Bir büyük mütefekkir
Büyük mütefekkir Nevzat Kösoğlu, Hakk’a yürüdü. Uzun zamandır hastaydı. Hasta yatağında da çalışıyordu. Son yazısını merak ettim. Muhtemelen “Türk Yurdu”nda yazmıştır, diye baktım. “Türk Yurdu”nun “Türk ve Türklük Dosyası” konulu nisan sayısında Nevzat Kösoğlu’nun “Milliyetçiliğimiz ve Avrupa Kültürü” yazısı yer almıştı. Yayınlanan son yazısı bu olsa gerek. Bir son yazısını ise, Hasan Celal Güzel Bey’den öğreniyoruz, “‘Dünya Türklüğünün Birliği’ konuluymuş. Hasan Celal Güzel’in başında olduğu “Yeni Türkiye” dergisinin “Türk Dünyası” özel sayısı için yazıyormuş, yarım kalmış.
Kösoğlu’nu yakından tanıyanlar şunu vurguluyorlar: Mümin, müttaki bir “Türk”... “Türk” onun nazarında milletin/ümmetin adı... “Türk” adının silinmek istendiği, “Türk”ün düşman görüldüğü şu zamanda Nevzat Kösoğlu’nun son makalelerini “Türk/milliyetçilik” üzerine yazması çok anlamlıdır. Kösoğlu’nun bir ara alevlenen “Türkiyelilik” tartışmasındaki tespitleri de “Türk Yurdu”nda çıkmıştır ve “Türk”ün asıl manasını vâzıhen ortaya koymuştur.
Kösoğlu, Mümtaz Turhan-Erol Güngör silsilesinin son halkası gösterilir. Aksiyoner Türk milliyetçiliğinin fikir örgüsünde attığı ilmikler kavîdir. O savrulmamıştır; dönmemiş, dönekleşmemiş, gelen ağam, giden paşam dememiştir. İnanmış ve inandığı gibi yaşamıştır..
1960’lı yıllarda bir grup arkadaşıyla Ötüken Neşriyat’ı kurmuştur. Ötüken Neşriyat, bir “mektep” (ekol) hüviyetindeydi. Hâlâ bu özelliğini korur. Hususiyetle 1970’li yılların netameli günlerinde, çileli, yoksun ve yoksul gençliğin emperyalizmin iç uzantılarına karşı ölümüne verdikleri mücadelede, en berrak bir fikir pınarı da Ötüken’in neşriyatı idi.
Onu yakından tanıyan bir isim Dr. Mustafa Çalık’tır. Telefonla konuştuğumuzda çok üzgündü. Nevzat Kösoğlu’nu son görenlerden imiş. Kösoğlu, “Huma Kuşu” türküsünü çok severmiş, hasta yatağında, biraz olsun rahatlaması için, arkadaşı Kubilay Kemertaş yanık sesiyle “Huma Kuşu”nu okumuş.
Kösoğlu’nu en iyi değerlendirecek bir isim yine Cedid Neşriyat’ın kurucusu “Türkiye Günlüğü” dergisinin genel yayın müdürü Mustafa Çalık’tır. Mustafa Çalık Bey’e Kösoğlu’nu sordum. Düşüncelerini yazılı gönderdi. M. Çalık, Kösoğlu’na “mürşit”diye hitap ediyor:
“Türk ve İslâm âlemi, son yarım asrın en büyük ve en değerli adamını kaybetti.
Nevzat Kösoğlu artık yok...
İlim ve fikir dünyasının bazı cihetlerinde O’nu geçebilecek kıymetlerimiz elbette vardır; tıpkı O’nun da bazı cihetlerden hepsini geçtiği gibi... Tarihî ve medenî tecrübemizi mâneviyatımızla mezcederek millî istikâmetimizin inşasına hizmet eden çok değerli âlimler, mütefekkirler, san’atkârlar geldi geçti son yarım asrımızda; ne var ki, yaşadığımız devirde millî ve mânevi fikriyatımızın sırat-ı müstakimini gösteren asıl O’dur!
Yalnız büyük bir fikir adamı değildi, bir millet adamıydı, maneviyat büyüğü idi; millî ve manevî bir mürşitti; mürşitlik iddiası olmayan bir mürşit.
Neden böyledir?
Düşünmelidir ki, Bediüzzaman’la Enver Paşa’yı aynı mizan ve miyar ile değerlendirip idrak ve irfan dünyamızda yan yana koyabilmek sadece O’nun başarabildiği bir iş olmuştur.” (Yarın devam.)