Eylül ayına dikkat!
Merkez faizi artırdı 17,5’dan 25 olduk, kur 27,36’dan 25,85’e düştü, ardından Cuma 26,76 kapadık…
Bu kararla,
*Ticari kredi faizleri yukarı çıktı, işsizlik artışı demek…
*İhtiyaç kredi faizleri yukarı çıktı, daha çok borca çalışmak demek…
*Kur 25 görsün diye yine rezerv yakıldı birileri 25’den dolar sahibi oldu…
Bu kadar fedakârlık kur 94 kuruş düşsün diye mi yapıldı?
Önceki yazımızda da belirttik kurun kalıcı düşüşü için ithalat ve ihracat arasındaki eksi durum düzelmeli ya da bunun düzelmesi adına somut işler yapılmalı. Temmuz ayında mal dengesi -73,6 milyar dolar olmuştu.
Negatif reel faiz hâlâ devam ediyor, hatta enflasyon arttığı için faiz artışı aradaki farka gitti…
İşte böyle bir ortamda faiz kararını destekleyecek hamleler adına Eylül ortası oldukça önemli olacak.
Dolar kıtlığının azaltılması adına Şimşek, 19 Eylül’de New York’a gidecek ve Goldman Sachs merkezinde önemli yatırımcılarla toplanacak. Faiz artışının en büyük anlamı bu toplantıda yatırımcılara vereceği mesaj olacak. Şimşek, iplerin kendi eline olduğunu söyleyerek sermayeyi Türkiye’ye davet edecek. Erdoğan’ın faiz konusunda yönlendirmesinin olmadığının ispatı olarak yaptıkları faiz artışını anlatacak.
Bu toplantının bir başlangıç olacağını, kademeli şekilde Türkiye’ye yabancı sermaye girişlerinin başlayacağını ancak bu girişlerin ihtiyatlı yabancılar ile küçük miktarlarda olacağını değerlendiriyoruz.
Eylül ayının diğer önemi ise 21’indeki Merkez Bankası kararı olacak. Burada da sıkı para politikasının devam ettiğine dair verilecek bir mesaj, Şimşek’in New York arayışlarını güçlendirecek ve yabancı girişlerine kapıyı açacaktır diye düşünüyoruz.
Umarız Şimşek’in önü AKP içinden, yandaş medyadan ve düşük faize sırtını dayamış sanayi ve ticaret lobisi tarafından kesilmez…