Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu dün faiz kararını açıkladı. Beklentilere paralel faizi %19 seviyesinde sabit tuttu. Ancak önümüzdeki dönemde gerektiği takdirde faiz artırımı için kapının açık olduğunu gösteren "İlave sıkılaşma yapılabilir" ibaresini kullanmadı.
Bu ibarenin anlamı büyük. Neden derseniz Merkez'in basın duyurusunda 4 yerde enflasyon vurgusu yapılıyor. Merkez, önümüzdeki dönemde hem yapısal hem de küresel nedenlerle enflasyonun ekonomiyi tehdit ettiğini görüyor. O zaman faiz ve enflasyon arasındaki makasın kapanmasını neden izliyor? Hatırlayın enflasyon faizin üstüne çıktığında vatandaş Lira'dan kaçmadı mı? Şimdi enflasyon yukarı gidecekse, faiz de sabit kalacaksa, karşımıza yine aynı film gelmeyecek mi?
AKP ekonomi politikası ne yaptığını bilmiyor. Saray enflasyon düşsün, işsizlik azalsın, Lira değer kazansın diyor ama bunun için gereğini yapmıyor. Reformlar yapmadan, demokrasiyi kuvvetlendirmeden, temel haklara, özgürlüklere saygı duymadan, hukuku bağımsız kılmadan bu hedefleri aynı anda gerçekleştirmek imkansız.
Naci Ağbal'ın günahı neydi?
Naci Ağbal elindeki araçlara baktı ve bir tercih yaptı. Artan kuru ve enflasyonu indirmek için faizleri yükseltti. Bunun yatırımları vuracağını biliyordu. Ama reform haricinde kullanacağınız araçların size sunacağı faydalar sınırlıdır. Faiz artar kur düşer ama işsizlik patlar. Faiz düşerse biraz yatırımlar artar ama enflasyon, kur yükselir. Şimdi Merkez faiz indirim döngüsüne gireceğinin sinyalini, girişte de belirttiğimiz gibi "ilave sıkılaştırmadan" cayarak verdi. Ne olacak peki? Seçime yaklaştıkça faizler inecek, krediler basılacak yeni bir sahte cennet yaratılacak. Ama dışa bağlı sistem parayı yine götürüp Çin'e Almanya'ya ve ithalat derebeylerine yedirecek. Yine bir kur krizi ve yine aynı masalları dinleyeceğiz.
Merkez'in basın duyurusunda diyor ki, "TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir." Kıymetli ağabeyim Remzi Özdemir'e bu açıklamayı söylediğimde dedikleri bence noktayı koyacak cinsten oldu: "Evren, Merkez Bankası'nın elinde araç olarak kala kala binasının önündeki makam araçları kaldı, başka da bir aracı yok artık!"
Doğru söze ne denir? Yeni bir kur krizine daha yelken açtık…
