Demirtaşlar, katilinizle kucaklaşın barış gelsin
Barış nedir?
Nedir barış?
Her gün vurulmak mıdır?
Ansızın bir pusudan, bozuk bir zihnin elindeki tetiğin ölüme dönüşmesi midir?
Barış nedir?
Sükûnet midir?
Huzurdur belki...
Yoksa barış karşılıklı anlaşma mıdır?
Katilimize el uzatmamız, öpücük göndermemiz midir barış?
HDP'ye göre barış, sinsice ansızın, duyumsuzdan bir Mehmetçiği şehit edip, akşam haberlerde bıyık altından gülümseyerek izledikten sonra, ertesi gün bir PKK'lı vurulduğunda kamuoyuna şirin görünmek için söylenen sözdür.
"Barış istiyoruz!"
Küfreder gibi...
Suratımızın tam ortasına ansızın bir tokat atar gibi...
Barış istiyorlarmış...
Vurma, kırma, yıkma, yakma o zaman...
Sen kaç çocuğu babasız, kaç genç kadını kocasız ve sevdasız bıraktın haberin var mı?
Ocakları söndürdün, anaların ciğerini en yakıcı ateşle dağladın...
Akşam haberlere baktık...
Önce gözlerimizin önünden bayrağa sarılmış şehit cenazesi geçti. Az sonra senin sesini duyduk: "Barış istiyoruz... Analar ağlamasın..."
Beynimizi zımpara ile sürter gibi bir cümle. İtici ve gıcık...
Barışı neden bizden istiyorsunuz? Barış bizde değil Demirtaşlar. Sizin avucunuzun içinde... Çekin elinizi tetikten, o kendiliğinden gelecektir... Bize hiç ihtiyacınız yok. Barış getirmek için bu halka, siyasetçilerin geri kalanlarının hiçbirine de ihtiyacınız yok...
Tek bir şey yapacaksınız... İhaneti bırakıp, ellerinizi tetikten çekip, kardeşçe yaşamanın hayalini kuracak ve bunun uğrunda mücadele edeceksiniz...
Bu kadar...
Sadece bunu yapacaksınız...
Ancak gün boyu polis, asker, korucu, sivil her ne varsa, pusu kurup, ansızın avlayıp, akşam televizyonda barışı başkaları bozarmış gibi "barış istiyoruz" demeyeceksiniz...
"Kanlı katiller!.." diye haykırmayacaksınız...
Şimdi bomba sizi vurdu... Acıyı hissedin... Anlamanız için hissetmeniz şart. Ancak kendi ellerinize de bakın. Kan damlıyor... Görmüyor musunuz?..
Barış nedir Demirtaş?
Barış nedir?
Sizin sevdiklerinizi canlı bomba vurunca hatırlanan ve fakat kendi bombalarınızla vurduklarınızda hiç aklınıza gelmeyen ikiyüzlülüğü anlatan bir kavram mı? Yoksa oynak bir kelime, içi boş bir söylem midir?
Nedir barış?
Katilinizle el sıkışmak mı? Kucaklaşmak mı?
Öyle ise buyurun. İşte IŞİD orada, el sıkışın, barışın örneğini sizden görelim.
"PKK terör örgütü değildir" buyurmuş Diyarbakır Baro Başkanı...
"IŞİD de terör örgütü değildir" der biri çıkıp. Ne diyeceksiniz? "Hayır, onlar teröristtir" mi diyeceksiniz... Peki, ölçütünüz ne? Bir örgüt ne yaparsa, nasıl davranırsa katil olur? Terörist olur?
Ankara tren garında canavarlığını ortaya koyarsa mı? Boğaz keserse mi? Kadın kız kaçırırsa mı? Kobani'yi vurursa mı?
Nasıl?..
Yoksa bir Mehmetçik, karısıyla evinden çıkıp mesela sağlık merkezine giderken, yahut bir polis karakolda nöbet tutarken, iki silahlı PKK'lı yaklaşıp kurşunlarsa o örgüt katil olur mu? Olursa terörist olur mu?
......
Öyle ise IŞİD de olur.
"Yok, olmaz" diyorsanız, cevap gene belli: Öyle ise IŞİD de olmaz.
Mantıksal çıkarım bu değil mi?
Demirtaşlar! Size söylüyorum: Katilinizle kucaklaşıp el sıkıştığınız gün haberimiz olsun... Elim titrese de size uzatacağım...