Hezimeti zafer olarak sunacaksın.. Her şeyden önce senin de bir psikolojin var ve kendini tatmin edeceksin, mutlu olduğuna inanacaksın; değil mi?
Çook derin işlerle karşı karşıya olmak kolay değil..
Kıbrıs’ı vereceksin..
Türkiye’yi federasyona böleceksin...
Yanlış mı?
Bak! Kanuni 46 yıl süren iktidarından birkaç yıl taviz vermemek için öz oğlunu nasıl boğdurdu. “Aslan parçası Mustafa’yı” cellatlar öldüremedi ama yağcılar öldürdü. İktidarın tüm yandaşları, çıkar hesabı olanlar nasıl da sevince boğuldular..
Senin de yağcıların var..
Senin de polisin var.
Görüyor musun muhalif gazeteciyi tazyikli su ile nasıl havalara uçuruyor. Genç protestocuların gözünün içine içine plastik mermileri nasıl patlatıyor...
“Kahraman” olmak kolay değil. Tüm iktidarların kahramanları ve muhalifleri var.
Hakimler, savcılar yüzlerce polis müdürü bir anda nasıl darmadağın oluyor.. Değil mi?
Eserinizdir. Sevinebilirsiniz..
Şimdi nefesimizi tutmuş, seçimler sonrasını bekliyoruz. Bir taraftan ilk ağızdan duyurusunu yaptığınız Kürdistan özerk bölgesinin ilanı hazırlıkları sürüyor; öte yandan “yes be annem” deyip de bir türlü teslim edemediğiniz Kıbrıs’ı çalma planları yürütülüyor.
Bakalım iki sayfa 9 maddelik anlaşma metninin tüm maddeleri uygulanacak mı?
Hatırlayın..
Hani, İşçi Partisi Genel Başkanı Hasan Basri Özbey açıklamıştı ya.. 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara’da gizli bir anlaşma imzalanmıştı. Hatırladınız mı, o anlaşmanın maddelerinin bir kısmının hayata geçirildiği açık. Şimdi sırada Kıbrıs’ta ABD’nin isteklerine uygun tavizler verilmesi var. Şu günlerde Kıbrıs’ta ilginç gelişmeler oluyor.. Aynen plana uygun gittiği gözlerden kaçmıyor. Bataklarınızı başarı olarak sunmaya çabaladığınız da dikkatimizi çekiyor. Yuttuk sanmayın..
Aynı şekilde Türkiye içinde özerk bir Kürdistan inşasının alt yapısını tamamladınız. Tıpkı anlaşma metninde olduğu gibi özerkliği sağlayacak ön çalışmalar tamam. Önceden büyük şehir olan Diyarbakır’ı, içine köyleri de katarak yeniden büyük şehir yaptınız. Bahçeli’nin söylediği gibi..
Ermenistan’a da göz kırpmaya başladığınıza göre, demek ki iki sayfa 9 maddelik bu anlaşma işliyor..
Bu durumda geriye PKK’nın affı meselesi kalıyor ki bunun için askerleri kullanacaksınız. Zaten bu durumu yaratmak için onları içeri almıştınız. Şimdi yine onları kullanarak PKK’nın affı şahanesini hazırlayacaksınız. Öyle ise Ergenekon, Balyoz vb.. davaları biraz daha konuşulacak demektir. Kamuoyu iyice hazırlanacak. Sabırsızlanacak ki siz “yettim gayri” diyebilesiniz. Öyle anlaşılıyor..
Müthiş bir toplum mühendisliği yapıyorsunuz.. Bir mahzuru yoksa sorabilir miyim: Bu projenin planlayıcısı siz misiniz yoksa ABD mi?
Sizden milli kahramanlıklar beklemek hayal zaten.. Öyle açıklarınız var ki, isteseniz de milli kalamazsınız.
Bunca yolsuzluğun, iş takibinin, adam kayırmanın, eşe dosta ve yakınlara çıkar sağlayarak iktidarı kötüye kullanmanın sonrasında kime dikleneceksiniz? Bırakın cemaati, başkalarının kasasında hangi bilgiler var acaba? Sadece Wikileaks belgelerinden İsviçre bankalarında 8 trilyon olduğunu öğrendiğimize göre, öğrenemediklerimizi siz hesap edin.
Başlı başına arazi (rant) üzerinden yürütülen usulsüzlükler bile bir iktidarı tavize zorlamaya yeter. Kaldı ki ortada bir yeme düzeni var. Ele geçen paralar daha şimdiden bir kamyon kasasını dolduracak kadar fazla olduğuna göre geçmeyenleri siz düşünün.
Böyle bir iktidarın milli kalması mümkün değil.
