'Can û ciger Erdoğan Roniya çavê min Erdoğan'

R. T. Erdoğan Diyarbakır''da konuştu. Diyarbakır''a giden siyasîler, sanki başka ülkeye gitmiş gibi tavır sergiliyorlar ve özellikle "etnikçi" vurgu yapıyorlar.

Diyarbakır''da, ad vermeden, Selahattin Demirtaş''ı ve şimdiki HDP/PKK eş başı Mithat Sancar''ı diline doladı:

"Bunların adı Kürt, kendilerinin Kürtlük ile alakası yok. Bunların oyununa gelmeyeceğiz. Bunların hesabını inanıyorum ki benim Diyarbakırlı kardeşlerim soracak. Edirne Cezaevi''nde olan zatın Kürtlükle alakası var mı? Kürt değil. Şu anda bir tane eş başkanları var. Kürt mü? Değil, ama o da Kürt kardeşlerimi sömürüyor."

Devletin başındaki bir zat nasıl böyle konuşur! İnsanın aklı duruyor!

Selahattin kendisi Zaza olduğunu söylemişti. Mithat Arap asıllı. Propaganda için gittiği yerlerde, Arap asıllıları HDP/PKK''ya çekmek için ana diliyle konuşuyor.

Reis Bey, bunlar Kürt değil. Niye oy vereceksiniz ki, demeye getiriyor. İyi ama PKK''nın militanlarının çoğu Kürt asıllı. HDP, sol partilerin oylarını da toplamakla beraber ağırlıklı olarak etnisite etkili.

Zazalar meselesi tartışmalı. Dilleri farklı. Prof. Dr. Orhan Türkdoğan''ın, Prof. Dr. Ahmet Buran''ın, ilmî zeminde yaptığı araştırmalar aydınlatıcıdır. Ahmet Buran''ın "Dil Haritası" gerçekleri ortaya koyar:

"Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi dil ve kimlik tartışmalarına sahne olan bir bölgemizdir. (...) bölgede tek bir dilin kesin hâkimiyeti yoktur. Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Süryanice, Ermenice, Çerkezce gibi diller, yer yer değişik miktarda ve değişik biçimde kullanılmaktadır. Fakat Türkiye''nin büyük bir bölümünde Türkçenin kesintisiz hâkimiyeti söz konusu iken, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, dillerin coğrafi dağılımı öylesine karmaşıktır ki, neredeyse homojen dil bölgeleri çizmek imkânsızlaşmaktadır. Bugün bölge nüfusunun %85-90''ı Türkçeyi anlamakta ve konuşmaktadır. Şehir ve ilçe merkezlerinde daha yoğun olmak üzere Türkçe bölgedeki en büyük ortak anlaşma vasıtasıdır."

Yakın zamanda kaybettiğimiz rahmetli D. Ahsen Batur''un, "Kürdoloji Yalanları" kitabını da bir kenarda tutmak lâzım.

Mustafa Kemal''in "Nutuk"unda "Kürtler" birçok yerde, "Zazalar" ise bir yerde geçer. Orada da Zazaları Kürtlerin içinde gösterir:

"Erzincan ve Sivas arasında mütekâsif bir Ermenilik tahayyülü ilimsizlik ve vukûfsuzluktan başka bir şey değildir. Harpten evvel bile buraların sekenesi kısm-ı azamı Türk ve kısm-ı kalîli Zaza denilen Kürtlerden ve pek az da Ermeni''den ibaret idi." (1927 baskısı, s. 76)

Orhan Türkdoğan, geçmişteki Doğu-Güneydoğu isyanlarını Zazaların çıkardığını belirtir: "1921 Koçgiri, 1925 Şeyh Sait ve 1938 Dersim ayaklanmaları tamamen Zaza kökenli grupların bir başkaldırısıdır." ("Güneydoğu Halkları: Zazalar-Kürtler Ve Kimlik Yapıları", Türk Dünyası Araştırmaları, S. 196, Şubat 2012)

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, ayrı topraklarda, sadece "Kürtler"e hitap ediyormuş gibi konuşuyor.

R. T. Erdoğan, mitinginde, Ak Partililerin sallandırdığı Kürtçe afişi okumuş: "Can û ciger Erdoğan, Roniya çavê min Erdoğan" ("Canım ciğerim Erdoğan, gözümün nuru Erdoğan.")

Beyefendi, Kürtçe okudum, diye ne kadar mutlu olmuştur!

Diyarbakır''da türkücü Ahmet Kaya''yı öne çıkardı. Onun bölücülere yakınlaşmasına tavır koyan diğer sanatçılara verdi veriştirdi. Bunu da anlayamadım. Hâlbuki adamın fikri zikri belli.

Velhasılı R. T. Erdoğan, yanlış yolda yürüyor.

Promptera metin koyanlar, zırcahil mi desem, kasıtlı mı?

Yazarın Diğer Yazıları