​​​​​​​'Birisen birliğe gel ikiyi bırak elden'

Bunu da yapmayın! Adam 80 yaşında. 21 Marttan beri evinden çıkamıyor. Kızı babam sıkılmasın diye telefonuna Facebook yüklemiş. "Yaşlı adam" bir notu "beğenmiş". Sırf bunun için "cumhurbaşkanına hakaret ettiği" iddiasıyla polis evine geliyor, "Amca gel sen. Bir hakaret yazısını beğenmişsin, karakola gideceğiz." diyor. Olacak şey mi!

Adamcağız bir yazı görmüş, açmış okumuş. Hepsi budur. İfadesinde de benzer şeyi söylüyor. İnsanları kendinizden uzaklaştıracağınıza kazanmanın yolunu bulabilseniz...

Burada yazdım... Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın programına çıkmış ve öyle bir söz etmişti ki, Fatih de şaşırmış, "Kanıtınız var mı? Mahkemeye verirler sizi" gibi laf etmişti. Kılıçdaroğlu, "FETÖ", "avukat" ve "rüşvet" kelimeleriyle bir cümle kurmuştu. Sonra yazıya dökülen mülâkatta bu bölümler çıkarılmıştı. Çıkarmasalar kanalın da başı belaya girerdi. Daha yeni, muhalif gördükleri kanallara 10 milyon liraya kadar varan cezalar verdiler.

Bunu tekrar niye yazdım? Ertesi günde galiba, Reis, ekrana çıktı. "Bir televizyon kanalında..." diyerek O mülâkata işaret etti ve "CHP Genel Başkanı" sıfatını kullanarak K. Kılıçdaroğlu'na yüklendi.

Tabiî Reis, dava açacak mı, açmayacak mı, diye bekliyor insan. Herhâlde şu virüs günlerinde bu meseleye girmeyelim, demiştir veya önceden benzer bir dava vardır, onun içinde ele alınacaktır.

Tek kelimeyle "birlik" diyorum. Birbirimize yüklenmeyelim. Muhalif belediye, muhalif isim diye yardımların önünü kesmeyelim.

Her gün ekranlarda alt yazılarda IBAN numaraları geçiyor. Herkes oraya yardım etmek istemeyebilir. CHP'li belediyeler aracığıyla yardım ulaştırmamayı tercih edebilir. Bu yol kapatılırsa hiç yardım etmez. Lütfen, kim hangi vasıtayla yardım edecekse etsin; önün kesmeyelim. CHP'li belediye aracılığıyla yapacaksa, madem kanun izin vermiyor diyorsunuz, valilikler belediyelerin müracaatlarını kabul etsin, yardım kapısı açılsın.

ABD'de valileri halk seçiyor, birçoğu Trump'a muhalif... Trump valilerin önün kesmek istiyor. Bilançoya bakıyorsunuz... Rakamlar aldı başını gidiyor. Hizmetler yetersiz. Virüs bile, ABD'dae, o hızında sokak sokak dolaşmaktan yoruldu!

R. T. Erdoğan da daha başbakanken ve daha başkanlık sistemi tartışılırken valilerin halk tarafından seçilmesini istemiş, ABD'yi örnek göstermişti. (4 Şubat 2011).

Virüs, bir bakıma başkanlık sisteminin de aksaklıklarını iç çatışmalarını ortaya çıkardı. ABD karışık ve politikacılar arasındaki çekişme öyle bir zarar veriyor ki...

ABD, sağlık hizmetlerinde yerde sürünüyor. Tedavi için istedikleri para dudak uçurtuyor. 20 bin doları buluyormuş. Zengin ülke demeyin... Her ülkeni zengini var, fakiri var. Hele şu zaman paralı muayeneden bahsedilemez. ABD'de bir Türk pizza dükkânında halka destek için bedava pizza dağıtıyordu. Kuyruğun ucu bucağı görünmüyordu.

Birtakım tenkitler oluyor ama bu salgında Türkiye daha hızlı tedbirler aldı. Keşke baştan iyi hesap edilseydi, en az 15 gün karantinaya girilseydi.

Son sözüm: Önce barış, sonra barış.

* * *

Yunus Emre'miz ikiliği bırak diyor:

İkiliği terk itgil, birlik makâmın dutgıl / Canlar cânın bulasın, işbu dirlik içinde

Birisen birliğe gel, ikiyi bırak elden / Bütün ma'nâ bulasın, sıdk u imân içinde

Sen ü ben olıcağız, iş ikilikde kalur / Çıkduk ikilik evinden, sen ben yağmaya virdük.

dfs-004-001-011-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları