Recep T. Erdoğan, “MHP Genel Başkanı çıkmış Uygur Türkleri üzerinden prim sağlamaya çalışıyor. Onlar bizi çok iyi tanır. Gittik biz onları Urumçi’de ziyaret ettik. İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Urumçi’ye gitti. Peki Bahçeli oralara hiç gitti mi? Uygur kardeşlerimizin halini, hatırını sordu mu? demiş.
Dış Türklerin dertlerini asıl dert edinenler Ülkücüler olmuştur.
Devlet Bahçeli Çin’e gitmiş ve üstelik Urumçi de dâhil, Çinlilerin “Sincan” (Xinjiang = Yeni topraklar) dediği Doğu Türkistan’ı da dolaşmıştır.
(Aklıma geldi, Çinliler, Orta Asya’da uçsuz bucaksız Türkistan’ın doğusuna nerden “Şincan = yeni topraklar” demişlerdir? Şincan adı Qing (okunuşu: Çinğ) hanedanlığı (1644-1911) zamanında verilmiştir. Bu topraklar yeni olduğuna göre sahipleri başka demektir!)
Devlet Bahçeli, Recep T. Erdoğan’ı bozum bozum bozmuştur! Urumçi’de çektirdiği fotoğrafları yayınlamış ve “Şu fotoğraflar yalanlarına kapak olsun.” demiştir.
Bir kapak da rahmetli Mehmet Gül’den!
Devlet Bahçeli, 2002’de, başbakan yardımcısıyken Çin ve Doğu Türkistan’a gitmiş, gezisine MHP İstanbul milletvekili Mehmet Gül de katılmıştı.
O tarihlerde haftalık “Türkhaber” gazetesini çıkarıyorduk. (İlk 24 sayı benim yönetimimde.) Mehmet Gül de gazetenin yazarıydı. (Yazarlar arasında Durmuş Hocaoğlu, Mehmet Niyazi, Haydar Çakmak, Mahmut Çetin, Yunus Akyol, Şefkat Çetin, Mustafa Kurt, Sinan Aygün, Meral Akşener ve başka bilinen isimler de vardı.)
Mehmet Gül’e, “Madem geziye katılıyorsun, gezi intibalarını mutlaka yaz.” dedim.
Gezi yazılarını çok önemserim. Ben de Çeçenistan’dan Bask bölgesine gittiğim her yeri yazdım. Bu yazılar zamanla belge oluyor.
Mehmet Gül Çin ve Doğu Türkistan gezisini büyük bir heyecanla kaleme aldı. Yazılarının başlığı “Kürşad’ın Torunları Çin Seferinde” idi.
Doğu Türkistan’ın başşehri Urumçi. R. T. Erdoğan, “Bahçeli Urumçi’ye bile gitmedi.” diyor. İşte yalanının belgesi. Mehmet Gül’ün kaleminden:
“Uçağımız Urumçi Havaalanına indiğinde hepimizde meraklı ve duygusal bir hava vardı. Efsaneden gerçeğe varmış gibiydik. Gençlik ülkümüzün neredeyse elle tutulur, hava gibi solunur hâle geldiğini duyuyor, içimizi binlerce yıllık tarihin bıraktığı izlere açıyorduk âdeta. Öncelikle resmî görüntü ile gayrıresmî arasındaki o çizginin berrak bir şekilde belirginleşmesi gerekiyordu. Gözlerimiz bu çizginin nerede başladığını tespite çalışıyordu.
Urumçi’de, bizim için bekletilen arabalara binip şehri katederken, Pekin ve Şanghay’la arasındaki büyük farkı hemen gördük. Açıkça doğu, Çin’den çok gerideydi. Daha sonra Turfan ve Kaşgar’a gittiğimizde de Şanghay-Urumçi arasındaki farkın, Urumçi-Kaşgar arasında da olduğunu görecektik...” (Türkhaber, S. 19-10, 10-17 Haziran 2002).
Şimdi merak ediyorsunuzdur bu yazının tamamını nerede bulabiliriz? Oğuzhan Cengiz’in yeni çıkardığı “Türkmen Beyi Devlet Bahçeli” kitabında okuyabilirsiniz. O. Cengiz, benim yayınladığım Bahçeli’nin Alman ve Fransa gezi intibalarını da kitabına almış. (Bilgeoğuz Yay., 0212 527 33 65).
Eğer R. T. Erdoğan’ın danışmanları gündemi takip etseler, “Türkmen Beyi Devlet Bahçeli” kitabından haberdar olsalardı, patronlarını cahil, yalancı durumuna düşürmezlerdi.
Mehmet Gül, aziz arkadaşım, nur içinde yat.
