Bizim olanı geri istiyoruz

ALTILI MASA

Nasıl denk getiriyorlar bilemiyorum. Ne zaman Türkiye''nin önemli bir gündemi var, bakıyorsunuz Altılı Masa toplanıyor haberi.

TÜİK enflasyonu açıklayacak, iktidar buna göre memur maaşlarını belirleyip ilan edecek, Türkiye kamuoyu bütün dikkatiyle iktidarın vereceği enflasyon farkına odaklanmış, tam da o zamana denk getiren muhalefet, Altılı Masa''yı topluyor.

Müthiş bir zamanlama değil mi?

Geçen toplantıda da benzer bir durum olmuştu.

Dolayısı ile Altılı Masa''dan ne sonuç çıktı derseniz, karambole geldiği için tam anlaşılamıyor derim.

Birinci tespit bu.

İkinci tespit, bu masaya umut bağlayan ve etkili bir açıklama, müjde, güven verici bir söz duymak isteyen seçmenden. Haklı olarak soruyor: "Altılı Masa, neden toplumu rahatlatacak, sorunları çözecek, derli toplu bir açıklama yapmıyor?"

Ne bileyim ben!

Soralım bakalım. Neden vatandaşın beklentilerine yanıt olacak, nitelikli bir ortak açıklama yapmıyorsunuz? Herkesin bildiği şeyleri tekrar ederek ne yapmak istiyorsunuz?

Tarımı, sanayiyi, ekonomiyi, enflasyonu, düzeltecek misiniz düzeltmeyecek misiniz?

İşsizliği, kira sorununu, ekmek zamlarını bitirecek misiniz bitirmeyecek misiniz?

Diyeceksiniz ki, her bir parti gittiğimiz her yerde, her toplantıda bunları söylüyoruz zaten.

Onu biliyoruz.

Altılı Masa olarak şöyle esaslı bir vurgunuz var mı yok mu, onu soruyoruz. Toplu ses çıkacak mı çıkmayacak mı? Onu bilmek istiyoruz.

Kararsız seçmene, bir şey söyleyecek misiniz, söylememekte ısrarcı mısınız, onu bilmek istiyoruz.

Yoksa Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem istediğinizi biliyoruz. Enflasyonu konuştuğunuzun farkındayız. Ülkenin sorunlarına odaklandığınızın bilincindeyiz. Biz seçmen olarak, bu meydanda, Altılı Masa''nın altılı ortak sesini bangır bangır duymak istiyoruz.

Arkasında altı lider dimdik dursun, güçlü bir ses çıkıp kürsüye ortak bildiriyi üstüne basa basa, iktidarın kafasına çarpa çarpa okusun, içimiz rahatlasın istiyoruz.

Vatandaşın dileği, duymak görmek istediği bu.

Bizden söylemesi.

Devlet sahibine dönüyor

Siyaset bilim hocasına neredeyse siyaset yaptırmayacaklar. Yasalara göre kurulmuş meşru bir siyasi partiye siyaseti yasaklamaya kalkıyorlar. Açıklama yapacak önüne polis-jandarma koyuyorlar.

Hani demokrasi?

Nerede hukukun üstünlüğü?

Yok!

Ümit Özdağ, şu an şu saat, şu dakika Türkiye''nin geleceği için çok çok önemli görev yapıyor.

Dağıtılan silahları soruyor, sorguluyor?

Başka?

Türkiye''yi göç yoluyla elimine etmek isteyen politikaya sert bir tavırla karşı koyuyor.

Böylece devletin millî, geleneksel damarını siyaseten faal hale getiriyor. Öldü sanılan devlet, "buradayım" diyor. Demek ki geleneksel, partinin, kişinin, çapsız adamların değil, hepimizin olan devletimiz ölmemiş.

Yaşıyor!

AKP''nin ele geçirip, parti devleti yapmak için uğraştığı ve kısmen başardığı hâkim gücün kapısına Özdağ''ın koçbaşını vurması, millî muhalefetin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem''e dönme iradesiyle yeniden milletin devleti haline gelecek.

Bir bölümü iktidardakiler eliyle tahrip edilen, bir kısım malına çökülen, bir kısmı partileştirilerek ele geçirilen bu devleti, Kurtuluş Savaşıyla Türk milleti kurdu. Elbette sahibine dönecektir.

Kanımızla, canımızla, irfanımızla kurmadık mı Cumhuriyeti.

Kurduk!

Şimdi bizim olanı geri istiyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları