Erdoğan-AKP savaşıyor!
Recep T. Erdoğan AKP Hükûmeti’ni dize getirmeye kararlı.
Turgut Özal’da da bu vardı ama farklıydı. Onun -Orta Asya Türkçesiyle söylersek- dünya karaşı genişti. 1993’te, vefatından önce, partisi ANAP’a karşı savaş açmıştı. Cumhurbaşkanlığından bile istifa edip parti kuracaktı.
Recep T. Erdoğan “Her kapı bana çıkmalıdır; fiilî başkanım.” demek istiyor ama insanları kırıyor.
Merkez Bankası Başkanı ile kavgası... Olacak şey değil! Bir kelime söylesen ekonomi dalgalanıyor. Muhalefet partileri bile “düzgündür, iyidir” dediği Erdem Başçı’ya söylemediğini bırakmadı. Sonra E. Başçı’yı ve bağlı olduğu bakan Ali Babacan’ı karşısına dizip bilgi aldı da biraz sakinleşti. (Aldığı bilgilerden dolayı “ikna olduğu” açıklaması işin örtüsü; maksadı adamları hizaya getirmekti!]
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın başına gelenler! Adamın eline fırsat geçmiş, üstelik Ahmet Davutoğlu, “Hakan Bey’e siyasette ihtiyacım var.” diye açıklamış. Ama Beyefendi, “Hayır, ben getirdim, ben izin verirsem gidersin.” diyor. Sonra Hakan Fidan kös kös MİT’in başına döndü. Ondan artık performans bekleyebilir misiniz? Gönlü burkuldu bir kere... Seçimden sonra, büyük ihtimalle değişecektir. Belki bir yere elçi gönderirler.
(Bizleri, 13 yıldır AKP hükûmetlerine alıştırdıkları için, 7 Haziran seçimlerinden sonra da AKP hükûmet kuracakmış gibi yazıyoruz. Bu seçimde 276’yı bulamayabilirler ve Türkiye’de her şey değişebilir. Onun için halkın sesi olarak hep söylüyoruz: CHP ve MHP azamî oy için, barajı aşamayacak partilerle, ittifak dâhil her türlü iş birliğine girmelidir. Önceki gün MHP kongresinde, Büyük Birlik Partisi ve Saadet Partisi’nin temsilcilerinin en çok alkışı almalarını, sizce, MHP yönetimine halkın bir mesajı olarak okumamız gerekir mi, gerekmez mi?!)
Tayyare muhabbeti Turgut Özal’dan tevârüs etmiştir. Tayyare muhabbetine itibar eden de R. T. Erdoğan’dır. R. T. Erdoğan, en son Ukrayna’dan dönerken, tayyarede, yandaş gazetecilere konuştu.
Bu konuşma gösteriyor ki, hükûmetle hemen hemen köprüleri atmış. “Ya her adımınızı bana haber verirsiniz ya da benim açık tenkitlerime muhatap olursunuz.” demeye getiriyor.
PKK ile içli dışlı olan kendisi ama hükûmet karar alınca, itiraz ediyor.
A. Öcalan’ın “âkil insanlar” talebini kim yerine getirdi? 63’lükler yakın tarihimizin kara listesidir. Bu isimleri asla unutmamalıyız. Kimi çıkarı için, kimi ihaneti meşru gördüğü için, kimi bölünelim dediği için bu şebekede yer almayı kabul etti. Şimdi 63’lüklerden altı isim seçilmiş, A. Öcalan’la yârenlik etmeleri için İmralı’ya gönderileceklermiş. (İçlerinde “Türk bayrağı” değişsin diyen kadın da var! O kadın son tayyare muhabbetine katılmıştır.)
R. T. Erdoğan asıl bu yeni şebekeye mi mı kızdı yoksa kendisine sorulmadan böyle bir karar verildiğine mi? Dolmabahçe’de Yalçın Akdoğan’ın yanında PKK’nın görüntüdeki temsilcilerinin açıkladığı 10 maddelik yeni Sevr maddelerine de karşı çıktı R.T. Erdoğan. Has adamı Y. Akdoğan’ı bile gözden çıkarmış.
Bu kavga karakolda bitecek gibi görünüyor!