Eğer Saray, isterse CHP'yi susturabilir
Saray, isterse CHP'yi susturabilir.
Çok basit!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını çürütsünler, anamuhalefet partisi genel başkanının söyleyecek sözü olamaz.
İktidarda Saray var. Ak Parti desem yeni rejimde uymuyor. Hükûmet, Saray hükûmeti. TBMM'de bile Ak Parti kanunları çıkartacak sayıya mâlik değil.
Ne kadar milletvekili var diye tbmm.gov.'a girdim. 289'muş. Tek başına karar için 301 milletvekilinin oyu gerekiyor. Yeni rejimin getirdiklerine alışamayanlar için hatırlatayım, milletvekili sayısını 550'den 600'e çıkardılar. Milletvekili olma yaşını düşürdüler. Fakültesini bitirmemişler, askerliğini yapmamışları bile milletvekili seçtirdiler. Yeni rejimde seçilme yaşı 18. (Yazıyla: Onsekiz!) Son seçimde 22 yaşında bir hanım kızımızı Saray'ımız milletvekili yaptı.
Bir tuhaflık bedelli askerlikte karşımıza çıktı. Saray'ın partisinin üç milletvekili bedelli askerlik yaparlarken, ücretsiz izinli sayılmaları gerektiği hâlde maaşları ödenmişti.
Saray rejimi daha yeni, her şeyi bir anda düzenlenemiyor, diyebilirsiniz. Ama muhalefetin ağzını nasıl kapatacaksınız?! Baştan düşünmek gerekiyor.
Listeye aşağı doğru baktım. Hiç bilmediğim partilerin birer milletvekili varmış. Partilerinden ayrılan 10 milletvekili de bağımsız. Biliyorsunuz, üç milletvekili önceki gün CHP'den istifa etti. tbmm.gov daha bu milletvekillerini işlememiş, yedi bağımsız gösteriyor.
İttifaklar kurulmadan ülke yönetilemiyor. İki ayrı ittifak bloğu var. Saray çevresi iki parti ittifakı, bir milletvekili olan partiyi de ittifak içinde sayabiliriz.
Muhalifler de bir arada hareket ediyor. Yalnız sıkıntıları HDP. Bu parti PKK'nın siyasî kanadı. Muhalefet için doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor misali. Nihayetinde 56 milletvekiline sahip ve şu an için meşru bir parti.
HDP'nin suçu o kadar kabarık ki, kanunlarımıza göre kapatılması gerekiyor. Saray istese Yargıtay'a açar bir telefon, savcılarımız gereğini yapsınlar, der. Telefon açmadığı gibi, partisini de harekete geçirmiyor. Maksat belli. Muhalefeti HDP ile köşe sıkıştırmak. HDP'de bir muhalif parti olduğuna göre, diğerleriyle yan yana anılacaktır.
Biliyorsunuz, HDP, CHP, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'nden randevu talep etti.
Önümüzdeki hafta görüşmeye başlayacaklar.
HDP'nin kapatılması gerektiğini söyleyen ben, 'görüşmeliler' diyorum. Ama nasıl görüşmeliler?
HDP milletvekillerine şu soruları sorabilmeliler:
- HDP binası önünde çocuklarının yollarını gözleyen ailelere her türlü desteği vermeye hazır mısınız?
- PKK'dan "gerilla" diye değil; "bölücü örgüt" olarak bahsedebilecek misiniz?
- PKK saldırılarını bizim gibi kınayacak mısınız?
PKK ülkemize kastetmiştir. Hangi parti olursa olsun HDP'lilere bu soruları rahatça sormalıdır.
Yazının girişinde Saray isterse CHP'yi susturabilir, dedim.
İktidarı ellerinde tutanlar, açık vermemelidir.
Kemal Kılıçdaroğlu, sık sık "rüşvet" ve iki "büyükelçi"den bahsetti; Saray'dan ses yok.
İngiliz tefecilere ödenen yüksek faizden bahsetti; ses yok.
K. Kılıçdaroğlu, devlet görevlilerine "parti militanı" dedi. Saray, particilik yapanları tespit edeceğine, devlet görevlilerini dava açmaya zorlayarak CHP'ye daha büyük koz verdi.
Hangi birini sayayım...
Saray, önce muhalefet partilerinin varlık sebebini göz önünde tutmalıdır.