Bir içim su verenin partisi sorulmaz!

Dün Yunus Emre'mizle başladık; Yunus Emre'mizle devam edeceğiz. Nifaka, ikiliğe, ayırımcılığa, kine cevabı Yunus'umuz veriyor.

Yunus ilhamını Kur'ân'dan alıyor. "Nefsini düşmân bilenler konar tûbâ tallarına" der, "Nefsine uyanların gitmez yüzi karası" der...

Bizimkiler ise nefislerinin esiri oluyor. "Önce ben sonra ben!" diyor.

Canlar gidiyor ve gelecek belirsiz. İktidar partisi muhalefet puan toplamasın, halkla bütünleşmesin diye, kendi partilerinin dışındakilerin halka yardımlarına yolları kapamak istiyor.

Mahir Ünal, Ak Parti'nin önde gelen ismi. Attığı tivitler insanı şaşırtıyor:

"Anadolu'da 'ayrı baş çekmek' deyimi vardır. Bunun devletteki karşılığı paralel yapıdır. Devlet bir yönetim ve organizasyon biçimi olarak yüksek koordinasyon içerisinde ve yasalar çerçevesinde çalışır. Tüm yasalar dayanağını anayasadan alır. CHP neden paralel bilim kurulu kuruyor, neden paralel ekmek dağıtımı gibi konularda valilik çalışmalarını sabote ediyor? CHP neden beceremeyeceklerini bile bile paralel hastane yapma derdinde? CHP neden il pandemi kurullarında valiliklerle çalışmak istemiyor?"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını dinliyoruz... Ön kapattığını, ayrı baş çektiğini görmüyoruz. Hakkı teslim etmek için söylüyorum. Burada Ak Parti gerekli bir iş yapmışsa, tenkit edileceğimizi bile bile alkışlıyoruz. Temel fikrimiz belli. Hangi parti olursa olsun, hakkın ve doğrunun yanındayız.

Mahir Ünal ölçüyü kaçırıyor, "FETÖ'nün sosyal medyadaki hesapları da devreye girdiğine göre kimin kimlerle işbirliği içinde olduğunu bir kez daha görmüş olduk..." diyor.

En kolayı FETÖ bağlantısı kurmak... İşine gelmeyeni FETÖ sepetine at! Sanıyorsunuz ki, muhalefet Cemaat'i güçlendirdi ve darbeye hazırladı... Hâlbuki darbe gelene kadar 14 yıl iktidarda olan kendileri. Cemaatler daima çıkar hesabı yapar. Öncelikleri iktidar partisidir. "Paralel yapı"nın bu işbirliği neticesi ortaya çıktığı kendilerinin itirafıdır.

Bu tür ithamlar önceleri insanları düşündürür, "Acaba?" sorusunu sordururdu. Ama artık insanlar gülüp geçiyor.

Kendi belediyeleri bedava ekmek dağıtırsa ses yok, ama muhalefet partisi belediyeleri dağıtırsa "paralel" oluyor! Kayseri Belediyesi Ak Partili. Bir laf etsenize! Belediyeler devletin bir uzantısı. Nasıl ayrı baş çekebilir!

Allah aşkına bunu yapmayın! Halka zarar veriyorsunuz. Dolayısıyla kendinize zarar veriyorsunuz. İleride virüs neye evrilir bilmiyoruz. Hayat normale döner mi dönmez mi bilmiyoruz. Diyelim ki normale dönüldü; bütün yapıp ettikleriniz karşınıza çıkarılacak. Kendinizi savunabilecek misiniz?!

İleride en Reisçi bir ismin, Cemaat'le nasıl işbirliği içinde olduklarının itirafını vereceğim. "FETO'culuk" adlî bir meseledir artık. Şüphen varsa, mahkemeler de elinizde... Savcılığa tahkikatını yaptırırsınız. Kin güdülmemeli. Olan halka oluyor.

Yunus "Kin tutanın yoktur dini" diyor:

"Giderdüm gönlümden kini, kin tutanın yokdur dini

İy yârenler ben bu sözi, uludan işitdüm ahî"

"Adumuz miskindür bizüm, düşmanımuz kindür bizüm

Biz kimseye kin tutmazuz, kamu âlem birdür bize"

"Ben emin olsam diyen, ya eminlik isteyen

Geçsün bu kal ü kîlden, toprağa ursun yüzin"

"Bir hasteye vardunsa, bir içim (su) virdünise

Yarın anda karşu gele, Hak şarâbın içmiş gibi"

Bir içim suyu kim verirse Hak nazarında makbul olan odur Mahir Bey!

dfs-004-001-011-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları