Dolar, dolar, dolar diyoruz ama neden? Sistemin özü dışa bağlı bir üretim olunca sizlere bu köşede verimlilik nasıl artar, tarımda ve sanayide ne yapılmalı gibi üretim ve kazancı artıracak konuları anlatmaya fırsat bulamıyoruz. Çünkü sürekli yapılan politik ve ekonomik yanlışlar kurda dalgalanma yaratıyor. Bu dalgalanma da yukarıda da belirttiğimiz dış girdi bağı ile dönüp hem hane halkını hem de firma sahiplerini enflasyon olup vuruyor.
Okuyucularımız eğer dolar, altın ve borsada neler oluyor, günlük kısa raporlar görmek isterlerse yeni açtığım avrasyayatirim.com isimli finans sitesini tavsiye ediyorum. Bakınız o sitede yaptığımız bir analiz haberde 11 Mayıs itibari ile rezervlerde son durum nedir diye araştırdık. Aynen haberden aktarıyorum,
"Net rezervleri bulmak için önce Merkez Bankası''nın ''Dış Varlıkları''na bakalım: 765 milyar TL Dış Varlıklar''dan, Toplam Döviz Yükümlülükleri: 760 milyar TL''yi çıkaralım.
765.469.721 - 760.027.930 = 5.441.791 TL
Bu rakamı 8,30 kura bölersek,
Net Rezerv = 673.900.091 dolar (673 milyon usd)
Ancak bu görüntüde swap yolu ile alınan borçları unutmayalım. Borç dövizleri verirsek kasada ne kaldığını görmek için borçları düşelim.
Borç (Swap) miktarı = 54.916 + 4.879 = 59 milyar 795 milyon usd
Yukarıdaki 673 milyon dolardan, borç toplamı 59 milyar 795 milyon doları çıkartırsak, rakam eksi 59,1 milyar dolar olur."
11 Mayıs itibari ile kasa eksi 59 milyar dolar. Kısa vadeli borç 141 milyar dolar, cari açık 40 milyar dolar olacaksa; şimdi Amerikalı banka Wells Fargo''nun Türkiye beklentisi haksız olur mu?
Wells Fargo 25 ülkenin dış borç krizi risklerini değerlendiren bir tablo yayımladı. Amerikalı banka Arjantin, Şili, Endonezya ve Venezuela ile birlikte Türkiye''yi de dış borç krizi en yüksek ülkeler arasında gösterdi.
Öyle bir kilitlenme yaşıyoruz ki, firmalarımız artan kur nedeni ile boğulmak üzere. Aylardır dolar/TL durmak bilmiyor. Sekizin üzerindeki bir seviye ile imalat firmaları ayakta kalır sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Kur 7+ iken ÜFE yüzde 35''e vurmuştu. Şimdi ne olacak sizce? Bu baskıya kim dayanır? Firmalarda çok yoğun bir şekilde temerrüt olayları karşımıza çıkacak. Yüksek girdi maliyeti ile üretilmiş pahalı ürünleri kimse alamıyordu, şimdi hiç alamayacak. Neden? Çünkü bölüşüm politikası bile baştan sona yanlıştı. Yaratılan tüm hasıla toplumun belirli kesimlerinde toplanmıştı. İşte bu açgözlü zihniyet şimdi döndü kendini vurdu, çünkü vatandaşta alım gücü diye bir şey kalmadı.
Sözün özü firmalar pahalı üretecek, zaten alım gücü azalmış talep iyice duracak, firmaların bozulmuş nakit akışları temerrütleri artıracak, bu işin sonunda AKP Türkiye''yi 2001 fabrika ayarlarına çevirip 2023''de iktidarı devredecek.
