Başşehir’i alabilmek için
Ankara’da ilk belediye başkan adayını Milliyetçi Hareket Partisi açıkladı: Prof. Dr. Mevlüt Karakaya...
Belediye başkanlığı seçimlerinin önemi üzerinde dün durmuş ve Mevlüt Karakaya’nın hangi kriterlere göre aday gösterildiğini ve “tanınma” meselesinin nasıl aşılacağını kendisiyle konuştuğumu belirtmiştim.
M. Karakaya, işletme-ekonomi profesörü... Doktora çalışmasını Gazi Üniversitesinde tamamladı. Sonra ABD’de araştırmalar yaptı. İngilizcesi ileri derece. 27 yıl Gazi’de hocalık etti. Eş zamanlı olarak, Hacettepe’de beş, Başkent’te dokuz, İzmir Ekonomi’de altı sene ders verdi. 57. Hükûmet döneminde, 1999-2003 yılları arasında, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMÖ) Yönetim Kurulu Başkanlığında ve Genel Müdürlüğünde bulundu. AKP Hükûmeti geldikten sonra Hazine Müsteşarlığı tarafından en başarılı KİT genel müdürü ödülüne lâyık görüldü.
Prof. Dr. M. Karakaya’ya, “Sizin adaylığınız için kamuoyu yoklaması yapıldı mı?” diye sordum. Cevabı şöyle:
“Sayın genel başkanımız 15 kişilik siyaset bilimci, toplum bilimci bir ekibe ’Ankara’da yerel seçimler stratejisi’diye çalışma konusu vermiş. Bunlar, Ankara’nın taşrası dâhil birçok yerinde belli araştırmalar yapmışlar. Benim adaylığımdan sonra, sayın genel başkan, o 15 kişilik ekibi benimle tanıştırdı. 100-150 sayfa tutarında bir araştırmaydı. Rapora baktığım için söylüyorum. Bu kriter çalışmasında birinci olarak Ankaralı olma şartını yer alıyor. 2009’da başarıyı elde etmemizin, yüksek oy almamızın önemli faktörlerinden birisi adayımızın Ankaralı olmasıdır. MHP, belediye başkanlığında 26,5, il genel meclis seçiminde yüzde 24,5 oy almıştı. İkincisi: Kariyerli olsun, iyi bir eğitimi olsun. Üncüsü: Tecrübesi olsun. Yani bir başarı, bir yönetim hikâyesi olsun. Dördüncüsü: Çalışkan ve Dürüst olsun. Araştırıcılara: ‘’Bu araştırmanın sonucunda benimle nasıl bağlantı kurabilirsiniz?’ diye sordum. Onlar: ‘Bu çıkan kriterlerin tamamına uydunuz. Tanınır değil ama seçilebilir bir adaysınız.’ dediler.”
Mevlüt Karakaya “tanınma” konusunda şunları dedi:
“Biliyorsunuz geçen seçimlerde Ankara seçimlerinden sorumlu merkez yönetim kurulu üyesiydim. O dönemde çok saygı değer başkan adayımız canlı yayınlarda ‘Ankara’yı kiminle yöneteceksiniz, kim var sizin arkanızda?’ diye sorulduğunda ilk önce benim adımı söylerdi. Tanınmama meselesinin de birtakım dinamikleri var. İletişim tekniklerinin kullanılarak bu problemin çok kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum. Özgeçmişe bakıldığında üç şey öne çıkarılır. Sen de biliyorsun zaten, özgeçmişi okumam yakışık almaz ama söylenenleri aktaracağım, Birincisi akademisyenlik var, ikincisi bürokratlık var, üçüncüsü siyasetçilik var. Akademik kariyerin sonunu aldım, bürokrasinde de genel müdürlük ve KİT Başkanlığı, siyasette ise 2003’ten beri merkez yönetim kurulu üyesiyim.”
Mevlüt Karakaya kendisini ispat etmiş ideal bir şahsiyet. Ancak siyasetin kendisine göre kaideleri vardır: Bir labirente girersin... Girmek kolay ama çıkmak maharet ister. MHP’de, karakteristik özellik “küsme/küstürme” aşılıp birlik ve dayanışma sergilenebilirse hedefe ulaşmak için birinci merhale geçilir. Sonraki basamaklar kısadır; kolay atlanır!