Birileri telaşta... PKK bitiyor mu?

Suriye’de ve Irak’ta PKK yuvalanmış. Devlet içinde devletler. Sonra geliyorlar Türkiye’ye çatıyorlar. Türkiye, Irak’a giriyormuş, Suriye’ye giriyormuş.

Önce bu ülkelerin başındakilerin ya etnisite damarları problemli ya mezhep anlayışları.

Bu iki ülke yönetimi Türkiye’ye saldıran grupları durdurabiliyorlar mı? Bilerek durdurmadıkları belli. İç siyasetlerin dengeleri, durdurmayı isteseler bile müdahaleye engel. Öyleyse zarar gören ülke kendi tedbirini alacaktır.

Üstelik Suriye’de de Irak’ta da yabancı asker var. Irak’ta ABD, Suriye’de ABD, Rusya askerleri, Lübnan bağlantılı Hizbullah’ın militanları kol geziyor.

İçimizdeki aklıevveller vaziyeti görmüyorlar, görmek istemiyorlar illa Esad’la görüşülsün, diyorlar. Niye bu kadar ısrarlılar?! Kendileri de biliyor; Beşşâr Esad, Şam’da göstermelik. Asıl söz sahibi Rusya ve İran. Bu Esad sevdası neden?!

Esad sevdalıları baskın... R. T. Erdoğan’a, “Zaten ailece görüşürdük, yine görüşürüz.” lafları ettiriyorlar ikide bir.

Beşşâr Ankara’yı gerilettiğini düşünerek, “Suriye’de söz sahibi olduğunuz bölgelerden çekilin, görüşelim.” diyor. Çekilince ne olacak? Sanki kendisi orada hâkimiyet kuracak! Önce PKK-ABD’nin elindeki bölgeleri bir kurtarsın.

Bizdeki Esad sevdalıları beyinsiz mi, diyeceğim, elbette değiller ama beyin çarklarının kılcal damarlarında bir pörsüme var; hep Türkiye aleyhine iltihap topluyor.

***

Türkiye, Irak’taki PKK varlığı üzerinde çok durdu. Irak yönetimini, Barzanistan yönetimini iknaya çalıştı. Devlet içinde devlet olur mu, haklısınız, diyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz; sözlerini yutmuşlar.

Irak’ın idarî yapısını, 2003’te, etnik ve mezhep dengesine göre ABD dizayn etti, biliyorsunuz. ABD’nin dizaynı demek, yesinler birbirlerini demek. Cumhurbaşkanı “Kürt”, başbakan “Şiî”, parlamento başkanı “Sünnî” olacak. Kuzey Irak’taki yönetim de iki başlı. Çokluk Barzanîlerde, seçilen cumhurbaşkanı ise Talabanî tarfından... 13 Ekim 2022’de Talabanî tarafının adamı olmakla beraber, çekişmeli seçimde, Barzanî tarafının da desteğini alan Abdüllatif Reşid cumhurbaşkanı seçilmişti.

Irak’ın kuzeyinde, bizim güneyimizin hemen ötesinde iki başlı bir yönetim var: Biri Erbil merkezli Barzanistan, diğeri Süleymaniye merkezli Talabistan. Barzanistan PKK’ya kıyamıyor ama mesafe koymak istiyor. Arada bir gönülsüz çatışıyorlar da. Sonra yine bir aradalar.

Talabistan, PKK ile tam bir iş birliği içinde. Türkiye’ye tavırları keskin.

Hatırlatırım, 4 Temmuz 2003’te, ABD askeri Süleymaniye’de bir binbaşı komutasındaki 11 Türk askerinin başına çuval geçirdi, 60 saat alıkoydu. Türk askerinin başına çuval geçirilirken, Celal Talabanî’nin oğlu Bafel Talabanî cipinde oturup keyifle çuval geçirmeyi kameraya alıyordu. Bu Bafel, şu anda partileri KYP’nin de başında.

PKK’ya her türlü imkânı sağlayanlar Bafel ve adamları. Allah bilir PKK’nın Kandil’deki başlarını da onlar saklıyorlar. Eğer İran’a geçmedilerse Bafel Talabanî’nin onlar için tahkim ettiği sığınaklardadırlar. Yoksa çoktan inlerine girilmişti.

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid'in karısı Şahnaz İbrahim Ahmed’in KYP damarı tutmuş. X hesabından PKK’ya karşı operasyonlarında bölgedeki “köyleri hedef aldığını, tarım alanlarının yandığını, bir okul bir kilisenin yıkıldığını” iddia ediyor.

Türkiye’den de densizler, dengesizler ses yükseltiyorlar. Ses yükseltmelerinden anlaşılıyor ki, PKK bayağı sıkıştırılmış; tüketilecek.

DEM’likçi er eş baş Tuncer ne diyor bakın:

“Türkiye’de 2015 sonrası siyaset tekrar güncellendi. İktidar her kaybettiğinde, kaybedeceğini anladığında başta içte olmak üzere coğrafyamızda savaş ve çatışma peşinde koşuyor. Tam da 2015'ten sonra yaşanan durumla karşı karşıyayız. Üçüncü dünya savaşı diyorlar, güvenlik meselesi diyorlar, Rojava’da kendi halinde halkların demokratik bir şekilde yaşamasını tehdit olarak görüyorlar. Ne alakaları ne işleri varsa Federe Kürdistan Bölgesi'nde, Amediye’deki dağlarda, kırlarda, ovalarda üsler ve kalekollar kurmaya devam ediyorlar. Belli ki bunu belli bir süre daha devam ettirmeye çalışacak bu iktidar.”

DEM’likçi er eş baş Tuncer, Irak Cumhurbaşkanı’nın karısıyla aynı telden çalıyor. Elbette PKK’nın üzerine niye gidiyorsunuz, diyemeyecek, lafı dolandıracak.

Bu aykırıların öfkesi Türkiye’nin PKK’yı bitirmede mesafe aldığını gösteriyor.

Yazarın Diğer Yazıları