Bunlar Cumhuriyet öncesini ne zannediyorlar?!

Ak Parti''nin ağır toplarından, Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, Ak Parti''nin değişmez görüşünü dile getirdi:

"Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye''de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate yani dile dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi MAO''nun Çin''de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir... Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz, sadece ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz."

Baktı, çok sert tenkit ediliyor, bir "bağlamlı" açıklama yaptı:

"Anlamak mümkün değil. Sözlerim bağlamından koparılıyor. Ben siyasi demeç için bu açıklamayı yapmadım. Burası bir kitap fuarı. Kültürel bağlamda bu açıklamayı yaptım."

"Bağlam" nedir, neyi ifade eder, bilmiyorum. Benim lügatimde yok. Ama tartışılan cümlelerin "Siyasî İslâmcı" kanadın kontaksız ana ekseni olduğunu biliyorum.

"Her yer imam hatip herkes imam" şiarıyla yürüyen bir partiden böyle bir açıklama normal. Benzer açıklamalar daha önce, bizzat Recep T. Erdoğan tarafından yapılmıştı.

Mahir Ünal, Ak Parti''nin okumuşlarından. İlâhiyat mezunu. Doktora çalışması hâlen devam ediyormuş. Arapçadan, Osmanlı yazısından haberdar.

Mahir Ünal, suçu Mustafa Kemal''e yıkmak için manevra yapıyor. Belli ki, cumhuriyet öncesi kültüründen pek haberli değil. İdeolojik kalıba ne sokulmuşsa o kadarını biliyor.

Her şey Cumhuriyet öncesinden başladı, Cumhuriyet''te nokta kondu. Mesele budur.

20. yüzyılın ilk çeyreğinde tartışmalı dönemin süreli yayınlarının belli başlıları yeni harflere aktarıldı: Türk Yurdu, Genç Kalemler, Sebilürreşad, Sıratımüstakim, Dergâh, Resimli Kitap, İslâm Mecmuası, Anadolu Mecmuası... Büyük kısmı bizim çalışmamız. Bu dergilerde dil ve yazı tartışmalarını bir araya getirsek birkaç cilt tutar.

Müslüman olanın Kur''ân-ı Kerîm''in not edilip çoğaltıldığı yazıyı illâ kullanacak diye buyruk yok. Yazı Mekke''de veya Medine''de icat edilmemiştir. İslâmî literatürlerde Yemen işaret edilir. İbn Haldun Mukaddime''sinde yazı meselesine bahis açmış ve yazının özellikle "sosyal ve medenî durumla alakalı olup şehirli ve hadarî [medenî] bir toplum tarafından geliştirildiği"ni izah etmiştir.

Mahir Ünal''ın, "Siyasî İslâmcılar"ın, değişmez fikir kalıbı "Arap yazısı kullanarak Kur''ân''la ülfet kurmak"tan çıkamaması bir zaaf. Osmanlı''ya materyalizmin nasıl girdiğini bir incelese... Prof. Dr. Mehmet Akgün''ün "Materyalizmin Türkiye''ye Girişi"ni bir okusa...

Arap yazısıyla Türkçe uyumlu değildir. Sesli harfler meselesi karışıktır. Arapça sesler ile Türkçe sesler çok farklıdır ve kullanılan harflerin birçoğunun Türkçe seslere göre karşılığı yoktur. En önemli metinlerde bile yanlışlıklara düşülmektedir. Türkçe kelimelerin özellikle aynı metinde birkaç şekilde kullanıldığını görürüz. İlk aklıma gelen "kardeş" ve "arkadaş" kelimeleri... Nutuk''un Osmanlı yazısıyla basılmış 1927 baskısına, 200. sayfaya kadar "kardeş" ve "arkadaş" kelimelerinin nasıl yazıldığına baktım. "Kardeş" 16 yerde, "arkadaş" 38 yerde geçiyor. Harfleri vereceğim:

Kardeş: 1-"kaf-ra-dal-elif-şin", 2-"kaf-ra-dal-gözlü he-şin", 3-"kaf-elif-ra-dal-şın", 4- "kaf-ra-dal-şın", 5-"kaf-elif-ra-dal-elif-şın".

Arkadaş: 1-"medli elif-re-kaf-dal-elif-şın!", 2-"medli elif-re-kaf-elif-dal-elif-şın".

Notları en titiz baskıdan aldım. Osmanlı yazısı Türkçe için problem. (Sonra devam ederiz.)

Yazarın Diğer Yazıları