Artık PKK'yı övebilirsiniz!
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, "PKK terör örgütü değildir." dediği için gözaltına alındı ve adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bir ceza verilebileceğini de sanmıyorum.
Eğer Ak Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun aynı tür sözleri ortaya çıkartılmasaydı, Tahir büyük bir ihtimalle tutuklanacaktı. Tutuklanmak istenmesinin bir sebebi, AKP cenahının Ahmet Hakan'a duyduğu hınçtır. Bağlantısı ne? Tahir, PKK savunmasını Ahmet'in CNN Türk'teki programında yapmış, geçende yazdım, seyrettiğim bölüm itibarıyla söyleyeyim, Ahmet, Tahir konuşurken sadece seyretmişti. Herhâlde "Sükût ikrardan gelir." deyip soruşturmayı Ahmet Hakan'a kadar uzatacaklardı. Belki de uzatmışlardır. Hürriyet gazetesinin internet sitesinde, Tahir'in canhıraş savunulmasını, serbest bırakılınca bir oh çekilmesini okuyunca, onları sevindirenin asıl Tahir'in -şimdilik- kurtuluşunun değil, CNN Türk'ün ve orada program yapan Ahmet Hakan'ın üzerine gidilmeyeceği neticesinin çıkarılmasıdır.
Şunu kabul etmek lâzım: Adlî mekanizma bütünüyle AKP'nin kontrolünde. Savcılar bir iddiada bulunurken, hâkimler bir hüküm verirken geleceklerini düşünmek zorundalar.
Keşke Orhan'ın "PKK terör örgütü değildir." sözü, Tahir'in durumu belirginleştikten sonra açıklansaydı. Tahir, hapse girsin manasında söylemiyorum, mahkemelerin durumunu anlamak manasında söylüyorum.
Orhan, İtilâf Devletleri'nin İstanbul'u işgalini ve daha ötesi azınlıkların işgalci Fransız generali alkışlamasını "Kara Bir Gün" diye vasıflandıran Diyarbakırlı Süleyman Nazif'in kabirden fırlamış kafatasını tekmeleyecek kadar müfrit etnikçi Musa Anter'in akrabasıdır. Adamı 1992'de öldürdüler. Musa Anter kurşunlanırken yanında Orhan da vardı ve o da yaralanmıştı.
Şimdi Orhan hakkında fezleke hazırlansa bir türlü, hazırlanmasa bir türlü. Fezleke hazırlayacaklar, başlarına geleceklerden çekineceklerdir. İki ucu pis bir değnek...
Tahir, AKP'ye teşekkür etmeli... Tabiî Ahmet Hakan da. Orhan'ın AKP'liliği, onları kurtarmıştır.
Ak Parti'nin sitesine girdim; Orhan yine Mardin'den birinci sıradan adaymış. Biyografisinde "Miroğlu, çeşitli Kürt partilerinde uzun bir dönem siyaset yaptı." yazılı.
Allah Allah dedim... Anayasa'da "Kürt partisi" diye bir ibare mi var? Etnikçi partilere, bölge partilerine cevaz mı verilmiş?
AKP'nin Tahir'den farkını gösterebilir misiz? Böyle bir ifade etnikçiliğe girer; ülke bütünlüğüne, millet/ümmet tesanüdüne aykırıdır.
Recep T. Erdoğan hani "tek millet", "tek bayrak" diyordu?
Pek akla gelmeyen bir şeyi söyleyeyim: Etnikçilik el üstünde tutularak, etnik mensubiyet hissi taşıyan insanlarımız karamsarlığa itiliyor. "Biz bu ülkenin öz evlâdı değil miyiz?" endişesi, beyinlerinde kurgulanıyor. Hani "Sevinçte, tasada birdik? Neden bizi PKK zihniyetinin kucağına itiyorsunuz?" diyorlar, yolda yürürken bile tedirginlik duyuyorlar, "Şu karşıdan gelen bizim dışımızda, bizden başka bir insan mı? Biz mi sığıntıyız, o mu?" diye soruyorlardır.
PKK'nın terör örgütü olmadığını söyleyen sadece Tahir, Orhan, Emre Aköz değil; daha birçok insan var. Hepsi takibe alınacak mı? İş varır AKP yönetimine dayanır.
Benden söylemesi.