Emperyalizm dalaşırken bile zarar veriyor
İstanbul sokaklarını kırp dökenler IMF’yi mi yoksa İstanbul’u, hatta bütün Türkiye’yi mi rahatsız ediyor?
IMF’ciler Türkiye’nin en lüks otellerinde pür neşe içinde gerine gerine yatarken, Emperyalizmi cezalandırdığını sanan birkaç gafil, kendi ülkesinin sokaklarını gezilmez, caddelerini yürünmez hale getiriyor.
Ne garip.
Aynı adamlara sorduğunuzda verdikleri cevap oldukça şaşırtıcı:
“Bizi bunlar bu hale getirdi.”
“IMF bizi kandırıyor!”
“Emperyalizme karşı durmamız lazım.”
“Benim babam öğretmen geçinemiyoruz”
Cevaplara itirazı olan var mı?
Benim yok.
Hepsi de güzel ve benim de paylaştığım tespitler.
Peki, neyi paylaşmıyoruz?
Şiddeti.
Başka?
Başkalarını bahane ederek kendi ülkesini kırıp dökmeyi paylaşmıyoruz. Saldırganlığın içselleştirilmesini ise hiç paylaşmıyoruz.
Türkiye’yi soyanlar ile Türkiye’nin caddelerini geçilmez hale getirip iş yerlerini yakanlar arasında ne fark var?
Şu çarpıklığa bakar mısınız lütfen?
Emperyalizm, kıyafetlerine dolayısı ile bedenlerine kadar dolanmış çocukların kendi çelişkilerini unutarak IMF’yi protesto etmeleri bizi ikna edebilir ve onları gözümüzde haklı kılar mı?
Ayakkabı markası yabancı, gömlek markası yabancı.
İşin garibi eyleme neden olan ideolojinin temellerinde yatan felsefe ve fikir de yabancı.
Sosyalizm, ötekinin fikri.
Ötekinin yani ezeli düşmanın.
O bir Avrupalı.
Yalan mı?
IMF yöneticilerinin tüm olup bitenleri gülümseyerek karşılamalarının altında belkide bu çelişkiyi fark etmeleri yatıyor.
Kim bilir?
Şurası muhakkak ki IMF Türkiye’de AKP iktidarlarının tüm dönemlerinde vardı.
Pek çok anlaşma onunla yapıldı. Türkiye kriz sonrası tüm ekonomisini IMF’cilerin belirlediği şablona göre yürüttü.
İşsizlik kaç yıldır bu ülkenin tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor.
İntiharlar aldı başını gidiyor. Üniversite mezunları mesleki alanlarıyla hiç uyuşmayan işlere başvuruyor.
Soygun, vurgun, arsa, rant kavgaları halen daha sürüyor.
Birkaç gürültücünün dışında gür bir ses duyan var mı?
Yüksek sesle bir itiraz?
Yok!
Mesela çok iyi bilinen bir başka örnek verelim: Deniz Feneri davası ayyuka çıktı. Sağır sultan bile duydu.
Bilmeyen var mı?
Peki, sırf hak ve gerçek adalet için sokaklarda yürüyen.
Pankart taşıyan.
Eylemlerde bulunan kimse var mı?.
Gene yok!
Öyle ise iki gün boyunca canlı yayın aracılığı ile İstanbul’un sokaklarını ateşe veren, birden bire ayakkabı atma hevesine kapılan arkadaşlar gerçekte neyin peşindeler?
IMF geleceğimizi çalıyor, umudumuzu karartıyor, berikiler sokaklarımızı geçilmez yapıyor. İkisi de yabancı; ikisi de uç. Biri ABD’nin finans kolu, öteki, yabancı ideolojilerin yıkıcı kolu.
Şu hale bakınız: Emperyalizm kendisiyle dalaşırken bile ülkemize zarar veriyor.