Fındık fiyatı hükümeti düşündürdü
İşte yine fındık meselesi hükümetin önünde kördüğüm olarak kendini gösteriyor. Halk merakla bekleyedursun hükümetten bu yazı hazırlandığı saate kadar en ufak bir ses çıkmadı. Halbuki ürün çoktan harmana indi ve kurutuldu.
AKP hükümetiyle birlikte fındık piyasasını oluşturan gelenekler de bozuldu. Daha önce temmuz ayının yarısına gelinceye kadar fındık taban fiyatı açıklanır, herkes gelecek planlamasını buna göre yapardı.
Birkaç yıldır bu mümkün olmuyor.
Tüm tarım politikalarında olduğu gibi Türkiye’nin en hayati ihraç ürünü olan fındık konusunda da hükümet kararsız bir politika izlemeyi sürdürüyor. Fiyatları açıklamadığı gibi kavgacı bir ortamın hazırlanmasına çanak tutuyor.
Geçtiğimiz yılı hatırlayacaksınız. Fiskobirlik ile meydanlarda kavga ediyordu. En sonunda üretici dayanamadı ve Ordu mitingi yapıldı. Binlerce üretici sokağa döküldü.
Başbakan kendi yarattığı durumun sorumlusu olarak yine üreticiyi gösterdi.
Ardından temmuz seçimleri gelince Başbakan kavgalı olduğu Fiskobirlik’e giderek 2,5 saat görüştü ve sözde fındık meselesiyle ilgili “olumlu gelişmelere (!)” parmak bastı.
Bu arada Fiskobirlik Yönetim Kurulu değişti. Yeni yönetim kurulu başkanı geçmişte AKP ilçe başkanlığı yapmış, hükümete yakın birisi olarak biliniyor. Yani hükümet, Fiskobirlik ile yaptığı kavgayı kendi lehine çevirmiş durumda.
Buna rağmen geçen seçim döneminde Fiskobirlik’te kararlaştırılarak önemine binaen basılan parmak bir daha havalanamadı mı nedir, o temmuzdan sonra tam bir yıl geçtiği halde aynı yanlış bu sene de sürdürülüyor.
Yanlışlar sürdürüldükçe, halk beklentiye girdikçe, piyasalar da belirsizleşince ve en önemlisi hükümet beklemede kalınca bu sefer kurumlar çatışması başgösterdi. Öncelikle ve haklı olarak fındıkla ilgili ziraat odaları Başbakan’a “Fındık mektubu gönderdi. Aralarında Giresun, Trabzon, Ordu, Samsun, Düzce ve Sakarya’nın bulunduğu 6 ilin Ziraat Odaları tarafından Başbakan Erdoğan’a gönderilen bu mektup Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’ni karşı harekete geçirdi. Birlik, 20 Ağustos’ta bir bildirge yayımlayarak Başbakan’a mektup yazan odaları ve Fiskobirlik’i suçladı.
Peki, sorun ne?
Fındıkta neden istikrar bozuldu?
Sorunun temelinde arz fazlası ürün var. Var olan bu arz fazlasını nasıl eriteceğini bilemeyen ve buna ilişkin bir politika geliştiremeyen hükümet var.
Başka?
Türkiye’de niteliksiz tarım politikalarının sürdürülmesinden doğan ısrar var.
Çözüm?
Çözüm, niteliksizliği niteliğe çevirmek ve tarım politikaları geliştirmek, fındık dikim alanlarına yönelik sınırlandırma kanunlarını kanunda yazıldığı gibi uygulamak ve yetersiz kanunlar varsa çıkararak Türkiye’nin bu darboğazı aşmasını sağlamaktır.
Uzun vadeli çözüm bu.
Şimdinin çözümü nedir?
Bugünü nasıl kurtaracağız?
Bugünü kurtarmanın yolu, arz fazlasını bir biçimde satın alarak hazineyi zarara uğratmaktan geçiyor.
Bu en kolaycı bir yol olmanın ötesinde öteden beri bütün hükümetlerin yaptığı bir uygulamadır.
Peki, 2008 fiyatı ne olmalı?
Geçen seneki fiyat ekseninde bir düzenleme olabilir.
Öğrendiğimize göre Fiskobirlik yöneticileri Başbakan’la görüştüklerinde Giresun kalite fındığa 5 YTL, levant kalite fındığa ise 4.8 YTL fiyat verilmesinin uygun olacağını söyledikten sonra, ” Fındığı TMO alsın, biz taşeronluk yapmaya razıyız “ şeklinde özetlenecek görüş bildirmişler.
İşte burası hazin bir durumdur.
Fındığın asıl kuruluşu olan Fiskobirlik kendini görev dışı bırakıyor, yetkiyi TMO’ya istiyor.
Bu yazı yayımlandığında fiyat nasıl açıklandı ya da açıklanacak bilemiyorum, ancak Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın şu tespiti doğrudur: ” Diyelim ki fındık fiyatı geçen yıl olduğu gibi 5 YTL açıklandı. “Yüzde 30’u peşin geri kalanı sonra ödenecek” denilirse, alivreciler bayram eder. Çünkü fındığı TMO veya Fiskobirlik’e teslim eden üretici 1,5 YTL peşin para alacak. Geri kalan 3,5 YTL’yi ne zaman alacağı kuşkulu. Özellikle Fiskobirlik’in son 3 yılda üreticiye borçlarını ödemedeki beceriksizliği biliniyor.
Doğu-batı tüm Karadeniz’e geçmiş olsun.