Dosyalar açılsın! Hemen!
Hiç beklenilmeden yolsuzlukların üzerine gidilmelidir. Meclis çatısı altında mecburî iş birliği görülüyor. MHP ve HDP toplam 160 milletvekili ediyor. 132 de CHP’yi katarsanız 292’yi buluyor.
Meclis Başkanı seçilir seçilmez, birinci iş 17/25 Aralık yolsuzluk dosyalarının açılması için gereğinin yapılmasıdır.
Siyaset ilmiyle uğraşanlar hükûmet kurulmadan yolsuzlukların üzerine gidilebileceğini söylüyorlar. Ortak noktada birleşenler, fikirleri birbirine zıt da olsalar, yeni kanun teklifleri verebilir, meselâ HSYK’yı dizayn edip tarafsızlık çizgisine çekebilirler. Daha neler neler yaparlar. Saray kanunları bir süre bekletir, tekrar TBMM’ye gönderir ama sonunda imzalar. Çaresi yok.
“Tepedeki Zat” saraydan çıkarılmalıdır. Bilmiyorum ama yolsuzluk dosyalarını açmadan önce bile bu zatın saraydan çıkarılmasının yolu bulunabilir. İsrafın önlenmesi için kanun çıkarılır ve bu kanun maddelerinden biri masraf çok olduğu için Cumhurbaşkanı’nın Beştepe’den Çankaya’ya döndürülmesi yer alabilir. Yeter ki, CHP’nin MHP’nin ve HDP’nin bu işe aklı yatsın.
MHP, hiçbir surette koalisyona yanaşmayacaktır. Bu fikri gerçekçi. HDP ile koalisyon mümkün mü? O zaman al Anayasa’yı Meclis koridorlarına sayfa sayfa yolluk yap herkes çiğnesin! HDP’nin birinci şartı, Anayasa’nın dibacesini silmek, İlk dört maddesini işlemez hâle getirmektir. AKP ile zaten mümkün değil; ha AKP, ha HDP. HDP olmadan CHP ile 276’yı bulamaz.
Yine bir yol göstereyim! Bakmayın siz Ak Parti’nin, hususiyetle Saraylı’nın, HDP’lilere atıp tutmasına; dediğim gibi yok birbirlerinden farkı. Ak Parti, seçim beyannamesinde “Türksüz anayasa yapacağız!” demişti. Dün de seçim sonuçlarını alır almaz yazmıştım: Sonunda halk ne der bilmem de, Ak Parti ve HDP koalisyon kurabilir. HDP’nin baş harflerini açarsak “Halkların Demokrasi Partisi” . AKP’nin asıl başkanı aynen Halkların Demokrasi Partisi gibi düşünüyor, insanlarımızı parçalamıyor mu? 36 etnik gruba ayırmıyor mu?
Ak Parti’nin sonu çok kötü gelecek. Facianın önüne geçebilmek için seçim öncesi bütün söylediklerini yutacak, “Farz edin ki, yastık savaşı yaptık.” diyecek ve HDP’ye yalvar yakar olacak. Ama AKP’ye payandalık, HDP’nin havasını birden indirebilir. Kendileri dediler: “Oylarımız emanet ve bu emanete hıyanet etmeyeceğiz.” Emanet oyların bir kısmı PKK’yı gönendirmek içinse, bir kısmı da AKP’yi çökertmek içindir. Elbette bunun şuurunda olacaklardır.
İcra Kurulu Başkanımız Ahmet Yabuloğlu’yla konuşuyorduk. “Kimse batan gemiye binmez, AKP gemisi artık su almaya başladı...” dedi. Katılmamak mümkün değil. Sihir bozuldu bir kere... Saraylı seçim kampanyasını yürüttü ve alabildiği oy bu kadar. (Yeni Meclis, ondan harcadığı paraları geri almak için harekete geçmelidir.) Bir erken seçim dese, kendisini geriye çekse, Serok Ahmet’le bu işlerin yürümeyeceğini çok iyi biliyor.
Başkanlık (diktatörlük) hayali de suya düştü. 17/25 Aralık’ın dondurucu rüzgârları, Saray’ın duvarlarını yıktı yıkacak!
İki kapı var önünde: Bir kapıdan girerse çıkamaz; bir kapıdan çıkarsa gelemez!
Arkadaşlar uçak hazır mı?!