Politikacılarımız halkın değerlerini mutlaka ve mutlaka dikkate almalıdırlar.
Türkiye’de “sol” deyince insanlarımız irkilirler. Solcu diyen bir politikacıyı desteklemişlerse, çokluk “sol”unu görmezden gelmiş, onun “insan” tarafına, ülkeye faydasına bakmış, öyle oy vermiştir.
Hiç kimse, sol ve sağ 1789 Fransız İhtilâli’nde ortaya çıktı, sol tarafta oturanlar çok demokrattılar, çok sosyaldiler, sağda oturanlar eski kafalıydılar, mutlakiyetçiydiler, diye bakmaz. Zaten bilmez de. Dininde “sol” var mı bir ona bakar, bir de “solcuyum” deyip ellerine silah alanlara...
Bu meselede çok yazımız var.
“Sol” Kur’ân’da geçer. Politik değil tabiî. Menfî mana yüklenmiştir. Bu yüzden halkın tavrı da “solcuyum” diyene menfidir.
“Sol”dan “İslâm”ı fark eden de var. Meselâ; sol teorisyen ve liderlerden Hikmet Kıvılcımlı.
“Muhammed peygambere atıfla: ‘Biz onlardan yüzlerce yıl sonra bile onun kadar tarafsız, laik olabiliyor muyuz? Ne gezer! Sağlar, koyu bir İslam tapıncı ve nihilizmiyle ve bir o kadar da bezirgân ikiyüzlülüğüyle kudurup kudurtulurken; sollar da ateist afur tafurları ve tafralarıyla konunun üzerinden atlayıp geçiyorlar veya geçtiklerini sanıyorlar. Oysa İslâm Türkiye’dir, Türkiye İslâm’dır.’ (Kıvılcımlı, 2014, s.75) [Hikmet Kıvılcımlı, Allah Peygamber Kitap, Sosyal İnsan Yayınları, İstanbul, 2014]”. (Serhat Özbey, “Hikmet Kıvılcımlı’nın Din Okumaları Üzerine”, Gazete Duvar, 30 Nisan 2021)
Hikmet Kıvılcımlı (1902-1971) inanmış komünisttir. Hazreti Peygamber’den bahsederken saygılı davranır “Hz. Muhammed” der.
1960’lı, 1970’li yıllarda sosyalizm o kadar revaçtaydı ki, İslâmcı-Anadolucu-milliyetçi diyebileceğimiz Nurettin Topçu (1909-1975) bile fikrine “sosyalizm”i katarak, “İslâm sosyalizmi” üzerinde durmuştu.
Kim ne maksatla olursa olsun “sosyal”e “-izm” ekleyerek yürürse, dar çerçevede kalmaya mahkûmdur.
“Anadoluculuk düşüncesinin yanında 1960’lardan sonra daha net bir biçimde İslam sosyalizmi fikrini ön plana çıkaran Topçu, ‘Müslüman Anadolu Sosyalizmi’ adını verdiği düşüncesini ‘İslam’ın ruh ve ahlakına sahip’ Anadolu insanının birlikteliği şeklinde ifade etmiştir. Ona göre, İslam ahlakı ile Anadolucu milliyetçilik anlayışının terkibinden sosyalizm neşet etmiştir. ‘Anadolu coğrafyası’ ve ‘İslamiyet’i ana unsurlar olarak belirleyen Topçu, bu kavramlar etrafında şekillendirdiği devlet anlayışını, modern dönemdeki ulus-devlet ile ilişkilendirerek yorumlama yoluna gitmiştir.” (Dr. Ahmet İşler, “Nurettin Topçu’nun Devlet Anlayışı: Milli Devlet”, Avrasya, C. 9, S. 29, Aralık 2021)
Türkiye’de sosyalizm ve komünizm iç içe görülmüştür. Tek partili komünist diktatörlük olan Sovyetler’in adı bile “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği” idi.
Ve Sovyetler tepemizdeydi. Şunu bilin ki; eğer biz İkinci Dünya Savaşı’na fiilen girmiş olsaydık, Türkiye savaş bitiminde parçalanmış, müstevlîlerin istilâsına uğramış olurdu. En büyük kâr payı da Stalin diktatörünün yönettiği Sovyetler’in olacaktı. (Balkan ülkeleri, Macaristan ve Çekoslovakya da dâhil, Stalin’in ve takipçilerinin kontrolündeydi.)
Halk onun için de “sol”a mesafeli.
Sözü, tüzüğüne “sol”u eklemiş CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılacak kongresine getireceğiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partide genel başkan adaylarının Mustafa Kemal’e yakınlık ve uzaklıklarına bakacağız. (Sonra)
