkenlere maruz kalınan sürenin artması dilde uzaklaşmayı da artırmıştır. Bu süreçte, farklı ve Türk Dünyası dışından kaynaklanan politikaların eğitim süreçlerini etkilemesi de rol oynamıştır. Var olan bütün olumsuzluklara rağmen, bugün Türk topluluklarının birbirleriyle daha kolay anlaşmasına yarayacak işler yapmak hâlâ mümkündür. TDT’nin alfabe önerisi bu açıdan da çok önemlidir. Bu konu desteklenmeli ve geliştirilmelidir.
Bu kapsamda öncelikle gündelik konuşulan Türkçeye dair tespitler yaparak yola çıkmak en doğru yaklaşım olacaktır. Öncelikle günlük konuşma dillerinin söz varlığının kullanılma sıklıklarına göre sözlüklerinin yapılması gerekmektedir. Frekans sözlüğü, basit bir anlatımla belirli bir dilde en sık kullanılan kelimelerin bir listesi olarak tarif edilebilir. Bu tür sözlükler, dil öğrenenler için oldukça faydalıdır; çünkü en yaygın kelimeleri öğrenerek dilde daha hızlı ilerleme kaydedebilirler. Frekans sözlükleri genellikle kelimeleri sıklıklarına göre sıralar ve bu sayede kullanıcılar, hangi kelimelerin daha önemli olduğunu kolayca görebilirler. Bu sözlükler arasında en sık kullanılandan başlamak üzere bir ortak frekans sözlüğü oluşturulması ilk önemli adım olacaktır.
İletişimin en önemli aracı olan konuşma dilinin teşekkülüne popüler kültür ürünleri televizyon dizileri, filmler, dijital yayınlar, spor, müzik yarışmaları, sosyal medya ve internet ortamında yer alan kütüphanelerden ve basılı materyalden daha fazla etki etmektedir. İletişim süreçlerinde popüler kültürü taşıyan/yayan araçlardan etkin şekilde yararlanmak, zaman içinde uzak kalmış toplulukları birbirine yakınlaştıracaktır.
Dilin anlatım gücü ile milletin diğer alanlardaki gücü arasında bir denklik olduğu, dilin gücünü koruyup geliştirebilen milletlerin her zaman varlığını devam ettireceği düşüncesinden hareketle, toplumların birbiriyle yakınlaşmasını sağlamak ve Türkçenin korunup geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla öncelikle TDT üyesi her ülkede konuşulan her bir şivenin frekans sözlüğü hazırlandıktan sonra bu sözlükler arasında en sık kullanılanlardan başlamak suretiyle bir ortak kelime varlığı çalışması ivedilikle yapılmalıdır.
Farklı dillerde konuşan milletlerin arasında bile ortak alfabenin iletişimi kolaylaştırdığı bilinmektedir. Aynı dilin farklı lehçe ve şivelerinde oluşturacağı dil uyumu ise kültürel bağların güçlenmesini sağlayacak; edebi ve bilimsel çalışmaları daha kolay anlaşılabilir hâle getirecek ve eğitimi kolaylaştıracaktır.
Ortak alfabenin frekans sözlüğü gibi çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir. Devlet kurumları tarafından desteklenecek büyük çaplı sözlük çalışmaları, dil mirasının korunmasının yanı sıra kimlik bilincini artıracak ve geliştirecektir.