Fındıkta Avrupa egemenlik dönemi

Fındık sadece doğu ve batı Karadenizli üreticilerin ürettiği tarım ürünü değildir. Aynı zamanda dünya ticaretinde Türkiye’yi söz sahibi yapan üründür.
Başka?
Dünya üretiminin yüzde 80’ini elinde bulundurduğu için de Türkiye’yi adeta tekel durumuna sokan bir üründür.
Tartışmasız ihraç ürünüdür.
Kıymetli maldır.
Türkiye’ye bol para kazandırır.
Özelliklerini ve biricikliğini anlatacak başka özellikler de yazabiliriz. Ancak mesele fındığın ne öneme sahip olduğundan çok, önemli bir ihraç ürünü olan fındığın ekonomik değeri olan bir mal olarak nasıl yönetildiğidir.
Tarım Bakanı Mehdi Eker’in açıklamasına bakılırsa, Türkiye petrolleri ve Tüpraş gibi ekonomik değer olan kurumların akıbeti gibi fındığın da istikbali tüccarın isteğine bırakılmıştır.
Hangi tüccarın.
Avrupalı!
Çünkü fındık borsasının merkezi Almanya’nın Hamburg kentidir. Fındıkta söz sahibi olan tüm uluslararası firmalar da elbette Avrupalı olacaktır.
Nitekim aynen öyledir.
Aslına bakarsanız bu taifenin tepe noktasında bulunan şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Biri İtalya’da olmak üzere toplam 6 önemli firmanın insafında tüm üreciler.
Türkiye’de fındıkta söz sahibi olduğu söylenen biri Trabzon’da olmak üzere birkaç önemli tüccar ise Avrupalı 6 patronun Türkiye’deki tamamlayıcısıdır.
Esas patronlar dışarıdadır.
Bunlar istemediği sürece fiyatlar artmaz, hükümetler bağımsız karar alamazlar.
Hatırlayın!
Hükümetin fiyat vermemesi, Fiskobirliği devre dışı bırakması sebebiyle Ordu’da dev miting yapılmış, üretici sokaklara dökülmüştü. Hükümet bu tepkiyi en aza indirmek için Toprak Mahsulleri Ofisini (TMO) Fiskobirlik’in yerine devreye sokmuş ve üst üste iki dönem fındık aldırmıştı.
O fındıklar 600 bin tonu buldu. TMO milyarlarca lira zarar etti.
Halbuki AKP hükümeti, desteklemeyi Fiskobirlik aracılığı ile yapsaydı durum farklı olacaktı. Hem kurum batmayacaktı hem de TMO yıpranmayacaktı.
Şimdi gelinen noktada durum daha da kötü. FİSKOBİRLİK batma noktasında. 6-7 aydır çalışanlarına maaş ödeyemiyor. Milyarları bulan borçları giderek büyüyor. Yakında iflasını ilan ederse şaşmayın.
Şimdi; Tarım Bakanı Mehdi Eker, AB’ye uyacağız diyerek bundan sonra TMO’nun müdahale alımı yapmayacağını söylüyor. Fındık tarım alanlarının daraltılacağını açıklıyor.
Demek ki, bundan sonra büsbütün meydan tüccarın insafına kalıyor fındık üreticicisi. Çünkü, Türkiye’de ihtiyaç fazlası fazla üretim var. Üretim fazlası piyasada olduğu sürece, mal ucuzlayacak, fazlalık, devlet desteği ile piyasadan çekilmediği için de üretenin elinde kalacaktır.
Hükümet, üreticinin ürkmemesi için 750 rakımın altında arazisi bulunan üreticilere 2 yıl süreyle dönüm başı 150 TL. para ödeyeceğini söylüyor. Halbuki Karadeniz göç veren bir bölge. Fındık bahçelerinin çoğu her bir tarafa dağılmış ailelerin ortak malı. Kim nasıl tapu bulup da devlet parası alacak belli değil.
Bir de kimsenin hesaba katmadığı yeni bir düzenleme var. Lisanslı depoculuk. Bu sistem AB kriterleri bağlamında sunuluyor. Lisans almak da sanıldığı gibi kolay değil. Hatta öyle anlaşılıyor ki lisanslar çoktan sahiplerini bulmuş bile. Bunların kim ya da kimler olacağı az çok belli sayılır. Büyük çoğunluğu Hamburg merkeziyle ilişkili kimseler Türkiye’nin altın yumurtlayan dev ihracat kaynağının en tepesine şimdiden kondu bile.
Artık Hamburgluyuz ey millet!
Patronlarımız kuvvetli.
Avrupalılaşmak diye buna denir.

Yazarın Diğer Yazıları