Borçlar patlamak üzere!

Ülkede siyasi ve iktisadi sistemin nasıl tıkandığını ibretle izliyoruz. Her pazar dizi film gibi merakla beklenen videolar rant paylaşımındaki ihtilafları ifşa ediyor. Üretimi artırmak, eğitimi düzeltmek, teknoloji oluşturmak, adil bir düzen kurmak gibi amaçlardan, yönetimin uzaklaştığını görüyoruz.

Ekonomide ise hem tüketim hem üretim kanadı yaşamlarına borç almadan devam edemez hale geldiler. Çünkü eğitim sistemi çöktü, firmalar kaliteli personele kavuşamıyor, bu nedenle teknoloji geliştiremiyor. Yüksek teknoloji içeren mal ihracı mümkün olmayınca gelirler azalıyor. Firmalar yerinde sayıyor. Üstüne, adil olmayan gelir dağılımı, kaynakları sadece bir kesime yönlendiriyor. Geriye kalanlara hayatta kalmak için sadece borçlanmak kalıyor.

Bakın size Türkiye''de Merkezi Yönetimin iç ve dış, yabancı para ve Türk Lirası cinsinden toplam borç stokunu gösterelim

Görüldüğü üzere 2003 yılında 283 milyar TL olan toplam borç stoku 2020 yılına geldiğimizde adeta patlamış 1,8 trilyon TL''ye çıkmıştır. Ve sıkı durun 2021 Nisan ayında açıklanan son rakama göre borç tam 1,9 trilyon TL olmuştur.

Şimdi sormak istediğimiz soru şu: Bu borçlu yapı nereye kadar devam edecektir? Tarihimizde Osmanlı''nın borç yüzünden nasıl iflas ettiğini, Duyun-u Umumiye İdaresi''nin nasıl kurulduğunu unuttuk mu?

Bugün Türkiye''de yanlış yönetimin sonucu olarak 1 Ocak- 14 Mayıs günleri arasında icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 754 bin 926 yeni dosya gelmiştir. İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı ise 22 milyona dayanmıştır. Bu kötü gidişat nereye kadar devam edecektir?

Alınan borçlara ödediğimiz faize baktığımızda ise, güya Türkiye''yi uçuracağı söylenen Başkanlık Sisteminin başladığı 2018 Temmuzdan 2021 Nisana kadar geçen dönemde Hazine''nin 341 milyar 557 milyon TL ödeme yaptığını görüyoruz.

Yaşamı döndürmek için vatandaş ha bire borca yükleniyor. Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre Mart 2021 itibariyle bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda 2.3 milyon kişi artmış durumda. Toplamda 34.5 milyon kişi bireysel kredi kullanmış, borçlanmış. 84 milyonun tamamı yaşamak için kredi mi alacak? Hükümetin açıkladığı her paketle vatandaşı biraz daha fazla borca soktuğunu görüyoruz.

Ekonomiyi sürekli gelecekteki gelirleri şimdiden harcatarak, yani borçla döndürmeye çalışan yöneticilerimiz, nasıl faiz-enflasyon oyununda kuru patlattıysa, şimdi de borç vere vere borçları patlatmak üzereler.