Eğitimi dönüştürme amacı

Asıl mesele nedir biliyor musunuz? Asıl mesele, radikal AKP gençliği yetiştirme telaşıdır.
Eskiden imam-hatipleri “arka bahçemiz” diyerek tanıtmışlardı.
Hatırladınız mı?
Hâlbuki bizim gözümüzde her bir imam, Allah’ın en sadık kulu, kalbi dinimizin güzellikleri, beyni, ahlaki yüceliği ile biçimlenmiş eli öpülesi mübarek insanlardı.
Ama nerde!
İmam-hatip, parti siyaset okulu gibiydi. Kendilerine yüce dinimizin kuralları öğretilen gençlik, bir taraftan da siyasallaştırılmaktaydı.
Bir araya gelip yaptıkları sohbetlerde devlet kuruyor, devlet yıkıyorlardı.
İmam-hatipler, her kesimin, partinin,
görüşün okulu değil, bazılarının okulu
olmuştu.
İmam-hatipleri ideoloji okuluna dönüştürenler, bu çabalarını saklamak adına laikçilikten dem vursalar, “dindar adam siyaset yapmayacak mı” deseler de esas gayeleri kurulu cumhuriyeti sorgulamak ve gerekirse dönüştürmekti.
İşte aynısını yapmak için iş başındalar.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni beğenmiyor, milliyetçiliği ırkçılık olarak algılıyor, milli bayramları sevmiyor, Türk denilince aklına düşman geliyor. Ülkeyi 40’tan fazla etnik gruba ayırmanın Osmanlı’yı geri getirmek olduğunu sanıyor. Bütün bunlar kendilerine ideoloji okulunda öğretildi.
Atatürk denilince burun kıvırıyor, devlet yöneticilerinin kendilerini yöneten müftüler gibi hoca taifesinden olması gerektiğini düşünüyor.
Şimdi tutmuşlar, eskinin özlemiyle eğitim sistemini göçürmeğe çalışıyorlar.
Niye?
“Dindar gençlik yetiştirecekler”.
Onların “dindar gençlik” dediği, her kesim ve partiden insanların dindarlığı değil, eskiden olduğu gibi imam-hatipleri parti okuluna çevirerek, AKP gençliği yetiştirmektir.
Dindar gençliğin yetişmesini ben de istiyorum. İnsanın dindar olmasından kimseye zarar gelmez. Zaten dindar insan zararsız insandır. Allah dostudur. Masumiyete inanır, dürüsttür. Tek korkusu vardır o da Yüce Yaradandır.
Ama ideoloji okulu öyle insan tipi istemiyor. Onların dindar gençliği, kendilerine biat etmiş, kendisini partisiyle eşleştirmiş ve partisinin ayrılmaz bir parçası olduğuna iman etmiş, parti eşittir iman o da eşittir dindarlık türünden gençliktir.
Şimdi eğitim sisteminin yol haritasını bozarak bu amaca ulaşmanın önündeki yasal engelleri kaldırmak istiyorlar.
Alıştılar dindarlığın rant getirisine. Devam etmesi için imam-hatip kapısının açılması gerekiyor.
İnsanlar sürüye dönüştü mü, hem bireysel iradesini başkalarına teslim eder, hem de çok kolay yönetilirler. Böyle durumlarda koca kalabalıkları koyun sürüsü gibi yönlendirebilirsiniz. Çünkü özgür iradesini ötekine teslim etmiştir. Olup bitenin nedenini, niçinini düşünmezler bile. “Büyüğümüz böyle buyurdu ise vardır bir hikmeti” der, yürüyüp gider.
Bu dindarlık, bir partiye veya bir gruba, ya da tek kişinin inisiyatifine bırakılmış, zihinsel kölelerin oluşturduğu gençlikten meydana getirilen, köleleştirilmiş dindarlıktır. Elbette bunu kabul edemeyiz. Allah tarafından bizzat kişinin kendisine verilen cüz’i iradesini ideolojik sebeplerle başkalarına teslim ederek, aklen ve zihnen köleleştirilmiş bir gençliğin, ait olduğu topluma hiçbir faydası olmaz.
Bu sebeple özgün dindarlıktan yanayım.

Yazarın Diğer Yazıları