Asıl vurgun MHP’ye

CHP değişiyor.
Doğrudur. CHP kaçıncı kere değişiyor asıl ona bakmak lazım.
CHP, İnönü’yle başlayan değişim çizgisinde çok yol aldı ve aynı zamanda da çok değişti.
Başlangıç milliyetçiydi. Devlet kurmuş olmanın kolaylığı ile gururunu birlikte yaşıyordu.
Sonra İnönü’yle birlikte “Ortanın solu” kavramlarını CHP ile yan yana duyduk.
Türkiye’nin sağ-sol kavgalarının yükselişe geçtiği dönemlerde ise “toprak işleyenin su kullananın” sloganıyla, bir anlamda Leninci söylemlere kadar vardığına şahit olduk. Bu CHP, uç sol ile arasına kesin ayrım koymayan, toplumu kategorize eden, kurucu rolünü unutan, kendini sol militarizmle yan yana gören CHP idi.
Böyle bir CHP zaten aslından kopmuştu. “Düzen değişmeli” diye haykırıyordu miting meydanlarında.
Hangi düzen?
Atatürk’ün kurduğu mu, İnönü’nün ABD ile el ele gerçekleştirdiği demokratik düzen mi?
Hangisi?
İşte ilk reddi miras budur.
Kendi kurduğu düzenin değişmesini isteyen bir parti, şimdi yeniden değişiyormuş.
Hiç şaşırmam.
Arkadaşlar “ihanet” diyorlar Baykal’a yapılana.
Hangi ihanet?
Ecevit’in İnönü’ye yaptığı ne peki?
“Ak günlere” mavi gömlek, ak güvercinlerle giderken hızını milliyetçilikten mi alıyordu Ecevit; yoksa sosyalizmden mi?
SODEP; SHP... Kimlikleri ile bölücülüğü ilk defa demokrasi adına CHP taşıdı meclise.
“Halk” yerine “halklar” kavramsallaştırmasını sol adına onlardan öğrendik.
“Halk’a” değil ama “halklara özgürlük” istediklerine yüzlerce evin duvarı şahittir.
İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in çarşaflı hanımlara parti rozeti takıncaya kadar CHP’nin dine bakışı nasıldı? Cevabını Mersin’de bir grup CHP’li hanımın çarşafı yakarken verdiği görüntülerden hatırlayın lütfen.
CHP ilk defa değişmiyor.
Ha, diyeceksiniz ki bu sefer dışarıdan bir kurgulama var.
Olabilir.
Milliyetçi duruşu baskın bir CHP gidecek, yerine eskisine benzer olanı gelecek.
Doğrudur.
Sonuç?
Kim ne derse desin, Türkiye’de çok eleştirdiğimiz ve hep karşı çıktığımız 2. Cumhuriyet oturacaktır. Hatta oturmuştur. İşte yeni CHP, kendisi gibi yeniden oluşturulan Cumhuriyetin ana muhalefeti olacaktır.
Bu durumda tek sıkıntı MHP’dir.
MHP-CHP söylem ortaklığı liberalizm lehine CHP tarafından bozulduğuna göre, MHP tek kalacaktır.
Peki, sıkıntı neresinde?
Marjinalliğinde.
Mevcut siyasi yapıya kuşbakışı bakıldığında, MHP kesinlikle uç olarak görülecektir.
BDP Kürtlerin, MHP Türklerin partisi gibi bir yol ayrımına doğru gidilmektedir. Bu durumda CHP’ye yönelik yeni düzenlemenin asıl etkileyeceği kesim MHP olacaktır.
Öyle ise MHP yönetiminin değişimi doğru yönetmesi gerekmektedir.
Şurası bir hakikat ki, Türkiye kesinlikle değiştirilmiş, yeni bir siyasal yapı kurulmuştur. Bu yeni durumun son ayağı, Kürt açmazıyla yeni düzen kurucuları arasında yapılacak anlaşmaya göre düzenlenecektir. Bu durumda MHP’nin salt itiraz modundan çıkarak, konjonktürü görüp vaziyet alması, yeni durumu yönetecek stratejiler geliştirmesi lazımdır. Yoksa ya el alem kendisini değiştirir, yahut, marjinal küçük bir parti olarak varlığını sürdürür.

Yazarın Diğer Yazıları